Fenerbahçe'nin kaybı büyük!

Şampiyonluk yarışında psikolojik üstünlük Galatasaray’ın eline geçti.

Kendi sahasında Samsunspor’la golsüz berabere kalan Fenerbahçe’de hesaplar da moraller de alt üst oldu.

Bu sonuç doğal olarak taraftarı da umutsuzluğa itti.

Avrupa’dan eli boş dönen Sarı-Lacivertliler için Samsunspor karşılaşması çok önemliydi.

Perşembe gecesi oynanan yüksek tempolu maçın ardından bu karşılaşmanın zor geçeceği ortadaydı.

Fenerbahçe Teknik Direktörü Mourinho büyük bir hataya imza attı.

Rangers maçında oynayan yaşlı oyuncuları Samsunspor karşısına ilk 11’de çıkardı.

Tadic ve Dzeko gibi ağır oyuncularla maça başlamak büyük hataydı.

Tadic takımın el freni gibiydi. Dzeko da öyle.

İlk 45 dakika tam anlamıyla boşa kürek çekmek gibiydi. Doğru dürüst pozisyon yoktu. Üretim sıfırdı.

Samsunspor savunması, yerleşim olarak başarılıydı.

Kenar ortaları kalabalık defans yaparak etkisiz kıldı.

İkinci yarıya farklı bir kadro bekleniyordu. Ne var ki, Mourinho değişiklik için 60.dakikayı bekledi.

Hamleler yerinde ancak geç kalmıştı.

Osayi, İrfan Can ve Szymanski oyuna ritm kazandırdı. Etkili oldular.

Fakat, topu bir türlü ağlara gönderemeyen forvet oyuncuları vardı sahada.

Fenerbahçe’nin en büyük sorunu yaşlı oyuncular. Fizik güçleri yetersiz. Telaş da olunca, gol vuruşları yetersiz kaldı.

Samsunspor 10 kişi kaldıktan sonra iyice kapandı. Kalabalık savunmanın içine Fenerbahçeli oyuncular da dahil olunca ceza sahası neredeyse 15-20 oyuncudan oluşan bir duvara dönüştü.

Bu kadar kalabalık bir set içinden topu ağlara göndermek mümkün olmadı. Atılan şutlar başarısızdı. Üstelik Samsunspor kalecisi önemli kurtarışlar yaptı.

Oyun tamamen rakip alanda hatta ceza sahasında oynandı. Bu tür bir yapılanmaya karşın sürekli kenar orta denemek, farklı bir kurgu için taktiksel değişiklik yapmamak büyük yanılgıydı.

Bu maçın kazanılmamasının tek sorumlusu Mourinho’dur. Yorgun takımla maça başladı. Hamleler geç yapıldı. Takımın genelinde telaş vardı. Motivasyon olarak iyi hazırlanmamışlardı.

Sarı-Lacivertliler adına hayal kırıklığı yaşandı. Sayısız orta, dışarı giden şutlar, gol şansının yanlarında olmayışı elbette şansızlık diye nitelenebilir.

Ancak, dünya çapında bir teknik adamdan farklı bir taktik ve oyun beklemek herkesin hakkıydı.