Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Diploma Nedir?

        Bir hukuk kavramı olarak ortaya çıkan ve Eski Yunan'da "iki levha arasına yazılmış hukuk akdi" için kullanılan Grekçe asıllı "diplōma" kelimesi, ikiye katlanmış şey, katlanmış kağıt, parşömen, katlanmış evrak, ruhsatname, dosya ve berat gibi anlamlar taşır. Aynı sözcüğün Latince karşılığı ise "tavsiyename veya yetki belgesi"dir. Roma'da imparator veya senato tarafından posta araçlarında kullanılmak üzere verilen pasaporta ve askerlik yapanlara bazı imkanlar sağlayan imtiyaznameye de diploma denilmiştir. Fransızca diplôme kelimesi de yine aynı şekilde ruhsatname ve her türlü resmi evrak anlamındadır. Osmanlı dönemi Türkçesinde de kelime, izin belgesi anlamındaki icazetname yanında berat ve ruhsat kelimeleriyle de eş anlamlı olarak kullanılmıştır. Bütün bu özellikleriyle kısaca diploma, resmi otoriteden gelen ve amacı, bir hak, unvan sağlamak, belirlemek ve onaylamak olan belge diye tanımlanabilir. Kelimenin parşömen anlamı, değerli evrakların koyun derisinin işlenmesiyle özel olarak yapılan, kalitesi, dayanıklılığı ve kolay taşınırlığı bakımından en iyi yazı malzemesi olan parşömene yazılmasından kaynaklanır.

        Belirli bir eğitim-öğretim programı uygulayan bir kurum tarafından, öğrencisine bu programı başarıyla tamamladığını, bir derece veya unvanı kullanmaya hak kazandığını, bir iş, sanat veya meslek dalında çalışabilme yetkisi elde ettiğini belirtmek üzere düzenlenerek verilen resmi belge, icazetname, şehadetnamedir. İslam dünyasında diploma kelimesi, hemen aynı anlamdaki icazet kelimesiyle karşılanmış, daha sonra yerini şehadetname ve tasdikname kelimeleri almış, günümüzde ise diploma kelimesi yaygınlaşmıştır. Arapçada "bir yeri seyr ve sülûkta geçip gitmek, bir adamı bir yerden öte tarafa geçirmek anlamındaki "cevaz" kelimesiyle aynı kökten türeyen "icaze" kelimesi, "bir kimseyi bir yerden öteye savuşturmak, tarlayı yahut hayvanları suvarmak, bir nesneyi reva ve makul görmek, destur vermek, münasip tutmak, bir düşünceyi ya da işi (emri) yerine getirmek, bir maddenin iznine (cevazına) imza atmak ve mühürlemek (takrir etmek) anlamlarıyla aynı zamanda diploma kelimesinin yerine kullanılmıştır.

        İcazet kavramı, biri Kur'an diğeri de Hadis ilimleriyle ilgili iki ayrı alan ile doğrudan ilişkilidir. Diğer ilişmleriçin de söz konusu olmakla birlikte özellikle bu iki ilimde verilen icazetnameler, başkaca dini ilimlerde veirlen belgelerinde de başlangıcı olmuştur. İcazetname, bu özellikleriyle ilmin güvenli bir şekilde aktarılmasını sağlayan önemli bir belge özelliği taşımıştır. İçinde, öğrencinin okuduğu dersi hakkıyla öğrendiği ve dolayısıyla onu başkalarına aktarma hakkı kazandığı bilgisinden başka, belgeyi veren hocanın ders aldığı hocaların da bir silsile halinde isim ve özelliklerinin yer aldığı bu belgeler, önemli bir kültür tarihi kaynağı haline gelmekteydi. Burada, belirli ilmi ekollerin başlıca temsilcileri hakkında en güvenilir bilgiler yer almakta, İslam dünyasında yaygın şekilde yazılan "hal tercümeleri" için de eşsiz bir kaynak oluşturmaktaydı.

        İslam dünyasında erken dönemlerden itibaren başta dini ve sonra diğer bilgilerin aktarılması için resmi bir prosedürün uygulandığı icazetnameler konusuna Osmanlı medreselerinde de gereken önem verilmiştir. İlk tedris hayatına giren bir öğrenci muhtasarat denilen dersleri gördükten sonra haşiye-i tecrid medresesine devam ederek oradaki derste başarılı olmasının ardından o medresenin müderrisinden bir vesika almak suretiyle bir yukarı derecedeki miftah medresesine devam eder ve oradan da kırklı ve haric ve dahil medreselerinin derslerini gördükten sonra Sahn-ı Seman'a girerek danişmend olurdu. Onaltıncı yüzyılda, bütün bu aşamalarda bir üst dereceye hakkıyla geçmesi gerekirken bu düzenli medrese öğrenimini yapmadan bir yolunu bularak iltimasla medreseden mezun olup müderrislik ve kadılık için vilayetlerden İstanbul'a mülazemete gelen medrese öğrencilerinin önünü kesmek amacıyla, müderrisinden almış olduğu vesikayı bir yukarı dersin müderrisine göstermedikten sonra derse kabul edilmemesi kuralını getiren bir medrese kanunnamesi çıkartılması da ilmin güvenilirliğinin korunması açısından icazetnamenin önemini göstermektedir.

        YAZAR

        Enver Beşinci

        KAYNAK

        • Adam, Mez. Onuncu Yüzyılda İslam Medeniyeti-İslam'ın Rönesansı. Çev. Salih Şaban. İstanbul: İnsan Yayınları, 2014.
        • Arşiv Belgelerine Göre Osmanlı Eğitiminde Modernleşme. İstanbul: Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayınları, 2014.
        • Hourani, Albert. Arap Halkları Tarihi. Çev. Yavuz Alogan. İstanbul: İletişim Yayınları, 2005.
        • Makdisi, George. Ortaçağ'da Yüksek Öğretim -İslam Dünyası ve Hristiyan Batı. Çev. A. Hakan Çavuşoğlu ve Tuncay Başoğlu. İstanbul: Klasik Yayınları, 2018.
        • Mütercim Asım. Kamusu'l-Muhit Tercümesi 3. İstanbul: Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları, 2013.
        • Nişanyan, Sevan. Nişanyan Sözlük-Çağdaş Türkçenin Etimolojisi. İstanbul: Liber Yayınları, 2018.
        • Sezgin. M. Fuad. Buhari'nin Kaynakları. Ankara: Otto Yayınları, 2017.
        • Uzunçarşılı, İsmail Hakkı. Osmanlı Devletinin İlmiye Teşkilatı. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları Yayınları, 1998.