Ümit Özdağ, tutuklandı
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, hakkında yürütülen soruşturma kapsamında 'halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme' suçundan tutuklandı. Karar yazısında paylaşımların Kayseri'deki olaylara da neden olduğu belirtildi. Özdağ ise savunmasında Kayseri'de "Eve dönün çağrısı" yaptığını öne sürdü. Ümit Özdağ'ın Marmara Ceza İnfaz Kurumu'na (Eski Silivri'ye) teslim edildiği bildirildi. Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şehirlioğlu, Özdağ'ın tutuklanması sonrası Genel Başkan Vekili olarak görevlendirildi. Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Azmi Karamahmutoğlu, kararla ilgili "30 gün sonra yeniden itiraz hakkımız var. 30 gün sonraki itiraz hakkımızla birlikte ele alınmasını, yeniden gözden geçirilmesini bekliyoruz." dedi
ABONE OLZafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, hakkındaki soruşturma kapsamında "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek" suçundan tutuklandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, 19 Ocak'ta düzenlenen partisinin il başkanları istişare toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında sarf ettiği sözlere ilişkin başlatılan soruşturmada gözaltına alınan Özdağ'ın İstanbul Adliyesi'ndeki işlemleri tamamlandı.
Savcılık ifadesinin ardından nöbetçi sulh ceza hakimliğine çıkarılan Ümit Özdağ, "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek" suçundan tutuklandı.
Ümit Özdağ'ın Marmara Ceza İnfaz Kurumu’na (Eski Silivri'ye) teslim edildiği bildirildi.
Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme suçlamasıyla tutuklanan Ümit Özdağ ile ilgili kararda, Özdağ'ın farklı tarihlerdeki sosyal medya paylaşımlarına dikkat çekilerek "Ülkede bulunan yabancı uyruklu şahısları, sığınmacıları, mültecileri ve özellikle Suriyeli kişileri hedef alarak paylaşımlar yapıldığı, söz konusu paylaşımların Valilikler, İç İşleri Bakanlığı. Emniyet Müdürlükleri, Sosyal Güvenlik Kurumu ve Dezenformasyon ile Mücadele Merkezi tarafından yalanlandığı, söz konusu paylaşım içeriklerinin halkın bir kesiminin diğer kesiminin aleyhine kin ve düşmanlığa ayrımcılığa yönlendirici nitelikte olduğu" belirtildi.
Geçen yaz Kayseri'deki olaylar hatırlatılırken "25 emniyet personeli ve 1 itfaiye personelinin yaralanmasına neden olunduğu ve olayların oluşumunda şüphelinin ve şüphelinin mensubu olduğu partiye müzahir şahıslar tarafından yapılan paylaşımlar neticesinde gerçekleştiği" vurgulandı.
Somut tehlike unsurunun gerçekleştiğinin anlaşıldığı belirtilen karar yazısı şöyle devam etti: "Söz konusu paylaşımların adedi, somut tehlikenin gerçekleşme şekli, eylemlerin yoğunluğu ve süreklilik arz edişi dikkate alındığında) dosyadaki bilgi ve belgeler çerçevesinde suçu işlediğine ilişkin kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların saptanması, Avrupa Insan Hakları Sözleşmesinin 5. Maddesinde öngörülen geçerli şüphe sebeplerinin, Anayasa'nın 19. maddesinde belirtilen kuvvetli belirtinin ve CMK'nın 100/1 maddesinde öngörülen kuvvetli suç şüphesini gösterir somut delillerin mevcut olduğu, suç için yasada belirlenen cezanın alt ve üst sınırı nazara alındığında eylemlerin gerçekleşme şekilleri dikkate alındığında kaçacağına yönelik somut olgunun varlığı, delillerin henüz tam olarak toplanmamış olması, 5271 sayılı CMK hükümleri nazara alındığında şüphelinin tutuklanmasına engel bir halin bulunmaması, Anayasasının 13. Maddesinde ifade olunan " Ölçülülük İlkesi" gözetildiğinde tutuklamaya alternatif adli kontrol altına alınma tedbirlerinin bu aşamada şüpheli açısından yetersiz kalacağı değerlendirildiğinden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 100, 101 ve devam eden maddeleri gereğince tutuklanmasına karar verildi."