Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Seyit Onbaşı hikayesi ve hayatı: Çanakkale Zaferi kahramanı Koca Seyit Onbaşı kimdir, nereli, kaç kilo mermi kaldırdı?
        1

        Tarihin akışını değiştiren kahramanlık destanlarından biri olan 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 109. yıldönümünde tüm yurdumuzda kutlanıyor. Çanakkale Savaşı'nın en önemli askerlerinden biri olan Seyit Onbaşı da bugün anılıyor. Peki, Seyit Onbaşı kimdir, kaç kilo mermi kaldırdı? İşte, Seyit Onbaşı'nın hikayesi hakkında merak edilenler haberimizde...

        2

        SEYİT ONBAŞI KİMDİR?

        Asıl adı Seyit Ali Çabuk olan Seyit Onbaşı, 1889 yılında Balıkesir'in Havran ilçesinin Çamlık Köyü'nde dünyaya gelmiştir. Yoksul topraksız bir köylünün çocuğu olan Seyit, 1909 yılında, yirmi yaşında askere alındı. 1912 yılında Balkan Savaşı başlamıştı. Seyit, o zaman üç yıllık askerdi. Balkan Savaşı'na katıldı. 1914'de Birinci Cihan Harbi patlayınca, Seyit, terhis edilmedi. Topçu eri olarak Çanakkale'ye gönderildi. İri yarı çok güçlü olan Koca Seyit, burada Rumeli yakasında ki Kilitbahir'in 28'lik Rumeli Bataryasında topçu eri olarak vazifeliydi.

        3

        SEYİT ONBAŞI'NIN KALDIRDIĞI TOP MERMİSİNİN HİKAYESİ

        18 Mart 1915 tarihinde, İngilizler'in "Ocean" zırhlısı Çanakkale Boğazı'nı zorluyordu. Saat 5:30 sularında Müttefik filosundan bazı gemiler kendilerini son dakikalar zarfında fazlasıyla taciz eden Rumeli Mecidiyesi'ni susturabilmek için, çok şiddetli bir ateş altına almışlardı.

        Takım Subayı Fahri Efendi’nin emri ile sığınağa koştular. Ancak; geri kalanların bir kaçı tam istihkamın içinde patlayan mermi cephaneliği uçurduğu zaman oluşan müthiş basınçla yerlere yuvarlandılar. Bir kısmı şehit olan bu erlerin geri kalanları arasında Çamlık köyünden Seyit de bulunuyordu. Kendine geldiği zaman karşısında takım arkadaşı Ali’yi gördü. Başka kimse yoktu etrafta.

        – Nerede arkadaşlar? diye sordu.

        – Arkadaşlar mertebelerini buldular. 14 şehit 24 yaralımız var. Ayakta bir senle ben kaldık.

        4

        Seyit kalkıp denize doğru baktı. Düşman gemileri karaya iyice sokulmuştu. Tabyanın içinde ise üçüncü toptan gayrısı yine toprağa gömülmüştü. Seyit önce gemilere, sonra topa ve sonunda yerde duran 276 kilogramlık mermilere baktı. Kendi deyimiyle mermi ona “beni namluya sür” diyordu.

        Arkadaşına “Gel Ali” dedi. “Yardım et de şu mermiyi sırtıma alayım”

        Ali Önce topun eğilip yan yatmış metaforasına(top vinci) sonra da arkadaşının yüzüne baktı. “Kaldıramazsın Seyit” dedi. “Bir deneyelim hele”

        İlk mermi kısa düştü. Bir tane daha getirip nemluya sürdü. Bu seferki de kısaydı. Fakat üçüncü mermi en öndeki geminin arka tarafında ve su kesiminde patladı. Bu gemi Ocean’dı ve dümen tertibatı bozulduğu için derhal orasını harmanlamaya başladı. Etrafındaki gemiler kaçıştılar. Seyit dördüncü mermiyi almaya giderken etraf sakinleştiği için sığınaktan çıkan Batarya Kumandanı Hilmi Bey yanında iki Alman subay ile geldi.

        – Senmiydin Seyit? Vurdun gemiyi.. dedi.

        Dördüncü mermi boşa gitti. Dümensiz seyreden Ocean herkesin gözleri önünde arkadan bir mayına çarparak kısa sürede sulara gömüldü.

        5

        Kocaseyit’in muharebenin mukadderatının değişmesinde büyük önemi bulunan başarısı kısa sürede duyuldu. Kendisine mükafat olarak onbaşılık rütbesi takıldı. Ve isteği olup olmadığı sorulunca “çift tayın” istedi. Ancak arkadaşlarının yanında çift tayın yemeği onuruna yediremedi ve birkaç gün sonra çift tayından vazgeçti. Daha sonraki günlerde fotoğrafını çekmek isterler. 276 kg.lık top mermisini o günkü gibi sırtına alması lazımdır. Ancak birkaç defa denemesine rağmen kaldıramaz. O tehlikeli zamanda mermileri kolaylıkla basamaklardan topa çıkaran bu kahraman o gün mermiyi yerinden bile oynatamamıştır. Kendisine sorulduğu zaman, iman gücüyle vatan aşkıyla kendisine kuvvet geldiğini, o zaman bu mermiyi nasıl kaldırdığını kendisinin de anlayamadığını söylemişti. Fotoğraf çekmek için tahtadan bir mermi yaparak o tarihi günü ebedileştirmişlerdir.

        6

        1914 de askere müdâhil olmuş ve 1918’de terhis olmuştur. Çanakkale Savaşları boyunca Müstahkem Mevki Kumandanlığı’nın emrinde Ağır topçu sınıfında nefer olarak görev yapmıştır.

        Savaştan sonra köyüne dönen Koca Seyit, odun keserek ve bu odunları Edremit’e ve Havran’a götürüp satarak geçimini sağlamıştır. Sonraki yıllarda Zeytin fabrikasında hamallık yapan Koca Seyit, fabrikada hastalanmış ve işten çıkarılmıştır. Hayatının geri kalan kısmında ise ayakkabı yamayarak yaşamını sürdürmüştür. Daha sonra akciğerindeki rahatsızlığı artmış, 1 Aralık 1939 yılında vefat etmiştir.

        Haberi Hazırlayan: Aslıhan Bayram
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ