Ve olan oldu insanların telefonlarıyla daha fazla zaman geçirdiği günümüzde dikey diziler hayatımıza giriverdi. Çin'de başlayan furya, Türkiye'yi de avucunun içine aldı. Birçok yapımcı, şirket ve markalar dikey dizi dünyasına giriverdi.
Bunlardan birisi de dizi, reklam, film ve sinema dünyasında mekan, dekor, kıyafet gibi önemli alanlarını tedarik eden arkadaşım Bihter Günaydın. Yıllar önce beş kişi ile kurduğu şirketi 200'e yakın çalışana çıkartan Bihter, dikey diziler ile yapımcılığa adım atarken "Hadi gel bizim oyuncumuz ol" deyince "Neden olmasın" dedim. Keza "yapay zeka" dünyasına hızla giriş yaptığımız, teknolojinin her yanımızı kasıp kavurduğu, değişen dünyada bu değişime kayıtsız kalamazdım.
Malumunuz 90'lardan günümüze gelmiş ve her yeni gelişmenin içinde olmayı seven bir haberci olarak "Dikey" dünyasını her şeyden önce bir haberci olarak keşfetmeye daldım.
Başrollerinde Yılmaz Kurt ve Selin Işık'ın olduğu dizinin çekimlerine başlandı bile. İki dakikalık 500 bölümden oluşan "Yelda"nın yapımcılığını yapan Bihter aynı zamanda hikayenin de sahibi. Senaristi Elçin Muslu, yönetmenliğini de Osman Kaya yapıyor. Önceki gün çekimlerdeydim. Bir an eskiii çok eski dizi çekimlerine gittim. Resmen sektör çağ atlamış durumda. Muhabirlik yıllarımda birçok dizinin setinde bulundum. Çekimlerin ne kadar zor geçtiğini, ne kadar zor şartlarda çalıştıklarına çok kez şahit olan biri olarak "Dikey dizi" dünyası bu sektörü de çok değiştireceğe benziyor. Benden söylemesi.
"Dikey dizi nedir?" diye merak edenlere...
Efendim genellikle iki ila beş dakika arasında değişiklik gösteren her bölümünde önemli noktayı en hızlı şekilde vermeye odaklanan diziler. Yani izleyici daha olayı tam olarak kavramadan ve daha fazlasını isterken sona eriyor. Bu sayede yalnızca izleyiciler hem bölümü bitiriyor hem de diğer bölüme bir an önce geçmek istiyor. Yani özel matematiksel hesaplamalarla oluşturulmuş iki boyutlu dizi.
***
Hızlandırılmış izleyen yeni nesil için süper
Malumunuz Z kuşağı her şeyi hızlandırılmış izliyor. Bu yüzden "Dikey diziler" yani iki dakikalık diziler yeni kuşak için bulunmaz bir nimet. Keza kendileri YouTube'da bir şeyi izlerken çok fazla hızlandırarak izliyor çünkü uzun şeylerden çok ama çok sıkılıyorlar.
Hatta YouTube'da her şeyi hızlandırarak izleyen gençlerin bir şeyi anlatma, dinleme sabrı da çok hızlı. Eğer karşınızda bir Z kuşağı varsa ve bir şeyi uzun uzun anlatmayı hedefliyorsanız geçmiş olsun. Çünkü dinlemiyor, sıkılıyorlar.
Daha hızlı ve çok bilgi sahibi olmak istedikleri için her şeyi hızlandırılmış bir şekilde izliyor ve takip ediyorlar.
Dikey diziler Z kuşağını da kasıp kavurmuş durumda. Çünkü hangi arkadaşımın kızını ya da oğlunu görsem Çin'den birçok dikey diziyi takip ediyor.
Hatta birbirlerine yollayıp "Bunu mutlaka izle" diye tembih ediyor.
Yakında annelerimiz, anneannelerimiz, dedelerimiz, babalarımız da "Dikey dizi" dünyasının fanı olursa şaşırmayacağım.
Ne diyelim hadi hayırlısı olsun yeni dünya...