Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Ne acayip bir yıl geçirdik hanımlar-beyler, sayın seyirciler, sayın okuyucular.

Zordu, garipti, kötüydü, hırçındı, iftiracıydı, kavgacıydı... Önceki gün; " 2024'ü tek kelimeyle anlatamayız " dedim şimdi de, "Bu yıl sana ne öğretti?" diyorum.

Bu hafta sık sık sorgulayalım, yazalım, irdeleyelim ki, unutmayalım...

Beş ünlü kadına Demet Akalın'a, Derya Uluğ'a, İrem Derici'ye, Deniz Seki ve Gülben'e de "Bu Yıl Sana Ne Öğretti?" diye sordum. Bakın hepsi bir başka alanda öyle güzel farkındalık yaratan yanıtlar verdiler ki!!!

Demet Akalın bu soruya; "Ne kadar paran, pulun varsa onu sağlıkla yemeyi öğretti. Hani, 'Milli piyangodan para çıksa ne yaparsın?' diye soruluyor ya inan 'Sağlıkla kazandığını, sağlıkla yemek' Esin. Bak sağlık, sağlık, sağlık. Gerçekten sağlığın yoksa hayat boş" diye cevap verdi.

Şahsen iki senedir görmeyen sol gözümün görmesi için uğraş verdiğim, kendi imkanlarımla tedavimi sürdürdüğüm için kesinlikle Demet'in sözlerine katılıyorum. Sağlık yoksa inanın hiçbir şeyin anlamı yok. Ki son yıllarda birçok kişinin sağlığı ile sınandığına da şahit oldum. Fakat bazıları hiç sağlığını kaybetmeyecek, hiç ölmeyecek gibi yaşıyor ve kötülük yapmaya devam ediyor. İşte ben en çok bu yıl onları izledim. Onlara üzüldüm. Çünkü gerçekten Allah yar ve yardımcıları olsun o kişilere. Bu hayatta hiçbir şey öğrenememişler.

Sonra aynı soruyu İrem Derici'ye de yönelttim. Bana; "Bir şey öğrenmedim. Hiçbir şeye yaramadı ve her gün bitsin diye bekledim. Muhtemelen 2025 de öyle olacak. Hiçbir beklentim yok, hiç beklentim olmadığı içinde gelen güzel şeyler ekstra güzel geliyor bu yani" deyince kendimi ve etrafımdaki insanları düşündüm.

Evet çoğumuz tam da İrem gibi düşünüyoruz. Artık kimseden ve hiçbir şeyden beklentisiz bir hayat. Şahsen ben artık özellikle insanlardan beklentimi sıfıra indirmiş durumdayım. Ve hatta yıllardan.

Büyük büyük beklentilerim yok artık. Hatta başıma çirkin bir olay geldiğinde bile, "Vardır bir sebebi!" diyerek üzerinde durmuyorum. Eskiden olsa sabahlara kadar düşünür, uyku uyuyamaz, dert edinirdim. Şimdi hiiiiiiç umurumda bile olmuyor. Sırf ben değil, birçok kişi bu durumda inanın. Hatta bazıları, "Sen olmuşsun, artık olgunlaşmışsın Esin" diyor ama hayat istesen de istemesen de olduruyor hanımlar-beyler. Hele ki, kötü insanlarla mücadele edemeyecek kadar naif ve çirkef değilsen ister istemez öğretiyor. İşte 2024 tam da böyle bir seneydi. Olduran, olması için uğraştıran bir sene!!!

Ve Deniz Seki'ye de sordum. Haliyle kendisi zor yıllardan geçmiş; zaman zaman zorlanmış özel bir kadın Deniz. Ve özellikle onun bu yıl için söyleyecekleri benim için çok önemliydi. Deniz; "Kendi içime dönmem gerektiğini, Deniz'in derya olması gerektiğini öğretti. Çünkü 2024'te çok şükür nefes aldık, çalıştık ama çok keyifli geçmedi maalesef. Özellikle toplumsal üzüntülerimiz, çöküşlerimiz çok fazlaydı ve hepimiz çok etkilendik. Ama farkındaysan 2024'ün sonuna doğru herkes kendi içine döndü. Şahsen kendi adıma geleceğimin yol haritası oldu bu yıl. Geleceğimi gösterdi bana. Özün sözü beni uykudan uyandırdı" dedi.

Ve bingo!!

Eğer görebiliyorsan, algılayabiliyorsan, biraz beynin çalışıyorsa bu noktada olman lazım zaten UYANMAN!!!

Artık uyanabilmen gerek. Uyanmadıysan vah haline.

İşte astrologların da söylemek istediği tam da bu; "Eğer uyanmadıysan ve hala aynı beyinde ve kafadaysan kaybedeceksin 2025'te" diyorlar.

İşte Deniz Seki de uyandığından bahsediyor. Çünkü bu sene uykudan uyandığımız, farkındalığımızın arttığı, bize yol haritası olan, iyiyi, kötüyü çok net gösterdiği bir yıldı.

"Aile olmazsa olmaz" laflarımızdan. Ve Derya Uluğ da "Aile" dedi. Derya; "Ailen ve sevdiklerinin en büyük zenginlik olduğunu, bazı şeyler istediğin gibi olmadığında akışına bırakmayı, bozuk dünya düzeninde ses çıkaramayanın sesi olmayı, sonucu ne olursa olsun haklının ve doğrunun tarafında olmayı, hayatın bize hazırladığı sürprizlere hazır olmamız gerektiğini, sağlığın varsa başka şeyleri çok önemsememek gerektiğini öğretti" dedi.

Sağlık, sağlık, sağlık... Aile, aile, aile.....

Gerçek sığındığın liman ailen olmalı.. Hayat kötü sürprizleri her sene yüzünü gösterir ama ailen varsa, her yaptığın olayla arkandaysa tamam içini ferah tut. Fakat senin yaptıklarını ailen bile savunmuyorsa vah haline. Geçmiş olsun.

Tabii Narinlerimiz. Bu sene çocuklarımızla da çok sınandık çok.

Şimdiye kadar 14 senede 55 anaokulu açan "Çocuklar Gülsün Diye" derneğinin başkanı Gülben Ergen'e "Bu yıl sana ne öğretti" diye sorduğumda; "Narin'i, Rojin'i, Sıla'yı, İkbal'i, ömrümce unutmayacağım" dedi.

Evet unutmamalıyız. Çocuklarımız gülmezse, bizler gülemeyiz.

Eğer çocuklar gülmüyor, ağlıyorsa... Hayatlarını kaybediyorsa bizler üzülmeye, utanmaya ve hayatı fazlasıyla sorgulamaya mahkumuz.

Bence sizler de kendinize şu günlerde özellikle sık sık, "Bu yıl sana ne öğretti?" diye sorun, sorgulayan.

Eğer uyanmadıysanız da uyanın derim....

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar