Sürprizi bol, oynaklığı yüksek bir yıl
Genel olarak yatırım dünyası iyi geçen 2023 yılından sonra harika bir yıl daha geçirdi. Avrupa, Japonya ve ABD'de borsa endeksleri tüm zamanların en yüksek seviyelerinden işlem gördü. Rusya-Ukrayna ve Ortadoğu’daki savaşlara rağmen başta ABD olmak üzere çok sayıda endeks yıl içerisinde pek çok kez zirve rekoru kırdı.
➔ Tüm borsaları kapsayan MSCI Dünya Endeksi yıl bitimine bir hafta kala yüzde 16 primli. Teknoloji borsası Nasdaq yüzde 30, en büyük 500 ABD’li şirketin yer aldığı S&P-500 Endeksi yüzde 24 yükseldi.
➔Dolar Endeksi büyük paralara karşı yüzde 6 değerlenirken gelişmekte olan ülke kurları dolar karşısında JP Morgan endeksiyle yüzde 10 düştü.
➔Trump’ın verdiği büyük destek ve vaatlerle en parlak yıllarından birini yaşayan Bitcoin yüzde 136 artışla en çok kazandıran finansal yatırım aracı oldu.
➔Jeopolitik gelişmelerin, faiz düşüşlerinin ve merkez bankaları alımlarının desteklediği altında fiyatlar sık sık rekor tazeledi ve 2024 yılında yüzde 27 prim yaptı.
OYNAKLIĞI YÜKSEK BİR YILA GİRİYORUZ
➔ Dünya borsaları ve finansal varlıklarda üst üste iyi geçen iki yılın ardından, yatırımcılar piyasaları etkileyen gelişmelerin gözle görülür biçimde değişmesi nedeniyle 2025’e biraz endişeli giriyor.
➔ Bununla birlikte, önümüzdeki yıl umut verici fırsatlar da yok değil. Umut ve endişe yan yana oynaklığı hayli yüksek olacak bir yıl yaşayabiliriz. Bu oynaklığa yol açacak bazı nedenler şöyle sıralanabilir.
1-Küresel ekonomik düzen parçalanırken ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın yıkıcı bir misyon üstlenmiş olarak gelişmeyi hızlandırması mümkündür.
2-Yorgunluk dönemi yaşayan Rusya-Ukrayna Savaşı, ABD’nin çabalarının da etkisiyle sona erebilir. Aynı beklenti Ortadoğu için henüz yok.
3-Buna karşılık Trump’ın Çin karşıtlığı, gümrük tarifelerinin yükseltilmesi ve ticaret savaşları yanında kendini en çok Tayvan sorununda gösterebilir. 2025 yılında jeopolitik gerginlik Çin denizinde Tayvan ve Ortadoğu’da İran üzerinden sürebilir.
4-Değişen jeopolitik koşullardan dolayı Avrupa’nın Asya ile Amerika arasında sıkışması, enerjiden başlayarak rekabette güç kaybetmesi, Rusya ve Çin pazarlarını kaybetmesi ve sonunda hükümet krizleri yaşamaya başlaması yıl boyunca etkisini göstermeye aday.
5-Gerek ABD’nin gümrük tarife artışına vereceği yanıtla gerekse kendi iç pazarını canlandırabildiği ölçüde Çin yıla damgasını vurmaya bir başka adaydır. Çin’in yüzde 5 dolayındaki büyümesini koruyup koruyamayacağı emtia talebi açısından da belirleyici olacak.
6-Her ne kadar ABD merkez bankası faiz indirimlerinde duracağının işaretini verse de buna ihtiyacı yok çünkü ekonomisi güçlü. Enflasyonla birlikte diğer merkez bankalarının faizleri düşürmesi ise ekonomileri destekleyici rol oynayabilir.
7-Asya’da Çin ve Rusya’nın öncülüğünde filizlenen yeni siyasi ve ekonomik oluşum beraberinde hem zorlukları hem de piyasalara yeni bir ivme sağlayabilir.
KRİZ KAZANLARI KAYNAYACAK
➔ Elbette yatırımcılar boğa piyasasının devam etmesini istiyor.
➔ Ancak, önümüzdeki yıl yeni zorluklar getirirken, mevcut savaşların da şimdilik devam etmesi bekleniyor.
➔ Her ne kadar askeri çatışmaların sona ermesi mümkünse de, bu bölgelerde sürekli yeni gerginliklerin tırmanması söz konusu olabilir.
➔ Ancak her şeyden önce, yeni yılın getireceği en büyük belirsizlik ABD Başkanı Donald Trump ve onun küresel ticaret ilişkilerine yapacağı etkiler olacak.
➔ Trump'ın politikalarının küresel ticaretin yanı sıra hisse senedi piyasaları üzerinde de iyi ya da kötü bir etkisi olacaktır.
➔ Buna bir de Fed ve ECB’nin faiz oranlarını düşürme ihtimali eklendiğinde, hem hisse senetleri hem tahvil piyasaları üzerinde pozitif etki yaratması mümkündür.
➔ Sonuçta Trump’ın bütün bilinmezliğine ve sürprizlerine rağmen yatırımcıların ve piyasaların 2025’te de ihtiyatlı bir iyimserlik içinde olmasına hala yeterince nedeni var gibi görünüyor.
AYILARIN GÖZÜ KULAĞI TRUMP’TA
➔ Trump'ın seçim zaferi özellikle yıl sonundan kısa bir süre önce ABD borsalarını bir rekordan diğerine taşıdı. Arada sert çakılmalar da yaşandı.
➔ Trump'ın politikalarının öngörülemez olması bu sıçrama ve ardından gelen çakılmaların endekslerde gelecekte yaşanacak benzer hareketlerin habercisi olarak görmek mümkün.
➔ Seçim vaatlerine baktığımızda Trump politikalarının iç pazarı güçlendirmenin yanı sıra Çin ve Meksika gibi eski ticari ortakları zayıflatmayı amaçladığından, ABD piyasaları için kısa vadeli kazançlar söz konusu olabilir.
➔ Ancak orta ve uzun vadede, örneğin Çin ve AB'den gelen mallara uygulanan yüksek ithalat tarifeleri ABD'de enflasyonu yeniden körükler ve istihdam kaybına neden olursa ayılar hızla Wall Street’e geri döner.
➔ Trump'ın her fırsatta diğer ekonomilere karşı yeni önlemler alacağını duyurması daha fazla belirsizliğe ve dolayısıyla piyasalarda daha fazla dalgalanmalara neden olabilir.
➔ Hisse senedi piyasalarının nihai olarak hangi yöne gideceği muhtemelen Trump'ın çılgın gündemini ne kadar radikal bir şekilde uygulayacağına da bağlı olacak.
➔ Eğer planlarını parça parça uygular ve öncelikle diğer ülkelere daha az zarar veren önlemlere odaklanırsa, bunun yaratacağı dalga boyları da daha kısa olabilir.
➔ Ayrıca, Trump gümrük tarifelerinin açıklanmasını taktiksel bir müzakere aracı olarak da kullanabilir. Bu durum Trump’ın katı gümrük söylemini yumuşatacağı için ticaret çatışmalarının da hızını kesecektir.
➔ Bunun sonucu da piyasalar açısından çok olumlu olacaktır. Böyle bir durumda da boğalar Wall Street’i işgal eder.
➔ Ancak başkan olarak görev yaptığı ilk dönemi göz önünde bulundurulduğunda dost ülkeleri hiç kollamadığı hatırlanacaktır.
➔ Bu acı hatıralar pek çok yatırımcı arasında daha şimdiden endişelere neden oluyor.
ABD’Lİ ENDEKSLER YOLU ÇİZECEK
➔ Küresel piyasaların hangi yönde gideceğine yönelik ilk işaret büyük ihtimalle ABD endekslerinden gelecek.
➔ ABD kısa vadede Trump politikalarının sonucu olarak iç pazara odaklanma ve planlanan vergi indirimleriyle birlikte özellikle küçük ve orta ölçekli ABD şirketlerin fayda görmesi mümkün. Yani ABD endeksleri içinde kısa vadede Russell 2000 öne çıkabilir.
➔ Bu arada çok yüksek olan değerlemelere rağmen devam eden yapay zeka trendinin, büyük ABD teknoloji hisselerinin işine yaramaya devam etmesi bekleniyor.
➔ Sonuç olarak kısa ve orta vadede ABD hisse senedi piyasasının tamamı daha fazla yukarı yönlü potansiyele sahip olabilir.
YAŞLI KITANIN BAŞI DERTTE
➔ ABD’de temkinli bir iyimserlik yaşanırken Avrupa'da durum çok farklı. Zaten bu yıl ki borsa performansı da Eurostoxx600 Endeksi ile yüzde 5’in altında kalması bu farkı yansıtıyor.
➔ Almanya ve Fransa'daki hükümet krizleriyle birlikte AB'nin en büyük iki ekonomisi belirsiz bir gelecekle karşı karşıya.
➔ Artan ulusal borç ve zayıflayan ekonomiler, küresel pazarlarda rekabet gücünün hızla kaybedilmesi, artan işsizlik rakamlarıyla birlikte hızla artan işten çıkarmalar, enerji ve iklim dönüşümündeki büyük zorluklar göz önüne alındığında yaşlı kıta Avrupa’nın başının dertte olduğu anlaşılıyor.
➔ Avrupa Birliği bu tür krizlerden ülke ekonomilerinin çıkması konusunda destek vermek yerine en büyük köstek durumuna gelmiş bulunuyor.
➔ Üye ülkeler arasında siyasi ve ekonomik birlik olmak bir yana adeta oluşan kamplaşmalar nedeniyle ciddi zıtlaşmalar var.
➔ Bu durum kıtanın yüz yüze olduğu sorunların üstesinden gelinmesini hiç kolaylaştırmıyor.
➔ Şu an için bölgede işler durumda olan Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) ekonomiyi desteklemek ve devlet borçlarının ödenebilir olmasını sağlamak için faiz oranlarını düşürmeye devam etmesi bekleniyor.
➔ Bunu yaparken de Fed’den daha kararlı davranması ve önden gitmesi muhtemel.
➔ Zira ABD'de yüksek ithalat tarifeleri enflasyonun yeniden alevlenme riskini artırabilir ve bu da Fed'i daha temkinli bir duruş sergilemeye itebilir.
➔ Ancak enflasyon riski Euro Bölgesi'nde en azından şu an için daha belirleyici durumda.
➔ Avrupa'nın faiz indirimi döngüsü devam ederse, tahvillerin fiyat artışları görmesi beklenebilir ancak getirilerin gelecekte düşecek olması tahvillerin cazibesini ortadan kaldırabilir.
➔ Diğer yandan uzmanlar değerlemelerin çok düşük kalması nedeniyle belirli gelişmelerin gerçekleşmesi halinde Avrupa hisse senetlerinin yeniden odak noktası haline gelebileceğini belirtiyor. Faizin indirilmesi yanında Ukrayna'daki savaşın son bulması bu gelişmelerden.
➔ Bu durumda özellikle ABD'deki gelişmelere daha az bağımlı olan Avrupa'daki küçük ve orta ölçekli şirketlerin fayda sağlaması gündeme gelebilir.
ÇİN KÜLLERİNDEN DOĞABİLECEK Mİ?
➔ Çin alışageldiği ekonomik dinamizme geri dönmekte zorlanıyor.
➔ Ülkenin önümüzdeki yıl da yüzde 5'lik bir ekonomik büyüme gerçekleştirmesi mümkün görünüyor.
➔ Ancak bu rakamları ulaşmak Çin gibi bir ülke için bile hiç kolay değil.
➔ Kovid sonrası eski gücüne kavuşamayan ülke, ekonomik bir çöküşle mücadele ediyor.
➔ Ekonomiye olan güvenin azalması halkı tüketimden uzaklaştırıyor, bu da özellikle iç talebi zayıflatıyor.
➔ Aynı zamanda iç talebin önemli itici gücü olan devasa emlak sektörünün ciddi bir kriz içinde olması ekonomik toparlanma üzerinde baskı oluşturuyor.
➔ Çin yönetimi ve ekonomisi ayrıca ABD ile bir ticaret savaşı riskiyle karşı karşıya bulunuyor.
➔ Devlet ekonomiyi içerisinde bulunduğu durumdan kurtarabilmek için, destek ve teşvik paketleri açıkladı. Amaç, emlak piyasasını istikrara kavuşturmak ve tüketimi genel olarak canlandırmaktı.
➔ Ancak bu önlemler şu ana kadar pek başarılı olmadı.
➔ Önümüzdeki dönem bu önlemler sonucunda Çin ekonomisi canlanırsa, peşinden emtiaları, o da emtiaya dayalı hisse senetlerini ve piyasaları canlandırıcı etki yapabilir.
➔ Böylece başta Güney Doğu Asya olmak üzere diğer gelişmekte olan piyasalar ivme kazanabilir.
➔ Bunun da önemli bir ihracat bölgesi olarak Avrupa üzerinde olumlu bir etki yaratması mümkün.
➔ Zira pek çok Avrupalı şirket Çin'de büyük yatırımlara sahip. Aynı zamanda bu şirketlerin cirolarının önemli kısmı Çin piyasasından geliyor.
YUMURTALARI AYNI SEPETE KOYMAYIN
➔ Uzmanlar yatırımcılara yeni yılla birlikte fırsatlardan yararlanma ve riskleri azaltma konusunda uyarılarda bulunuyor.
➔ Buna göre önümüzdeki yatırım yılı genel olarak bazı fırsatlar sunuyor.
➔ Yatırım danışmanları yatırımcıların varlıklarını birden çok sepete koymaları ve esnek kalmaları koşuluyla 2025’te yine risk alabileceklerini belirtiyor.
➔ Tahvil piyasaları, faiz indirimlerinin sonucu olarak sermaye kazançları yazdırabilir.
➔ Mevduatlar da, düşen faiz oranları nedeniyle sabit kalacak faizlerinden dolayı kısa vadede kazanç sağlayacak ama ilerleyen vadelerde daha az cazip hale gelecek.
➔ Emtia piyasalarında ise pek çok şey Çin'in büyüme yörüngesini devam ettirip ettiremeyeceğine bağlı seyredecek.
➔ Uzmanlar Asya'nın diğer bölgelerinde, gelişmekte olan piyasalarda kesinlikle fırsatlar görüyor.
➔ Elverişli demografik özellikler ve Çin’e alternatif arayışları ve tedarik zincirlerinin Çin’den uzaklaştırılması amacıyla bazı Güney ve Güneydoğu Asya ülkeleri önemli fırsatlar sunuyor, olabilir.
➔ Özellikle Hindistan'ın öne çıkma ihtimali çok yüksek. Vietnam, Malezya ve Endonezya'nın öne çıkabilecek faydalanıcılar olabileceği belirtiliyor.
➔ Yatırımcı açısından 2025 pek çok nedenden dolayı zorlu geçecek. Çünkü değişimle birlikte belirsizlik ve risk yüksek.
➔ Ancak bazen hiçbir risk almamak da kaybetmenin kesin yoludur.
- Ayılar kış uykusuna yatamayacak mı?3 gün önce
- Önce dünyaya sonra borsaya açılma5 gün önce
- Kemal Şahin: Mısır'da iyi para kazanıyoruz5 gün önce
- Daron Acemoğlu: Asgari ücret verimlilikle artar5 gün önce
- Boğalar tatile ayılar işbaşına mı?6 gün önce
- 2025 şirketlerin dönüşüm yılı mı?1 hafta önce
- Ücrette yüksek artışın engeli ne?1 hafta önce
- Dev rafineri yatırımı bir imzayı bekliyor1 hafta önce
- Rallide son viraj enflasyon1 hafta önce
- İhracatta durgunluk kalıcı mı?2 hafta önce