Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Esin Övet Çocukların omuzlarına bu kadar yük yüklemek korkunç
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Evladım yok.

        Bazı duyguları elbet bilemem ama hissedebilirim. Yazmaya-çizmeye başladığım andan itibaren özellikle ayrılan anne-babaların çocukları hakkında yazılar yazıp maharetin bir çocuk dünyaya getirmekte değil onu büyütmekte olduğundan bahsediyorum.

        Cidden haddimi aşmamak için elimden geleni, yapıp çok dikkatli yazıyorum. Ancak; özellikle bizim ülkemizde boşanan anne ve babaların çocuklarının durum çok üzücü. Evlenirken mutlu olan anne ve baba nedense boşanırken canavarlaşıyor. Ve çocuklarına ciddi sorunlar yaşatıyor.

        Sadece ünlülerin değil, ünlü olmayan anne ve babaların çocuklarında da durum farksız değil. Arkadaşlarımın çocukları da ciddi sorunlar yaşıyor. Mesela arkadaşlarımın çocuklarının durumunu, isim vermeden yazıyorum fakat şimdi bahsedeceğim çocuğun adını maalesef vermek zorundayım. Çünkü bu çocuğu diğer çocuklardan ayıran en büyük özelliği anne ve babasının ünlü olması!!!

        Adı; Poyraz Muhtar.

        Annesi; oyuncu Deniz Uğur.

        Babası; gazeteci Reha Muhtar.

        Artık konuyu bilmeyen yok. Çünkü tüm Türkiye neredeyse günlerdir bu konuyu takip ediyor, izliyor.

        Ortada yoğun bakımda bir baba, "Çocuğum kaçırıldı" diyen bir anne ve bir de çocuk var.

        Olayın neresinden baksan üzücü. Sosyal alem dediğim taraf, eline çekirdek almış çitleye çitleye hakim, savcı olmuş sürekli birilerini suçluyor.

        Mevzu; evinde geçirdiği kaza sonrası hastanede yoğun bakıma alınan gazeteci Reha Muhtar'ın haberi duyulur duyulmaz oyuncu Denuz Uğur bir anda; "Oğlumu kaçırdılar" iddiasında bulunması. Üstelik oğlunu kaçıranların da Türkiye'nin tanıdığı, sevdiği Nilüfer ve Ayşe Nazlı Yumlu olduğunu iddia etti. Buraya kadar zaten herkes her şeye vakıf.

        Nilüfer iddialara kendi tarzı ve kibarlığı ile gayet net ve açık yanıt verdi.

        Deniz Uğur da kendi tarzıyla konuştu.

        Bir anda yine maalesef kadınlar ikiyi ayrıldı. Kimisi Deniz Uğur'a söylenmedik söz bırakmadı, kimisi de Nilüfer'e. Yerden yere vuruldu iki kadın..

        Hakim ve savcı oldu milletimiz ve aldı sazı eline.

        Ama iş yine küçük bir çocuğu düştü ve Poyraz Muhtar ortaya çıkıp resmen; DURUN!!! dedi DURUN!!!!

        ***

        Evet biraz durun, biraz sessizlik

        Önce biraz sakin. Ortada bir hasta var. Huyu, karakteri ne olursa olsun yoğun bakımda ve şu an iddialara yanıt veremeyen bir baba.

        Diğer tarafta evet bir anne var evladını düşünüyor panikte haliyle.

        Fakat asıl önemlisi küçük bir çocuk var. Ey ahali biraz durun!!! Biraz sessiz, biraz eleştirmeyin insanları biraz sakin.

        Bu çocuk çıkıp "Herkese merhaba. Annem benim kaçırıldığımı söylüyor ama ben kaçırılmadım. Benim burada kedim, köpeğim var. Onlara bakmam gerekiyor. Cihan abimiz var komşumuz. Ben burada mutluyum. Cihan abimle maç izliyoruz. Ben burada mutluyum, başka bir yere gitmek istemiyorum" diyor.

        Bitti.... The End...

        Bu kadar. Poyraz son noktayı koydu. Evet kanunlar var. Evet kurallar var. Ancak şu an olay o kadar taze ki, üstelik adam hasta ve yanıt veremiyorum. Mahkeme de bu çocuğun velayetini huyu, suyu ne olursa olsun babaya vermiş. Bilemeyiz nasıl karar verilmiş. Ama bence Deniz Uğur da, avukatı da herkes biraz sakin durmalı.

        Boşanmış bir anne ve babanın çocuğu durum ne olursa olsun nerede mutluysa orada kalmalı. Ve şu an o çocuk o evde mutlu ve güvende olduğunu düşünüyor. Ve bunu da çıkıp cesur yüreklilikle söylüyor.

        Bravo Poyraz bravo. Olgunluğun, cesaretin için sana kocaman bravo.

        Çektiğin bu görüntü ile birçok kişiye ders verdin tabii bazıları İnşallah alabilir, görebilir verdiği bu dersi.

        Özellikle sosyal alem biraz daha sussun diye yaptığın bu cesur yürek konuşmayı kutluyorum küçük adam.

        ***

        Kendi kavgalarınıza yem etmeyin çocukları

        Evlenirken birbirlerine methiyeler döşeyen adam ve kadının boşanırken böyle canavarlaşıp çocuklarını ezmelerine gerçekten inanamıyorum.

        Yazık yahu yazık bu çocuklara. Batsın sizin malınız, egonuz kavganız. Yeter bu çocuklara bu üzüntüleri yaşatmayın Allah aşkına.

        Poyraz gibi şanslı değil birçok çocuk. Çünkü sesini çıkartamıyor ve içine kapanıyor.

        Ya da bambaşka yanlış durumlara sokuyor kendilerini. Çocuklarınızı hiç sevmiyor musunuz?

        Bazıları da tutturmuş; "Ergenlik" diye.

        Hayır efendim biz de o dönemlerden geçtik. Yeni nesil anne ve baba "Ergeeeen" diye çocukları hakkında konuşuyor. Onların tek derdi sizin yaptığınız saçmalıklar. O çocuklara bunları yaşatmayın artık yeter. Boşanmanın da bir adabı var arkadaş. Adam gibi boşanın çocuklarınız için yeter!!!