Doğal Bypass’a talep 5 kat arttı
"Doğal Bypass" ile damar sertliğinin yol açtığı koroner kalp hastalığında çok iyi sonuçlar elde edildiği belirtildi
Damar sertliğinin yol açtığı koroner kalp hastaları için geliştirilen EECP tedavisi, halk diliyle "Doğal Bypass” olarak bilinen kalp ve damar hastalıklarında giderek yaygınlaşan bir tedavi olarak dikkat çekiyor.
Amerika’da 1995 yılında FDA onayı alan Doğal Bypass (EECP), vücudun belden aşağısına kalp ritmi ile uyumlu masaj şeklinde uygulanan güvenli bir tedavi türü…
Prof. Dr. Günsel Şurdum Avcı, 15 yılı aşkın süredir uygulamakta olduğu ve Amerika’da 1995 yılında FDA onayı almış, halk arasında bilinen adı ile “Doğal Bypass” veya tıbbi adı ile EECP tedavisi sayesinde damar sertliğinin yol açtığı koroner kalp hastalığında çok iyi sonuçlar elde edildiğini söyledi. Prof. Dr. Avcı, “Doğal Bypass’ın ya da tıbbi adı ile EECP tedavisinin bilimsel çalışmalar ile kanıtlanmış en önemli etkisi; damarları, damar sertliğine karşı koruması. EECP yani doğal bypass tedavisi bu etkisiyle damar darlığının ilerlemesini önlüyor. Balon-stent ya da bypass ameliyatı geçirmiş koroner kalp hastalarında, yeniden daralma ve tıkanmaların oluşmasını geciktirerek, bu tedavilerden elde edilen iyiliğin daha uzun ömürlü olmasını sağlıyor. Böylelikle yoğun iş temposuna sahip hastalar da EECP tedavisi sayesinde iş yaşamını aksatmadan, daha uzun süre konforlu bir yaşam sürebiliyor. Yaptığımız gözlemlere göre, özellikle beyaz yakalılarda son yıllarda bu tedavi uygulayan hasta sayısı 5 kat arttı” dedi.
“DOĞAL BYPASS KALBİN GÖRECEĞİ HASARI AZALTIYOR”
EECP tedavisinin diğer önemli etkisinin, damarları genişletmek ve ince damar ağını zenginleştirerek, “Doğal Bypasslar” oluşturmak olduğunu açıklayan Avcı, “Bu etki, bir kalp için adeta sigorta niteliğinde koruyucu bir etki olup, kalpteki bir damarın aniden tıkanması ile oluşan kalp krizinde, kalbin göreceği hasarı azaltıyor. Aynı etkiyle, bypass ameliyatı ve balon-stent tedavilerinden sonra hastanın damarları tekrar tıkanmışsa ve bu girişimlerin uygulanması yeniden mümkün değilse bile, EECP tedavisi ile göğüs ağrısı ve diğer yakınmalar kayboluyor. Hatta hastalar kalp yetersizliği başladıktan sonra bile kalp pili, yapay kalp ve kalp nakli gibi tedavilere gerek kalmadan, EECP tedavisi ile yeniden masa başı işlerine devam etme şansı yakalıyor. Bu nedenle, iş dünyasında EECP tedavisini tercih eden hastaların sayısı günden güne hızla artıyor” diye konuştu.
“BİRÇOK HASTA TEDAVİ SÜRECİNDE İŞİNE DEVAM EDEBİLİYOR”
EECP tedavisinin konforuna değinen Prof. Dr. Günsel Avcı, “Bu tedavi günde 1-2 saatten 35 saatlik tedavi kürleri şeklinde uygulanıyor. Durumu çok ağır olmayan hastaların, hastanede yatması gerekmiyor. Çalışan insanlar, bir spor salonuna ya da bir fizik tedavi merkezine gider gibi günde bir saatlerini ayırıp tedavi merkezinde tedavi aldıktan sonra işlerinin başına dönebiliyorlar” şeklinde konuştu.
“Tıp alanındaki gelişmeleri yakından takip eden birçok beyaz yakalı, sürekli doktor kontrolü altında olmalarına rağmen, EECP tedavisi için başvuruda bulunuyorlar” diyen Prof. Dr. Avcı, sözlerine şöyle devam etti:
“EECP tedavisi, henüz koroner kalp hastalığı olmayıp, genetik yatkınlık, şeker hastalığı, kolesterol ve tansiyon yüksekliği, sigarayı bırakamama, stresli yaşam gibi riskleri olanlara, korunma sağlamaktadır. Yine bu tedavi ile kalp hastalığı ilerlemiş ve yakınmalar ile yaşam kalitesi bozulmuş hastalar yeniden aktif yaşama dönebilmektedirler. Böylece sık hastane başvuruları ve yatışları, koroner anjiyografi ve balon-stent uygulamaları ve bypass ameliyatına duyulan ihtiyaç nedeni ile oluşacak iş günü kayıpları da azaltılabilmektedir.”