PETKİM’in sahibi SOCAR tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) içeriği pek anlaşılmayan bir “Master Plan” açıklaması yapıldı. Okuduğumda ne kastedildiğini anlayamadım. Anlaşılan benim yazılar sonrası PETKİM üzerinde baskı oluştuğundan bir açıklama ihtiyacı duymuşlar, ama net bir şey ortaya koyamamışlar.
SOCAR ile ilgili olarak bu sene çok sayıda yazı yazdım. SOCAR yetkilileriyle buluştum. Sohbet ettim, bilgi aldım. Yazılarımdaki sorularım üzerine de Mayıs 2024 gibi Master Plan kararını ilk bana açıklayacaklarını sözünü verdiler. Fakat bu sözün de karşılığını alamadım. PETKİM’in geleceği ile ilgili olarak oluşan tereddütleri ortadan kaldıracak bir açıklamayı ve sorduğum sorulara verilecek cevaplara memnuniyetle yer vereceğimi de ifade ettim. Beklemeye de devam ediyorum.
PETKİM fabrikaları yaklaşık 2 yıldır kapalı. SOCAR yetkililerin tabiriyle bakım ve onarım için büyük duruşa geçirilmiş durumda. İki yıllık kapalılık döneminde üretim kapasitesi yüzde 30 seviyelerine düştüğünden; “PETKİM kapanıyor mu?” başlığı altında SOCAR ve altın hisse sahibi Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na (ÖİB) hitaben kaleme aldığımı son yazıma da bir cevap verilmedi. Geçen hafta Perşembe günü bu konuları Bloomberght’de bir kez daha gündeme getirdim. Bir gün sonra ilginç bir gelişme oldu. Geçen Cuma günü PETKİM’den “Özel Durum Açıklaması” yapıldı. En dikkat çeken bölümü şöyle;
“Şirketimiz ilk fizibilite çalışmasını tamamlamıştır ve bu aşamada Master Plan'ın ayrıntılı teknik ve ticari analizini yapmak için Pre-FEED (Ön Mühendislik Tasarımı Hazırlığı) ve daha sonra FEED (Ön Mühendislik Tasarımı) aşamasına geçmeyi planlamaktadır.”
Bu açıklama henüz Master Plan’ın olmadığını ortaya koyduğu gibi ne zaman harekete geçileceği konusunda da fikir vermiyor! Böyle giderse yüzde 30’luk üretimde ortadan kalkar ve PETKİM kapanır!
KAP açıklaması ile ilgili görüşlerimi maddeler halinde sıralamakta fayda var;
1-Yazılarımda üretimi durdurulan fabrikaların ne zaman üretime geçirileceği hakkındaki sorularıma verilen cevapta, bu fabrikaların bakım duruşuna geçirildikleri ve geçici olduğu ifade edilmişti. Bende bu kadar uzun süre duruşa geçen petrokimya tesislerinin yeniden çalıştırılmasının mümkün olmadığını yazmıştım. Nitekim fabrikaların tamamen kapatıldığı bu açıklamadan da anlaşılıyor.
2-SOCAR gibi bir dünya devi enerji şirketinin, dünyanın en eski ve tecrübeli petrokimya şirketi olan PETKİM’in hizmetini sürdürebilmesi için gelecekte ne yapmak istedikleri noktasında kafalarının karışık olması üzücüdür. Zira KAP açıklamasını; “Ne yapacağımızı bizde bilmiyoruz. Ön fizibilite ve fizibilite çalışmalarına bakacak danışmanlarımıza soracağız.” Özetlemek mümkün. 3- SOCAR yönetimi PETKİM’i 2008 yılında özelleştirmeden aldıktan sonra 2018 yılına kadar 20 milyar dolar yatırım projeksiyonu ortaya koymuş, tüm detayları kamuoyu ile paylaşılmış, rafineri-petrokimya-enerji ve dağıtım entegrasyonuna dayalı bir yapılanma olacağı ifade etmişti.
PETKİM’in hammadde güvenliği için STAR Rafineri’sinin bir petrokimya rafinerisi olarak hayata geçirileceği ardından ise PETKİM’in geleceği garanti altına alınacağı belirtilmişti. Bunları vurgulayan çok sayıda açıklamayı dönemin medyasında bulmak mümkün. Sayısız bilgi ve röportaj söz konusu. Nitekim bu projeksiyon büyük bir başarı ile gerçekleşti ve SOCAR; TANAP, PETKİM, STAR Rafinerisi, liman ve dağıtıma dayalı yatırımları yaparak ülkemizin ikinci büyük şirketi olmayı başardı.
Ancak rafineri tamamlanıp, 2018 yılında devreye alındıktan sonra kamuoyu ile paylaşılan ve ülkemiz için hayati öneme sahip, rafineri entegrasyonunu en önemli sonucu olacak olan PTA yaratımının 2023 yılında tamamlanacağı defalarca açıklanmışken bu yatırımdan vazgeçildi ve neden vazgeçildiğini bilinmiyor. (BP ile ortak yapılacaktı.)
4- Öte yandan yapılan KAP açıklamasında rafineri entegrasyonundan hiç bahsedilmemesi de son derece manidar. Zira Türkiye Cumhuriyeti Devleti, STAR Rafinerisinin yapılması için sınırsız destek verdi. Bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan projeyi yakından takip etti. Tüm sorunlarını çözdü. Olağanüstü teşvikler verildi. Hem temelini attı hem de açılışını kendisi yaptı. Çünkü bu petrokimya rafinerisi ülkemizin en önemli açığı olan hammaddeleri üretecek ve büyüyecek PETKİM için elzemdi. Hayati önem taşıyordu.
Peki, ne oldu?
Kısa vadede daha karlı olan rafinaj üretimine ağırlık verildi, PETKİM’e yatırım yaparak rekabet gücünü tesis etmek yerine STAR Rafinerisi ile PETKİM arasında 2014 yılında yapılan ve PETKİM’i koruyan hammadde anlaşması iptal edildi. (Bkz. KAP açıklaması.)
BP ile yapılacağı söylenen rafineriden çıkacak reformata dayalı paraxilen ve PTA yatırımı iptal edildi ve PETKİM’in fabrikaların birer birer kapanmaya başladı.
Ben SOCAR’ın Türkiye vizyonunu hep destekledim ve iki kardeş ülkenin birlikte gerçekleştirdiği her ileri adımı gururla izledim. Mutlu oldum. Yazdıklarım ve yazacaklarım kamuoyumuzun beklentileri ve tereddütlerini ortaya koyma amaçlıdır. Özelleştirme başlangıcında ortaya konan vizyonun devam etmesini ve SOCAR’ın ülkemizde bir kardeş ülke şirketi olarak daha da büyümesini arzu ediyorum. Çünkü en güzel bağlar böyle kuruluyor.
SOCAR yöneticilerine ve altın hisse ile PETKİM’i Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına izlemekten sorumlu Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na bir kez daha şu soruları yöneltelim;