Gurup Gündoğarken'in "Bir Yaz daha bitiyor" şarkısıyla giriş yapıyorum bugünkü yazıma...
Ne diyor şarkıda; "Bir yaz daha bitiyor, gökyüzü bulutlandı, dalgalar yorgun ağır, kıyıda soluklanırlar gibi, çadırlar söküldüler, pansiyonlar boşaldı.. Ağırlaştı yürekler, ayrılıklar oyun gibi" diye uzayıp gidiyor.
Bayılırım...
Ve evet bir yaz daha sıcaklarıyla, pahalılığıyla, acısıyla, tatlısıyla,sıkıntısıyla, mutluluğu ile geride kalıyor ve Eylül geldi çattı.
Temmuz'da, "Sezon çok kötü, birçok işletme kapılarını kapattı. Her şey çok pahalı... Bodrum bomboş. Millet Yunan Adaları'na kaçıyor" derken Ağustos'ta da değişen bir şey olmadı. Tüm bu sözlere astrologların "Aman dikkat, bu ayı geçirin gerisi kolay" tembihleri eklendi. Ve bitti gitti yaz.
-Evet çok pahalıydı.
-Evet Ege genelde boştu. Doluydu ama boştu.
-Evet uçaklarda yer yoktu ama çoğu insan evlere kapandı.
-Evet her mekan iş yapmadı, hatta Ağustos'u göremeden kepenk indirdi bazıları.
-Evet fırsatçılar yine devreye girdi.
-Evet Yunan Adaları'na Türkler akın etti.
-Ve evet bu kez sadece lahmacun değil birçok şeyin fiyatı konuşuldu.
-Evet Ege çok pahalıydı çok.
Özellikle Alaçatı-Bodrum gibi yerler tatilciyi zorladı. Malumunuz komşu Yunan Adaları'na kapıda vize başladığından bu yana tatilciler kaçıyor. Daha doğrusu Çeşme-Bodrum limanlarını geçiş güzergahı gibi kullanıyor. Ben de çok kez niyet edip bir türlü tecrübe edemediğim feribotla Bodrum-Kos seferimi geçen hafta yapmış bulunmaktayım.
Bazıları gibi; "Şunları yedim-içtim şu kadar Euro ödedim" diye anlatmayacağım elbet. Çünkü muhabbet sadece memlekete zarar veriyor.
Sadece şunları söylemek isterim;
-Feribotla Bodrum'dan Kos'a 20 dakikada geçiyorsunuz. Fakat girerken de çıkarken de çile çektiriyorlar size. Adamların artık o kadar umurunda değil. Çünkü nasıl olsa Türkler gidiyor, akın ediyor.
-Çoğu garson Türkçe öğrenmiş durumda. Hatta tabelalarında bile Türkçe menü yazıyor.
-Adım başı Türk var ve tıklım tıklımdı. Gerçekten her yer çok kalabalıktı. Ancak Bodrum-Alaçatı gibi yerlerin çok pahalı olması Yunan Adaları'nı bu duruma getirdi. Yoksa bizim memleketimizin denizi, havası, doğası hiçbir yerde yok.
***
Ve buna sebebi fırsatçı işletmeci
Geçtiğimiz yıllarda yazdığım yazılara bakıyorum, düşünüyorum. Hatta daha yaz başı "Bir Türk kahvesi 280 TL olur mu?" diye yazdığım yazıyı düşününce kusura bakmayın ama bunu siz yani "Fırsatçı işletmeci istedi" diyorum.
Çünkü gerçekten aşırı fırsatçı işletmeci türedi son yıllarda. Her gün kişiye göre fiyatları değiştiriyor. Ve günden güne de daha da azıtıyorlar.
Maalesef kurunun yanında yaş da yanıyor misali, haksız kazanç sağlamak için fırsatçılık yapan işletmeci yüzünden hakkıyla para kazanan işletmeciye de olan oldu. Ancak özellikle Alaçatı ve Bodrum hattını soracak olursanız bir elin parmağını geçmeyecek kadar az, bilinen, popüler mekanlar iş yaptı.
Onun dışında birçok mekan maalesef kapatmak zorunda kaldı ve yaz sonunu getiremedi.
***
Sezon kapandı
Mesela bu yaz sıcakların devam edeceği konuşulurken Ege sahillerinde birçok işletmeci erkenden kapılarını kapattı. Geçtiğimiz yıllarda Eylül ortasına kadar açık olan mekanlar 30 Ağustos Zafer Bayramı sonrasında sezon finali yaptı. Bu demek oluyor ki, zor geçen yaz sezonunu da bir an önce bitirmek istedi.
Oysa ki, düşünün sezon hala devam ediyor özellikle Bodrum'da. En az "Altı ay" buralar güzel, sıcak. Denizi, güneşi, havası derken devam ediyor. Ama fiyatlar yüzünden maalesef tatilci "Pes" dedi ve tatili de erken noktaladı bu yaz.
Ve evet bir yaz daha bitti... Şimdi artık Temmuz-Ağustos çalışıp Eylül'de daha makul fiyatla tatil yapmak isteyenleri zamanı...
