Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Kültürel İncelemeler Nedir?

        Bilgileri, inançları, sanatı, ahlakı, hukuku, gelenek-görenekleri ve insanın, toplumun bir üyesi olarak edindiği diğer bütün yetenekleri ve alışkanlıkları içeren karmaşık bir bütünün adı. Kültür alanını incelemeyi hedefleyen disiplinler arası yeni bir araştırma disiplini olarak 1950'lerin ikinci yarısında İngiltere'de ortaya çıkan kültürel incelemeler, çeşitli toplumsal grupların kültür süreçlerinden nasıl ve ne şekilde etkilendiklerini sorunsallaştıran bir kavramdır. Etimolojisi itibarıyla tarımsal faaliyetlerle ilgili olan "kültür" sözcüğü, antropolojinin öncü isimlerinden Edward B. Tylor'la (ö. 1917) birlikte insan faaliyetlerinin tümünü ifade edecek şekilde tanımlanmaya başlanmıştır. Bu geniş ve kapsayıcı tanımın aksine kavramı daha sınırlı bir çerçevede, "sanat ve estetik duyarlılık" boyutuyla ele alan bir başka yaklaşım daha vardır. Ayrıca 1960'lardan itibaren sosyal bilimciler arasında kültürü "paylaşılan semboller ya da anlamlar sistemi" olarak yorumlayan yeni bir eğilim daha yaygınlaştı. 

        Kültür sosyolojisi, genel olarak, kültürel nesnelerin üretim, dağıtım ve sunum süreçlerine, muhtevalarına, ödül mekanizmalarına ve aracılarına odaklanır 

        Kültürel İncelemeler, bir inceleme alanı olarak 1950'lerin İngilteresi'nde -en itibarlı üyesi F. R. Leavis'in (1978) ismiyle anılan edebiyat incelemeleri formu olan- Leavisizm'den ayrışarak ortaya çıktı. Leavis, yüksek kültürün işçi sınıfı üyeleri arasında yaygınlaştırılması için eğitim sisteminden yararlanmayı düşünmüştü. Bunun için Leavistler klasikler arasından, halkın ahlaki ve estetik duyarlılıklarını geliştirmeye uygun olduğunu düşündükleri eserlerden oluşan bir seçki yaptılar: Büyük Gelenek. Onlara göre, kültür basit bir aylaklık faaliyeti değildi ve "Büyük Gelenek"i okumak, somut ve dengeli bir hayat duygusuna sahip olgun bireyler oluşturmanın aracıydı ve "kitle kültürü" ve sunduğu zevkler bu amacın önündeki en büyük engeldi. 

        Kültürel İncelemeler'in iki kurucu ismi Richard Hoggart (ö. 2014) ve Raymond Williams (ö. 1988), işçi sınıfına mensup ailelerin çocuklarıydılar ve "elitist" bir kültür anlayışına dayalı bu yetişkin eğitimi programlarında öğretmen olarak görev yaptılar. (Sonraki tarihlerde Merkez'in yönetimine gelen Stuart Hall da (ö. 2014) bu programda eğitimci olarak görev yapmıştı.) Zamanla, eğitim programının muhtevası, amaçları ve sonuçları hakkında zihinlerinde belli sorular oluşmaya başladı. Hoggart, sorgulamalarını daha da ileriye götürdü ve lisansüstü eğitim verecek bir araştırma enstitüsü olarak Birmingham Çağdaş Kültürel İncelemeler Merkezi'ni kurma yönünde çalışmalarını yoğunlaştırarak "modern kitle kültürüne yönelik pratik-temelli eleştirel bir inceleme" çabasından bahsetmeye başladı. Merkez, 1950'lerde Hoggart'ın katkılarıyla, çağdaş ve gündelik hayata ve özellikle de akademik çalışmalarda ihmal edilmiş olan çalışan sınıfların yaşantılarına odaklanarak İngiltere'deki yerleşik kültür anlayışlarını sorgulamaya yöneldi.

        Erken dönemi itibarıyla Kültürel İncelemeler'i niteleyen iki özellikten bahsedilebilir: Birincisi; Kültürel İncelemeler kültürü bireysel hayatlarla ilgisi bakımından incelemek anlamında "öznelcilik" üzerine yoğunlaşır. Bu araştırma alanının ikinci ayırt edici özelliği, iç içe geçmiş birçok analiz formundan oluşmuş olmasıdır. Erken dönem Kültürel İncelemeler, toplumların eşitsiz bir biçimde yapılaştığı kabulünden hareketle, yalnızca görünüşte nesnel olan sosyal bilimlerden değil, aynı zamanda "siyasal meseleleri" kültürün değer artışına yönelik çevresel ilintiler olarak kavrayan kültürel eleştirinin, özellikle de edebi eleştirinin önceki formlarından farklılaşır. Kültürel İncelemeler için "kültür", zamanda ve mekanda değişmez bir değere sahip olduğu varsayılan "yüksek kültür"ün bir kısaltması değildir. Kültür ve Toplum isimli eserinde Williams, "kültür"ü "toplum"dan ve "yüksek kültür"ü 'yaşamın bütün bir biçimi olarak kültür'den ayırmanın sonuçlarını kritik eder. 

        Geleneksel işçi sınıfının komünal hayatının parçalanmasıyla birlikte, Hoggart'ı takip eden Kültürel İncelemeler iki farklı yolda ilerledi. Bütün bir yaşam tarzı olarak eski kültür yaklaşımı varlığını sürdürmekte zorlanmaya başladı: İlgi yerel olarak üretilmiş ve sıklıkla köklü bir geçmişe sahip kültürel formlardan -hem eğitim sistemi aracılığıyla devlet tarafından ve hem de Theodor Adorno (ö. 1969) ve Max Horkheimer'in (ö. 1973) "kültür endüstrisi" olarak adlandırdıkları şey tarafından- yukarıdan organize edilmiş bir şey olarak "kültür" anlayışına doğru kaymıştı. Bu odak kaymasının bir örneği olarak, S. Hall ve Paddy Whannel (ö. 1980) The Popular Arts (1964)'da daha eski paradigmaları gözden geçirdiler. Çok daha önemli olan ise kültürü siyasetten ayrı değerlendiren yaklaşımın yerle bir edilmesiydi. Tarihçi Thompson çalışmalarında, işçi sınıfı kimliğinin daima güçlü, siyasi ve birbiriyle çatışan unsurlardan oluştuğunu gösterdi. Eski proleter kültürün parçalanması, güçlü bir işçi sınıfı kimliği üzerinde yükselen bir siyasetin önemini yitirmeye başlaması demekti. Emeklerini satarak hayatlarını kazanmalarına rağmen bu insanlar kendilerini "işçi" olarak tanımlamaktan imtina ediyorlardı. Böylesi bir ortamda Kültürel İncelemeler kuramcıları, ciddi bir biçimde kültürün siyasal işlevini araştırmaya ve gücü devlete doğru kanalize eden iktidar blokunun eleştirisini yapmaya başladılar. 

        Hall'un yönetime gelmesiyle birlikte Çağdaş Kültürel İncelemeler Merkezi, çağdaş toplumu, özellikle de gelişmekte olan gençlik kültürünü incelerken sınıf, etnisite ve toplumsal cinsiyet parametrelerini de analize dahil eden neo-Marksist bir çerçeve kullanarak kültür araştırmalarını araç ve kapsam bakımından güncellemeye çalıştı. İşçi sınıfından gençlerin "sessiz" isyanlarının analiz edildiği bu yaklaşımda "kültürel direniş" kavramı merkezi bir önemi haizdi. 

        Avrupa'nın birçok farklı eleştiri geleneğinden beslenen Kültürel İncelemeler 60'ların sonu ve 70'lerdeki toplumsal, siyasal ve kültürel "devrimler" ortamında daha da gelişti. ÇKİM'in önemli çalışmalarından biri olarak değerlendirilen -editörlüğünü Tony Jefferson'ın üstlendiği- Resistance Through Rituals: Youth Subcultures in Postwar Britain (1976) adlı eserde Hall ve arkadaşları alt kültürlere odaklandılar. Hall'a göre, elitist yaklaşımların hor gördüğü bu tutumlar ve yaşam tarzları çeşitliliğinin altında modern kapitalizme karşı ortak sınıfsal direniş yatmaktaydı. 1970'lerin başlarından itibaren kültür, "hegemonya"nın bir biçimi olarak dikkate alınmaya ve Foucault'nun "yönetimsellik" kavramının bir formu, yani eğitim sisteminin tamamından çok daha fazla, uyumlu ve "uslu" vatandaşlar üretmenin bir aracı olarak düşünülmeye başlanmıştı.

        Kültür, yerel komünal hayatların bir ifadesinden ziyade büyük bir egemenlik sisteminin bir aygıtı olarak anlaşıldığı ölçüde, Kültürel İncelemeler de kültürün hegemonik etkilerinin bir eleştirisini sundu. Büyük ölçüde göstergebilimsel analiz formuna yönelik bu tarz bir eleştiri, belli kurumlar ve medya üzerinden verilen somut/tekil mesajlara, "gösterme pratikleri"ne ya da "söylemler"e yayılmış kültürel etkinin analiz edilmesi anlamına gelmekteydi.

        Dönemin kültürel incelemelerinde karşımıza çıkan iki kolun, yani hayatın formlarına vurgu yapan "kültüralist" yaklaşım ile "yapısalcı" analizin son derece saf şeyler oldukları ya da aralarında katı bir zıtlık olduğu düşünülmemelidir. Fakat 1970'lerde L. Althusser'in (ö. 1990) düşünceleri üzerinde yeniden yükselen yapısalcılığın, Lacancı psikoanalitik yaklaşım tarafından da desteklenen katı bir biçimi ortaya çıkmıştı. Bu teoriye göre bireyler ideolojilerin kurgularıydı. Burada ideoloji ("ırkçı ideoloji" gibi) pejoratif anlam yüklü ve tasvip edilmeyen inançları ifade etmek için değil, daha ziyade toplumsal hayata hakim bilgiler ve değerler, "sağ-duyuyu" inşa eden söylemler ve imgeler dizisi anlamında kullanılmaktaydı. 

        1970'ler boyunca Merkez'in yaptığı çalışmaların zenginliğine örnek olarak Paul Willis'in işçi okulundaki bir grup asi genç arasında katılımcı gözlem tekniğini kullanarak yürüttüğü Learning to Labour (1977) ve medya çalışmalarında bir dönüm noktası olan, David Morley'in (1980) 1960'ların sonu ve 1970'ler boyunca geniş bir izleyici kitlesine sahip bir BBC magazin programı olan 'Nationwide'ın izleyicileri üzerine yaptığı etnografik araştırma verilebilir.

        Farklı Avrupa düşünce geleneklerinden beslenen ÇKİM'nin kültürel incelemeler yaklaşımı ve özellikle de neo-Marksist çerçevesi, 1970'lerin sonunda bazı siyahi yazarların ve özellikle de feministlerin eleştirileriyle karşılaşmışsa da, "kültür" kavramının sosyolojik tartışmaların merkezine taşınmasında önemli bir katkı yapmıştır. Bunu da, yalnızca radikal Marksist bir okuma biçimiyle değil, kültüre ilişkin yaklaşımını Avrupa'nın diğer bölgelerinde geliştirilmiş eleştirel yaklaşımlarla başarıyla harmanlayarak gerçekleştirmiştir. 

        Kavramları ve kuramsal yaklaşımlarıyla Kültürel İncelemeler, artık, çağdaş sosyolojinin kabul gören bir parçasıdır ve başlangıçtaki marjinal konumunun aksine günümüzde pek çok üniversitede akademik anlamda kurumsallaşmış, rüştünü ispatlamış bir alan olarak kendi müfredatına ve yönelimlerine sahip bir disiplindir. 

        YAZAR

        Yücel Bulut