Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Kadir Kaymakçı 'Avokado Eli' nedir bilenler el kaldırsın!
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Paris, Montparnasse’daki Bee-de-Gaz adlı kafede, ta 90 yıl önce, kayısı kokteyli içip sohbet eden üç arkadaşın birazdan okuyacağınız Kurban Bayramı’ndaki ‘acemi kasaplar’ ve avokado kesmenin korkunç sonuçları konulu yazıya nasıl ilham verdiğini inanın ben de bilmiyorum! Ama işte hayat kayısı kokteyli, acemi kasaplar ve avokado gibi; lezzetli, ürkütücü, tuhaf şeylerin bir araya gelebildiği bir şey olduğu için güzel (belki de değildir)…

        Neyse şimdi bu acayip buluşmanın nasıl gerçekleştiğini anlatayım.

        1933 yılında hemen başında Jean-Paul Sartre, Simone de Beauvoir ve Raymond Aron, Be-de-Gaz adlı kafede kayısı kokteyli içip havadan sudan konuşuyorlar. Aron arkadaşlarına ‘Fenomenoloji’ (Görüngübilim) adlı yeni bir felsefeden bahsetti. Gelenekçi filozoflar Platon’dan beri çoğunlukla soyut önermelerden yola çıkıp şeylerin gerçek olup olmadığı, haklarında kesin bir bilgiye ulaşmanın mümkün olup olmadığı gibi meselelerle ilgileniyorlardı. Alman fenomenologlar ise ‘karşımıza çıkan fenomenlere (kendini gösteren şeylere) odaklanalım, gerisini boş verelim” diyordu: “Entelektüel safsatalara aldırmayın, dikkatinizi şeylere verin…”

        Aron bunları anlatıp Sartre’a, “Anlayacağın ‘bücür dostum’ eğer bir fenomenologsan bu kokteyl hakkında konuşup üzerinden felsefe yapabilirsin” dedi. (Sarah Bakewell-Varoluşçular Kahvesi-Domingo Yayınları)

        Bu cümleyi duyduğunda ‘beyninden vurulmuşa döndüğünü’ söyleyen Jean-Paul Sartre bu ilham verici andan yola çıkarak yaşam, aşk ve tutku, özgürlük ve varoluş, kafeler ve garsonlar, dostluk ve devrem ateşi hakkındaki, 1968’deki öğrenci hareketlerinden günümüze kadar uzanan sivil haklar mücadelelerine ilham veren kendi sıra dışı felsefesini yarattı.

        KURBAN BAYRAMI’NDA 16 BİN ‘ACEMİ KASAP’ KENDİNİ KESTİ

        Yaklaşık üç hafta önce sıcak havanın insanın omuzlarına bir yük gibi çöktüğü bir gün Kadıköy’de bir kafede 5 arkadaş, Jean-Paul Sartre, Simone de Beauvoir ve Raymond Aron’u kıskandıracak kadar ‘şeylere’ odaklanmış boş boş konuşuyorduk. Bir arkadaşımız ünlü bir AVM’deki markette gördüğü Türkiye’de üretilmiş pembe domatesin kilosunun 190 TL olmasına isyan ediyordu. Tatil beldeleri, kalabalık, iklim değişikliği gibi daha bir dolu sonunu getiremediğimiz konunun arasında laf bir ara ‘acemi kasaplara’ geldi. Bir arkadaşımızın köydeki bir akrabası neredeyse başparmağını koparıyormuş. Herkes bir acemi kasap anısı anlattı kaşla göz arasında… Sonra durduk “Yıl 2024 hala insanlar kendisi mi kesiyor kurbanı yahu?” diye cevabını bilmediğimiz bir soru attık ortaya… Konu geçti gitti!

        Birkaç gün sonra o sorunun cevabı sayılabilecek bir haber vardı ajanslarda. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, kurban kesimi sırasında Ankara’da 1274, İstanbul’da 840 ve İzmir’de 416 kişi olmak üzere ülke genelinde yaklaşık 16 bin kişinin yaşadığı yaralanmalar sonucunda sağlık kuruluşlarına başvurduğunu açıklamıştı. Birçok insan için ‘olağan’ bir durum olabilir ama 16 bin kişinin hastaneye gidecek kadar ciddi yaralanmış olması çok acayipti. WhatsApp grubundan bilgiyi arkadaşlara yolladım. ‘Yuh’, ‘Yok artık’ gibi cevaplar arasında bir arkadaşımız “Her hangi bir Batı ülkesinde böyle bir yaralanma istatistiği olamaz abi” diye bir mesaj geldi…

        İşte bu mesaj da bizi ‘avokado’ya götürüyor! Buyurun...

        AVOKADO KESMEK İÇİN YILIN EN TEHLİKELİ AYLARI!?

        Evinin bahçesinde ‘kurban’ keserken yaralanan 16 bin insan bir Amerikalı’nın tahayyül edemeyeceği bir şeydir herhalde! Ancak önceki gün Washington Post’ta okuduğum bir haberi de ben tahayyül edemezdim…

        Anahad O’Connor imzalı habere göre ‘Avokado sevenler için yılın tehlikeli zamanları’ymış bu günler. Çünkü binlerce insan her yıl Nisan-Temmuz ayları arasında avokado keserken ellerini ve parmaklarını kesip hastanelere koşuyormuş Amerika’da. El cerrahları bu aylar arasında bu tür yaralanmaları o kadar sık görüyorlarmış ki buna bir isim bile vermişler: Avokado Eli!

        Bu yaralanmalar genellikle avokadoyu bir elinde tutarken diğer elindeki bıçakla onu kesmeye çalışırken bıçağın kaymasıyla avuç içinin veya parmakların kesilmesi ya da çekirdeği çıkarırken bıçağın ele saplanması sonucunda gerçekleşiyormuş.

        Atlanta'daki Emory Üniversitesi Ortopedi Cerrahisi Bölümü’nden el cerrahı Eric Wagner, "Avokado kesmek zararsız gibi görünse de oldukça kötü yaralanmalara neden oluyor. Gördüğüm en fazla el yaralanması avokado kaynaklı. Avokado keserken parmağını kesip koparan insanlara operasyonlar yaptım."

        Wagner ve meslektaşları, avokadoyla ilgili bıçak yaralanmaları nedeniyle el cerrahisi gerektiren çok sayıda hasta ile karşılaşınca, 2020 yılında bu fenomenin ülke çapındaki yaygınlığını inceleyen bir çalışma yayınlamışlar. Buna göre 1998 ile 2017 yılları arasında ABD'de 50 binden fazla kişinin acil servislere avokadoyla ilgili bıçak yaralanmaları nedeniyle başvurmuş.

        Avokado yaralanmaların zaman içinde keskin bir şekilde artmış. 1998-2002 arasında 3 bin 143 vaka bildirilirken, 2013-2017 arasında bu rakam dramatik bir şekilde artarak 27 bin 059 acil durum vakası olarak rapor edilmiş.

        Bu nedeninin avokadonun popülaritesindeki artış olduğunu belirtiyor bilim insanları. Resmi kaynaklara göre 1989'da ortalama bir Amerikalı yılda yaklaşık 700 gram avokado tüketirken, 2017'de bu miktar yılda yaklaşık 3.5 kiloya yükselmiş.

        HER 50 BIÇAK YARALANMASINDAN 1’İ AVOKADO KAYNAKLI

        American Journal of Health Behavior'da yayınlanan bir çalışmada araştırmacılar, resmi makamlara bildirilen tüm tüketici ürünü ile ilgili yaralanmaların yaklaşık yüzde 2'sinin avokado kesme ile ilgili olduğunu bulmuşlar.

        Araştırmacılardan Kuzey Teksas Sağlık Bilimleri Merkezi Halk Sağlığı Okulu'ndan Matthew E. Rossheim, “Yüzde 2 ilk bakışta çok fazla gibi görünmeyebilir ama her 50 bıçak yaralanmasından biri avokado kesme kaynaklı, acil servislere bu kadar çok avokado eli kesme yaralanması vakasının gelmesi şok edici” diyor.

        Yaralanmaların çoğunun 23 ile 39 yaşları arasındaki kadınlarda meydana geldiği ve yaraların genellikle sol ellerini kestikleri araştırmalar sonucunda ortaya çıkmış. Yaralanan insanların yaklaşık yarısının avuç içlerini diğer yarısında ise en sık işaret parmaklarında (yüzde 34), baş parmaklarında (yüzde 19) veya yüzük parmaklarında (yüzde 17) kestikleri kaydedilmiş.

        Avokado kesiklerinin en çok Nisan-Temmuz arasında olmasının nedenini bilim insanları “Hava ısındığında insanlar daha sık yemek pişiriyor, mangal yapıyor ve dışarıda sosyal etkinlikler için toplanıyor” diye açıklıyor: “Çoğu insan avokado keserken yaralanmasıyla ilgili aile buluşması sırasında ve alkolün etkili olduğu bir zamanda olduğunu söylüyor.”

        Ben ve arkadaşlarım ‘Fenomenolog’ olmadığımız için kurban keserken yaralanan ‘acemi kasaplar’ ya da avokado keserken ellerini kesen ‘Avokado Eli’ler hakkında ancak WhatsApp grubunda bol emojili geyik çevirebildik sadece…

        Ama eminim Paris, Montparnasse’da Bee-de-Gaz’da Simone de Beauvoir ve Raymond Aron’la kayısı kokteyli içerken yaptıkları sohbetten 20. Yüzyıl’ı ve günümüzü de etkileyen modern varoluşçuluk felsefesini ortaya çıkaran Jean-Paul Sartre bizim yerimizde olsa ‘acemi kasaplar ve Avokado Eli’ ‘şeyler’ine yepyeni bir gözle bakıp onlar üzerinden ‘biz neyiz, nasıl yaşamalıyız’ sorularına muhteşem cevaplar verebilirdi…