Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Muharrem Sarıkaya Navigasyon hatasının suçunu kim çeker?
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        TARTIŞMASI uzun süredir devam eden konu, döndü dolaştı, dosyası tekrar mahkemenin önüne düştü.

        Daha önce de belirttim, bugüne kadar hukuk sisteminin öngörmediği dava dosyaları mahkemeleri yoracak.

        Yeni normların belirlenmesini zorunlu kılacak.

        Topyekun bir hukuk sisteminin oluşması da olanaksız, neden de bilgisayarın, yapay zekanın, geometrik aşamayı da geçip öngörülmez şekilde yükselişi…

        Yapay zeka ve navigasyon cihazlarından kaynaklanan sorunların insan ölümüne yol açan sonuçların ceza sorumluluğunun kime ait olduğu konusu da aynı düzlemde hareket ediyor.

        Bunun son örneği de öncesi gün ABD’de yaşandı.

        Kuzey Carolina’nın Hickory bölgesinde yaşanan olay bir yıl öncesine dayanıyor.

        Philip Paxson isimli bir kişi yağmurlu havada Google haritayı takip ederek yol alırken 2013 yılında yıkılmış olan köprüden göle uçtu ve boğulup öldü…

        Paxon’ın ailesi 2013 yılında yıkılmış olmasına karşın Google harita uygulamasının bu durumu haritasında güncellemediğini belirterek, “Kazaya sebebiyet verme” suçlamasıyla tazminat davası açtı.

        Mahkeme de davayı görüşmek için kabul etti.

        Buradan çıkacak sonucun benzer birçok olaya emsal karar teşkil etmesi kaçınılmaz.

        ONLAR DA İKİZDERE BARAJINA UÇTULAR

        Nitekim yakın geçmişte Türkiye’de de benzer kazalarla karşılaşıldı.

        Konya’dan İzmir’in Tire ilçesine gitmek için yola çıkan Rus iş insanı Alexsandr Anekcahap, beraberindeki Maxim Makcnm ve Elena Eneha ile yol alırken Aydın İncirliova’daki İkizdere Barajına uçtu.

        Rus turistler baraj gölünden son anda camı kırıp kıyıya yüzerek kurtulurken, kazaya kendilerini yanlış yönlendiren navigasyonun neden olduğunu belirtti. Farları açık olmasına karşın İkizdere Baraj gölünü fark edemediklerini, navigasyon cihazında da görüldüğü gibi karayolu sandıklarını belirtti.

        Sonrasında bir dava konusu yaptılar mı bilinmiyor; şu ana kadar da kayıtlarda rastlamak olası olmadı.

        UTAH MAHKEMESİNİN ROSENBERG KARARI…

        Benzer bir olay da 2021 yılında ABD’de yaşandı, bir kişi kendisini yanlış yönlendirip otoyola çıkardığı ve motosikletin kendisine çarpmasına yol açtığı gerekçesiyle Lauren Rosenberg isimli kişi Google hakkında dava açtı.

        Hemen belirteyim ki davların ağırlıklı bölümünde mahkemeler çok farklı karar vermedi.

        Kanunlar insan odaklı yazıldığı için “cihaza güvenmeseydin, yolu kontrol etseydin” anlamına gelecek kararlara imza koydu.

        Nitekim Rosenberg davasında da benzer bir sonuç çıktı, Utah Bölge Mahkemesi, ortada bir ihmalin olabilmesi için “Bir kişinin (ihmalkar tarafın) başka bir kişiye (davacıya) karşı bakım yükümlülüğünün olması ve bunun sonucunda hasarın oluşması gerektiğini” belirtti.

        Google’ın bu kapsamda Rosenberg'e karşı bir görev borcu olmadığını belirtti.

        Mahkeme karara varırken dört faktörlü test yaptı; Google harita kullanan kişinin yürürken çevresini de kontrol etmesi gerektiğini anımsattı.

        Araç geçme ihtimalini önceden kestirmesi gerektiğini belirtti; davalının yola bakmamasının kendi hatası olduğunu vurguladı.

        Davayı da reddetti…

        PAPAĞAN KÜFREDERSE

        Aslında yaşananlar Türkiye’de de ceza kanunları ve özel hukuk karşısında benzer sonuç yaratıyor:

        “Cezai sorumluluk yüklemek için, o suç bakımından maddi unsurun varlığı gereklidir…”

        Bu bir aşçının parmağını kestiği için bıçağa dava açması veya bir kişinin soktuğu için yılandan davacı olması gibidir.

        Ancak tam arafta kalınan durumlar da olabilir, örneğin bir papağan küfür ederse manevi tazminat davası kime açılabilir?

        Papağana mı, sahibine mi?

        Bunu makinaya uyguladığımızda algoritmasını yaratanın, yani papağana küfrü öğretip, davacı kişi geçerken küfür etmesini sağlayana karşı açılması gerektiğinden söz edilebilir.

        Peki, deneyimleme sonucu kendi algoritmasını yaratıp, başka sonuç uygulayan yapay zekanın ilk algoritma yazıcısına suç isnat edilebilir mi?

        TAY’IN ÇİFTESİ

        Burada da Microsoft’un ürettiği Tay isimli yapay zekanın twitterdan topladığı verileri ırkçı şekilde kullanıp, küfürbaz hale gelmesi örneği var…

        Oysa Microsoft Tay’ı yaratırken böyle bir hedef gütmemişti.

        Ceza kanunlarında da bu tür robotlar için normlar belirlenmişti; bunun aksine hareket edenler cezalandırılacaktı.

        Buna göre robot insana zarar veremez veya hareketsiz kalarak insanların zarar görmesine yol açamazdı…

        Robotlar birinci maddedeki kurallara uymak kaydıyla insanlar tarafından verilen kurallara uymak zorundaydı.

        Robotlar 1 ve 2. Kuralla çelişmediği sürece kendi varlığı korumak zorundaydı…

        Şimdi otomobilin kendi başına otomobil solladığı, şerit takibi yapıp yol aldığı yapay zeka için bu kuralların hala geçerli olduğundan söz edilebilir mi?

        Bu durumda hatalı sollama yapan veya trafik kuralına uymayan yapay zekaya kesilen trafik para cezasının bedeli kimden alınacak?

        Türkiye’de de son yıllarda benzer davaların açıldığına tanıklık ediliyor…

        DİKKAT VE ÖZEN YÜKÜMLÜLÜĞÜ…

        Google haritalar uygulamasından kaynaklanan sorunun benzeri Türkiye’de olsa nasıl sonuçlanırdı.

        Bunu ceza hukuku alanında çalışmalarıyla bilinen iki bilim insanına Dr. Rezan Epözdemir ile Prof. Dr.Olgun Değirmenci’ye yönelttim.

        Her ikisinin verdiği yanıt da birbirinden farklı olmadı…

        “Ceza kanunlarında yapay zeka uygulaması” üzerine çalışmaları da bulunan Prof. Dr. Değirmenci, “Burada Google’ın bir sorumluluğundan söz etmek mümkün değil” diye söze girdi.

        Nedenini de insanın bu tür uygulamaları kullanırken, çevresine de dikkat etmesi gerektiğini söyledi.

        Utah Mahkemesi kararından farklı yaklaşmadı.

        Gelelim asıl soruya, yapay zekaya sahip bir otomobil Google haritasını kullanarak ölümle sonuçlanan kaza yapsaydı sorumluluğu kime ait olacaktı?

        Prof. Değirmenci, bunun TCK 85’inci maddedeki “taksirle bir insanın ölümüne neden olma” suçu kapsamına gireceğini belirtti.

        Burada da sorumlu kişinin navigasyon uygulamasının algoritmasını yazan ve yükleyen olması gerektiğini belirtti.

        “Bunun yaratacağı aksiliği görüp, önceden yazılımında bu hatayı düzeltmesi gerekirdi. Dikkat ve özen yükümlülüğü algoritmayı yazandadır” dedi.

        KUSURLU ALGORİTMAYI YAZANDIR

        Ceza hukuku alanındaki nitelikli birikimi kabul gören avukatlardan Dr. Rezan Epözdemir de bağlantının kurulabilmesi için nedensellik ve kastın olması gerektiğini belirtti.

        TCK ile birlikte özel hukuk açısından da konunun ele alınması gerektiğine dikkat çekerek şunları söyledi:

        “TCK ile sonuç alınacağı söylenemez. Bilinçli taksirden söz etmez zor görünüyor. Nedensellik bağı kurmak zor... Burada özel hukuk açısından hizmet kusuru olduğundan söz edilebilir. Kusurlu olan da hatalı algoritmayı yazandır...”

        Yakın gelecekte benzer sorularla çok sıklıkla karşılaşacağımız çok açık…

        O nedenle hukuk açısından biran önce yeni düzenlemeye gerek var; 100 yıl öncenin temeline dayanan ceza hukuku ile çözüm üretmek çok zor…

        Nedeni de şu iki sorunun karşılığında yatıyor:

        Yapay zeka hukuki bir kişilik midir?

        Yapay zekanın suçu iyi hal veya infaz indirim kapsamına girebilir mi?