İzmir'de "aşı sahteciliği" yaptığı iddia edilen 14 sanığın yargılanmasına başlandı
İzmir'deki bir hastanede Kovid-19 aşısı enjekte etmeyerek sahte aşı kartı oluşturulmasına imkan sağladığı iddia edilen hemşire ile 13 sanığın yargılanmasına başlandı. Olayın olduğu dönemde kanser hastalarının yattığı serviste çalıştığını söyleyen hemşire R.K. ifadesinde, "Ben bir an önce herkes aşı olsun istiyordum. Arkadaşlarıma da sonrasında hacamat yapacaktım. Ben o gün gelenlere aşılarını yaptım. Kayıt bizim işimiz değildi. Kapıda girişte kayıt alınıyordu. Biz aşılarını yapıp gönderiyoruz. Sisteme ben girmedim. Kayıtları doktorlar yapıyordu. Mesajlaşmalarda evet 189 lira var. İnsanlara faydalı olmak için hacamat yapıyordum ve hacamattan 189 lira aldım. Hacamatın Kovid-19'a karşı bağışıklığı güçlendireceğini ve aşı olmalarını da söylüyordum" şeklinde konuştu
Son dakika... İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya 241 yıl 6 aya kadar hapis cezası istenen tutuksuz hemşire R.K. (50) ile diğer tutuksuz sanıkların bazıları, taraf avukatları ve İl Sağlık Müdürlüğü avukatı katıldı.
AA'da yer alan habere göre hemşire R.K. savunmasında suçlamaları kabul etmediğini belirterek 21 yıllık hemşire olduğunu ve Türkiye'nin birçok yerinde görev yaptığını söyledi.
"AŞIDAN SONRA HACAMAT YAPACAKTIM"
Olayın olduğu dönemde kanser hastalarının yattığı serviste çalıştığını anlatan R.K, "2002'den itibaren hacamat öğrendim ve uygulamaya başladım. Olaydan 1 gün önce arkadaşlarım ve yakınlarıma aşı yapmak için izin aldım. Sorumlu hemşire sözlü olarak izin verdi. Arkadaşlarım geldi onlara da dışardan gelenlere de aşı yaptım. 3 kişi çalışıyorduk. Daha önce iğne olmayan bir arkadaşıma iğne yapacağım gün olay oldu. Onunla daha önce de yazıştım korkmaması için. Sonrasında hacamat yapacaktım. O gün girişi yapmadan gelmiş. İğneyi batıracakken kalktı bir miktarı yere döküldü. Kargaşa çıktı." diye konuştu.
"AŞI KARŞITI DEĞİLİM"
Yoğun bakımda çalıştığını ve Kovid-19 nedeniyle insanların neler çektiğini bildiğini anlatan R.K. şöyle devam etti:
"Ben bir an önce herkes aşı olsun istiyordum. Arkadaşlarıma da sonrasında hacamat yapacaktım. Ben o gün gelenlere aşılarını yaptım. Kayıt bizim işimiz değildi. Kapıda girişte kayıt alınıyordu. Biz aşılarını yapıp gönderiyoruz. Sisteme ben girmedim. Kayıtları doktorlar yapıyordu. Mesajlaşmalarda evet 189 lira var. İnsanlara faydalı olmak için hacamat yapıyordum ve hacamattan 189 lira aldım. Hacamatın Kovid-19'a karşı bağışıklığı güçlendireceğini ve aşı olmalarını da söylüyordum. Daha önceden aşı olmaları konusunda kendilerini ikna ettiğim kişiler gelmişti. Aşılarını yaptım. Onlar sisteme kaydedilmişlerdi. Daha önce hiç aşı olmadığını ve korktuğunu söyleyen bir tanıdığım vardı. Aşı yapılmadan bir kısmı yere döküldü. Kasıtlı yapmadım. Ben aşı karşıtı değilim. Karşı olsam çocuklarıma ve kendime yaptırmazdım. Aşı olmak istemeyenleri de ikna ediyordum."
R.K, kamu malını zarar uğratmadığını, rüşvet almadığını ve görevini de hakkıyla yaptığını belirterek beraatini talep etti.
Diğer tutuksuz sanık F.Ö. ise suçlamaları kabul etmediğini ifade ederek olay günü aşı olduğunu söyledi. Hemşire R.K'ye hastalıkları olduğunu ve aşıyla ilgili çelişkilerini anlattığını söyleyen F.Ö, "Çok alerjik bir bünyem vardı. R.K'ye beni gözetecek birisi lazım dedim. Ozon alıyordum. R.K. ile yan etkilerini konuştum. Bana hacamattan bahsetti. R.K'ye 'Hacamat yaptıralım.' dedim. 189 lirayı, hacamat ücretini gönderdim." dedi.
Sanık E.A. ise tüm suçları reddettiğini belirterek WhatsApp grubunda olduğu için hakkında dava açıldığını öne sürdü.
N.U. da R.K'nin kendisine aşı yaptığını ifade ederek "Sisteme de işlettim. Arkadaşlarımı görmek için o gün aşıya gittim. Suçlamayı kabul etmiyorum. Benden para talep edilmedi." diye konuştu.
"SANIRIM 5-6 AŞIYI YAPMADI"
Tanık hemşire K.Ü. ise R.K'nin aşı için yanlarına geldiğinde tavırlarından şüphelendiğini ve durumu hastane yetkilileriyle görüştüğünü söyledi.
R.K'nin olayın olduğu gün nöbetten çıkıp aşı birimine geldiğini öğrenince şüphesinin daha çok arttığını vurgulayan K.Ü, "Sonrasında ben kontrol etmeye başladım. Son 2 kişide enjektörün ucunu bile çıkarmadı. Diğerini de çöpe boşalttı. Sanırım 5-6 aşıyı yapmadı. Yetkili olmayan birisinin aşı yapmasından şüphelendim. Enjektörün batırılışı gibi şeyler şüphemi artırdı. R.K, sadece yakınım dediği kişilere tek enjektör alıp yapıyordu." diye konuştu.
Tanık doktor Ç.Y. ise o dönemde aşı biriminde çalıştığını söyledi. Olaydan 1 gün önce R.K'nin yanına geldiğini anlatan Ç.Y, "Olay günü R.K. 'Bugün burada görevlendirildim.' dedi. Oradayken hemşire K.Ü. bana gelip R.K'nin aşıyı çöpe sıktığını söyledi. Biz herkes aşılanması için uğraşırken durumu duyunca odaya koştuk. Aşıyı çöpe sıkarken gördük. 'Özgür iradedir.' dedi. Karşısında oturan kişinin sakin olduğunu ve bilinçli bir şekilde R.K'nin yanına geldiğini gördük. Oradaki kadın kaçtı. Daha sonra kolluk kuvvetlerine haber verdik." ifadesini kullandı.
Mahkeme heyeti ise sanıklar hakkında adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına karar verip duruşmayı 8 Eylül'e erteledi.
241 YIL 6 AYA KADAR HAPİS CEZASI İSTENMİŞTİ
İzmir'de 13 Ağustos 2021'de aşı yapmadığı halde sahte aşı kartı oluşturulmasına imkan sağladığı ileri sürülen hemşire R.K. tutuklanmıştı. İl Sağlık Müdürlüğü de konuya ilişkin idari inceleme başlatmıştı.
Bir müddet tutuklu kalan R.K, daha sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Hazırlanan iddianamede ise R.K. hakkında 13 kez "rüşvet almak", 7 kez "bilişim sistemine hukuka aykırı veri yerleştirme ve sistemdeki verileri değiştirme" ve 8 kez de "kamu malına zarar verme" suçlarından 69 yıl 2,5 aydan 241 yıl 6 aya kadar hapis cezası istenmişti.
İddianamede, 13 sanık hakkında da "rüşvet vermek", "bilişim sistemine hukuka aykırı veri yerleştirme ve sistemdeki verileri değiştirme" ve "kamu malına zarar verme" gibi suçlardan cezalar talep edilmişti.
