Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım İthalata altın vuruş: 33 milyar dolar
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Altın fiyatları bir haftada 27 Temmuz’da 1982 dolardan 3 Ağustos’ta 1929 dolara kadar indi ve haftayı 1942 dolardan kapattı. Bir haftalık kaybı yüzde 2.6’yı buldu.

        Altında geleceğe yönelik beklentiler güçlü ama kısa vadede fiyatlar yukarı gitmekte zorlanıyor, hatta düşüyor.

        ➔Son olarak ABD’nin borçlanmasında ekstra artışa gitmesi yanında kredi notunun düşürülmesi, Hazine faizlerini yukarı çekerek altın fiyatlarına negatif yansıyor.

        ➔ABD 10 yıllık devlet tahvili faizi yüzde 3.967’den artışla Cuma günü yüzde 4.206’yi gördü. Bu oran 2007’den bu yana en yüksek 5’inci günlük faizi oluyor. Bundan önce sadece 2022’nin 3-8 Kasım tarihlerinde 4 günde 10 yıllık faizler yüzde 4.209-4.243 arasında gerçekleşti.

        ➔ABD ve özellikle 10 yılık tahvil faiziyle ters korelasyona sahip altın fiyatları bu artıştan haftanın son saatlerine kadar darbe yedi.

        ZAYIF İSTİHDAM FAİZİ DÜŞÜRDÜ

        ➔Ancak Cuma günü öğleden sonra yayımlanan Tarım Dışı İstihdam verisi temmuzda 200 binlik beklentiye karşılık 187 bin istihdam artışıyla zayıf geldi. İşsizlik 1 baz puanlık azalmayla yüzde 3.5’a inerken, saat başı ortalama kazançlar temmuzda yüzde 0.4 ve yıllıkta yüzde 4.4 artış kaydetti.

        ➔Veri bir yönüyle zayıf ama kazanç yönüyle hala sıkı olduğunu gösteriyor. Ancak bütün olarak piyasaları ve Fed’i rahatsız eden değil rahatlatan veri diye yorumlanabilir.

        ➔Nitekim verinin açıklanması ardından ABD faizlerinde sert bir geri çekilme yaşandı. Önceki haftayı yüzde 3.957’den kapatan 10 yıllıklar geçen haftayı yüzde 4.042’den bitirdi.

        DÜŞEN FAİZLE ALTIN TOPARLANDI

        ➔Buna bağlı altın fiyatları toparlandı ve gün içinde onsu 1929.75 dolara kadar inmişken, kapanışı 1941.62 dolardan yaptı. Böylece de haftalık kaybını yüzde 1’in altına indirdi.

        ➔Bu hafta ABD’de enflasyon açıklanacak. Gelecek ay da tarım dışı istihdam yanında bir enflasyon açıklaması daha olacak. Belki bu veriler Fed’i son bir faiz artırımına götürecekti. Şimdi not kırma ile bu ihtimali daha zayıflattı.

        ➔Normalde böyle bir durumun altın fiyatlarına pozitif yansıması beklenirdi. Kısa vadede yansımamasını borçlanma artışı ve not indirimi sonucu hem ABD faizlerinin yükselmesine hem de altının düşüş eğilimine denk gelmesine bağlayabiliriz.

        ➔Faiz artırımı tamamlanmış veya finale gelmişse bu altın iyi pozitif haber. Çünkü sonrasında faiz düşüşü piyasalarda fiyatlanacak.

        ➔Ancak faiz düşüşü öyle kolay kolay gelmeyecek. Zaman alacak. Yüksek faizlerin ve parasal sıkılaştırmanın talebi iyice soğutması beklenecek.

        ORTA VE UZUN VADEDE ALTIN NE OLUR?

        ➔Zaten Fed’in de asıl önemsediği çekirdek enflasyon. Orada ise bayağı yapışkanlık var.

        ➔Dolayısıyla faiz düşüşünün fiyatlaması ile gerçekleşmesi arasında belli bir zaman kayması söz konusu. Bu artık 6 ay mı olur yoksa bir yıl mı, yaşayıp göreceğiz.

        ➔Ama önemli olan enflasyonun ABD’de atılan adımların sonucu olarak düşmesi, hedeflere yakınsaması ve bu eğilimin kalıcı olmasıdır.

        İşte altın fiyatlarında devamı gelecek artışlar, ters yönlü hareket ettiği ABD faizleri ve dolardaki daha uzun vadeli sakinleşmeyi ve düşüşü gözlüyor.

        ➔Faizin düşük bir ihtimalle son bir kez daha artırılıp yaklaşık 1 yıl süreyle sabit kalması kısa vadede altını pek desteklemeyebilir. Kısa vadeli destek belki Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan gelebilir.

        ➔Ama dünyadaki gerilim giderek artıyor ve yeni para oluşturma çabaları da altının en iyi destekçileri. Orta ve uzun vade yön yine yukarı olabilir.

        7 AYDA 23.5, 1 YILDA 32.9 MİLYAR DOLARLIK İTHALAT

        ➔Altın Türkiye’de geleneksel tasarruf araçlarından biri. Fiziki altın kullanımı yüksek.

        ➔Son yıllarda özellikle faizin negatif düzeye inmesi altına talebi çok artırdı.

        ➔Ayrıca döviz hesabı açanlara kamusal takip ve sert bakış da altını daha cazip hale getirdi.

        ➔İşte geçen hafta sonuna doğru açıklanan dış ticaret verilerinde de gördük ki, altın ithali hızla artıyor. Son 10 yılın ortalama altın ithalatı 192.3 ton iken, bu yılın ilk yarısında 183 tona ulaşan ithalat neredeyse yılı yakalamış durumda.

        ➔Altını seven Körfez ülkeleri turistlerinin yoğunluğu da bu ithalatı pek açıklamıyor. En azından turizm verileri içinde böyle bir şişkinlik yok.

        ➔Büyük ölçüde yerleşiklerin talebiyle artan bir altın ithalatı söz konusu.

        ➔Altın ithali 2021 yılında 7 milyar dolardan 2022’de 23.5 milyar dolara yükseldi. Türkiye’nin uzun yıllar altın ithalatı ortalama 13.6 milyar dolar. Bir yılık eksik kalmasını diğer yıl telafi ettiği diye bakılsa da rakam yaklaşık 1.5 milyar dolar kadar yüksek.

        ➔Temmuz ayında ise 2 milyar dolarlık ithalat 3.1 milyar dolara yükseldi ve yüzde 56 arttı.

        Yılın ilk 7 ayında altın ithalatındaki artış çok daha yüksek ve yüzde 150.6 düzeyinde. 2022’nin 7 ayında 8.481 milyon dolar olan altın ithalatı bu yılın 7 ayında 21.3 milyar dolara yükseldi.

        Son 1 yılın ithalatı da 32.9 milyar dolara yükselerek tüm zamanların zirvesine çıktı. Bir yılda altına 33 milyar dolar ödedik.

        MERKEZ BANKASI DA 132 TON ALTIN SATTI

        ➔Üstelik yılın ikinci çeyreğinde Merkez Bankası’nın kendi rezervlerinden 132 ton altın satmasına karşılık ithalat tutarı bu düzeyde.

        ➔Seçim öncesi altına büyük yönelişin ithalatı artırıcı etkisi azaltmak için Merkez Bankası kendi rezervlerinden satış yapmıştı.

        ➔Dünya Altın Konseyi geçen hafta ikinci çeyrek verilerinde dünya altın talebinin yüzde 7 artarak 1.255 tona yükseldiğini açıkladı.

        ➔Ayrıca Türkiye’de yılın başındaki rekor talebin ardından altın ithalatını kısıtlamasına ve TCMB’nin iç yatırım talebini karşılamak için altın satmasıyla ikinci çeyrekte alımlar yüzde 35 yavaşlayarak 103 tona gerilemesine rağmen bu sonuç ortaya çıktı.

        ➔İngiliz Financial Times gazetesi haberine göre “Türkiye’de zenginler ve şirketler, mayıs ayındaki seçimler sırasında ve sonrasında liranın rekor düşük seviyeye inmesiyle birlikte değer saklama aracı olarak tezgah üstü piyasada altına yöneldi.”

        ➔Dünya Altın Konseyi Baş Stratejisti John Reade ikinci çeyrekteki 355 bin tonluk tezgah üstü altın talebinin üçte birinden fazlasının Türkiye’den kaynaklandığını tahmin ediyor.

        ALTINI SATACAĞIMIZ GÜNLER GELİR Mİ?

        ➔Böylece son bir yılda 33 milyar dolarlık altın ithalatına ulaştık.

        Merkez’in yurtiçine sattığı altınlara kabaca 10 milyar dolar dersek son bir yılda 43 milyar dolarlık altın yatırımına ulaşırız.

        ➔İthalattaki hızlı büyümeye karşılık altın ihracatı son bir yılda 2.2 milyar dolarda kaldı. Bu durumda son bir yıllık dış ticaret açığının 30.8 milyar doları altın kaynaklı.

        Son bir yılda 120.9 milyar dolarla rekora düzeye çıkan dış ticaret açığında altının payı yüzde 25. Dış ticaret açığının dörtte biri altından geliyor. Bu da enerji dış açığından sonraki en yüksek kalem haline geldi.

        ➔Bu duruma bardağın dolu tarafından da bakılabilir. Altın tüketilen değil, saklanan, işlenebilen bir ürün ve kaybolmaz da.

        ➔Ancak ticareti yapılır. Bugün verilen açık yarın fazla olarak geri dönebilir.

        Şartlar değişir ve günü gelirse altını satmayı da bilen bir ticari geleneğe sahibiz. Dileyelim o dönem fazla gecikmeden gelsin.