Rubai nedir? Nazım biçimi olan rubai ne demek, özellikleri ve örnekleri neler?
13. yüzyılda başlayıp 19. yüzyıla kadar devam eden Divan edebiyatında birçok farklı nazım biçimi kullanılmıştır. Bu nazım biçimleri, dizelerin yapıları, aruz ölçüleri, kafiye düzenleri ve şiirde işlenen konulara göre ayrılırlar. Peki bu nazım biçimlerinden biri olan rubai nedir? Rubai nazım biçiminin özellikleri nelerdir? Bu soruların cevaplarını ve rubai örneklerini sizler için hazırladık.
ABONE OLDivan edebiyatına İran’dan geçen bir nazım biçimi olan rubai, Arapça kökenli bir sözcük olup kelime “dört, dörtlük” anlamına gelmektedir. Edebiyatta aruz ölçüsüyle yazılan ve dört dizeden yani tek bentten oluşan şiirlere rubai denir.
Rubai Nedir?
“Dü-beyt”, “çehar mısra” ve “çâr mısra” terimleriyle de karşımıza çıkan rubai, Divan edebiyatında sıklıkla kullanılan, İran edebiyatından edebiyatımıza geçmiş bir nazım biçimidir. Tek bentten yani dört dizeden oluşur. Rubailerde genellikle tasavvuf, felsefe, aşk, ölüm gibi konular işlenir. Rubailer dört mısradan oluştukları için şairin söylemek istedikleri, sanat ve üslubun gölgesinde kalmaz. Rubailer de Divan edebiyatının diğer nazım biçimleri gibi aruz ölçüsüyle yazılmıştır. Rubai, ahreb ve ahrem adları verilen iki grup vezinle yazılır. Bu vezniler sayesinde diğer bentle kurulan nazım biçimli olan kıt’adan ayrılır. Ahreb veznileri mefûlü ile, ahrem vezinleri ise mefûlün ile başlayan vezinlerdir. 12’si ahreb, 12’si ahrem olmak üzere rubailerin toplamda 24 vezin kalıbı bulunur. Rubailerde, Halk edebiyatındaki manilerdeki gibi genelde birinci, ikinci ve dördüncü dizeler kendi içlerinde kafiyelidir. Üçüncü dize ise serbesttir.