Vakıa Suresi okunuşu: Vakıa Suresi Arapça yazılışı, Türkçe anlamı, meali, fazileti, tefsiri ve okunuşu
Kur'an-ı Kerim'in 56. suresidir ve toplam 96 ayetten oluşur. Mekke döneminde inmiştir. Vakıa suresi okunuşu belirli zamanlarda yapılır; çünkü bu surenin zenginlik suresi olduğu yönünde inanç vardır. Faziletleri ve faydaları oldukça fazladır. Vakıa suresi adını, ilk ayette geçen "vakıa" kelimesinden almıştır ve Vakıa duası olarak da bilinir. İslami kaynaklarda Vakıa suresi duası faziletleri, meali ve tefsiri ile ilgili önemli bilgiler yer alır. Vakıa suresi Arapça ve Türkçe okunuşu, yazılışı, anlamı, fazileti ve Vakıa duası dinle hakkında detaylı bilgiler içeriğimizde yer alıyor.
Vakıa Suresi okunuşu... Kur'an-ı Kerim'in elli altıncı suresi olan Vakıa Suresi, müfessirlerin çoğunluğuna göre Mekke döneminde nazil olmuştur. 96 ayetten oluşur. Vakıa suresi, ismini ilk ayette geçen “vakıa” kelimesinden almıştır. Birçok dini kaynakta, Vakıa suresi duası faziletleri, anlamı ve meali ile ilgili önemli bilgiler yer alır. Vakıa suresi okunuşu bilmek önemlidir. Vakıa suresi okunuşu belirli durumlarda yapılmalıdır; çünkü bu surenin zenginlik getirmesi gibi faziletleri ve faydaları olduğuna inanılır. Ezberlemek ve dinlemek isteyenler için Vakıa suresi anlamı (meali), Arapça yazılışı ve Vakıa duası Türkçe okunuşu, fazileti ile dinle seçeneği hakkında bilgiler hemen aşağıda yer alıyor...
Vakıa Suresi Arapça Okunuşu
Bismillahirrahmanirrahim
1. İza veka'atilvaki'atu.
2. Leyse livak'atiha kazibetun.
3. Hafıdatun rafi'tun.
4. İza ruccetil'ardu reccen.
5. Ve bussetilcibalu bessen.
6. Ve fekanet hebaen munbessen.
7. Ve kuntum ezvacen selaseten.
8. Feashabulmeymeneti ma ashaulmeymeneti.
9. Ve ashabulmeş'emeti ma ashabulmeş'emeti.
10. Vessabikunessabikune.
11. Ulaikelmukarrabune.
12. Fiy cennatin na'ıymi.
13. Sulletun minel'evveliyne.
14. Ve kaliylun minel'ahıriyne.
15. 'ala sururin medunetun.
16. Muttekiiyne 'aleyha mutekabiliyne.
17. Yetufu 'aleyhim veldanun muhalledune.
18. Biekvabin ve ebariyka ve ke'sin min ma'ıynin.
19. La yusadda'une 'anha ve la yunzifune.
20. Ve fakihetin mimma yetehayyerune.
21. Ve lahmi tayrin mimma yeştehune.
22. Ve hurun 'ıynun.
23. Keemsalillu'luilmeknuni.
24. Cezaen bima kanu ya'melune.
25. La yesme'une fiyha lağven ve la te'siymen.
26. İlla kıylen selamen selamen.
27. Ve ashabulyemiyni ma ashabulyemiyni.
28. Fiy sidrin mahdudin.
29. Ve talhın mendudin.
30. Ve zıllin memdudin.
31. Ve main meskubin.
32. Ve fakihetin kesiyretin.
33. La maktu'atin ve la memnu'atin.
34. Ve furuşin merfu'atin.
35. İnna enşe'nahunne inşaen.
36. Fece'alnahunne ebkaren.
37. 'Uruben etraben.
38. Liashabilyemiyni.
39. Sulletun minel'evveliyne.
40. Ve sulletun minelahiriyne.
41. Ve ashabuşşimali ma ishabuşşimali.
42. Fiy semumin ve hamiymin.
43. Ve zıllin min yahmumin.
44. La baridin ve la keriymin.
45. İnnehum kanu kable zalike mutrefiyne.
46. Ve kanu yusırrune 'alelhınsil'azıymi.
47. Ve kanu yekulune eiza mitna ve kunna turaben ve 'ızamen einne lemeb'usune.
48. Eve abaunel'evvelune.
49. Kul innel'evveliyne vel'ahıriyne.
50. Lemecmu'une ila miykati yevmin ma'lumin.
51. Summe innekum eyyuheddallunelmukezzibune.
52. Leakilune min şecerin min zakkumin.
53. Femaliune minhelbutune.
54. Feşaribune 'aleyhi minelhamiymi.
55. Feşaribune şurbelhiymi.
56. Haza nuzuluhum yevmeddiyni.
57. Nahnu halaknakum felevla tusaddikune.
58. Efereeytum ma tumnune.
59. Eentum tahlukunehu em nahnulhalikune.
60. Nahnu kadderna beynekumulmevte ve ma nahnu bimesbukıyne.
61. 'Ala en nubeddile emsalekum ve nunşiekum fiy ma la ta'lemune.
62. Ve lekad 'alimtumunneş'etel'ula felevla tezekkerune.
63. Efereeytum ma tahrusune.
64. Eeentum tezre'unehu em nahnuzzari'une.
65. Lev neşa'u lece'alnahu hutamen fezaltum tefekkehune.
66. İnna lemuğremune.
67. Bel nahnu mahrumune.
68. Efereeytumulmaelleziy teşrebune.
69. Eentum enzeltumuhu minelmizni em nahnulmunzilune.
70. Lev neşa'u ce'alnahu ucacen felevla teşkurune.
71. Efereeytumunnarelletiy turune.
72. Eentum enşe'tum şecereteha em nahnul munşiune.
73. Nahnu ce'alnaha tezkireten ve meta'an lilmukviyne.
74. Fesibbıh bismi rabbikel'azıymi.
75. Fela uksimu bimevakı'ınnnucumi.
76. Ve innehu lekasemun lev ta'lemune 'azıymun.
77. İnnehu lekur'anun keriymun.
78. Fiy kitamin meknunin.
79. Lya yemessuhu illelmutahherune.
80. Tenziylun min rabbil'alemiyne.
81. Efebihazelhadiysi entum mudhinune.
82. Ve tec'alune rizkakum ennekum tukezzibune.
83. Felevla iza beleğatilhulkume.
84. Ve entum hıyneizin tenzurune.
85. Ve nahnu akrebu ileyhi minkum ve lakin la tubsırune.
86. Felevla in kuntum ğayre mediyniyne.
87. Terci'uneha in kuntum sadikıyne.
88. Feemma in kane minelmukarrebiyne.
89. Feravhun ve reyhanun ve cennetu na'ıymin.
90. Ve emma in kane min ashabilyemiyni.
91. Feselamun leke min ashabilyemiyni.
92. Ve emma in kane minelmukezzibiyneddalliyne.
93. Fenuzulun min hamiymin.
94. Ve tasliyetu cahıymin.
95. İnne haza lehuve hakkulyakıyni.
96. Fesebbih bismi rabbikel'azıymi.
Vakıa Suresi Türkçe Anlamı
Rahman ve Rahim olan Allah'ın (c.c) adıyla
1. Kıyamet koptuğu zaman.
2. Onun vukuunu yalanlayacak hiç kimse yoktur.
3. O alçaltıcı, yükselticidir.
4. Yer şiddetle sarsıldığı zaman!
5. Dağlar parçalandığı zaman!
6. Dağılıp toz duman haline geldiği zaman!
7. Ve sizler üç sınıf olduğunuz zaman!
8. Sağın adamları, ne uğurludurlar onlar!
9. Solun adamları, ne uğursuzdurlar onlar!
10. Hayır yarışlarında ta öne geçip kazananlar.
11. İşte onlar (Allah'a en çok) yaklaştırılmış olanlardır.
12. Naim cennetindedirler.
13. Onların büyük bir kısmı eski ümmetlerdendir.
14. Bir kısmı da sonrakilerdendir.
15. Altın ve mücevherlerle işlenmiş tahtlar üzerindedirler.
16. Onların üzerine karşılıklı olarak yaslanırlar.
17. Etraflarında ölümsüz gençler dolaşır.
18. Akıp giden şarap kaynağından doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle.
19. Bu şaraptan ne başları ağrıtılır ne de akılları giderilir.
20. Beğendikleri meyveler.
21. Canlarının çektiği kuş etleri.
22. Onlar için ceylan gözlü huriler vardır.
23. Gün görmemiş inciler gibi.
24. İşledikleri amellerine karşılık olarak.
25. Orada boş ve günaha sokacak bir söz duymazlar.
26. Sadece selama karşılık selam sözü işitirler.
27. Defterleri sağdan verilenler, ne mutlu o sağcılara!
28. Onlar dikensiz kirazlar,
29. Salkımları sarkmış muz ağaçları,
30. Uzamış gölgeler altındadırlar.
31. Çağlayarak akan sular kenarlarındadırlar.
32. Bol meyveler arasında,
33. Bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen.
34. Ve yüksek döşekler üzerindedirler.
35. Biz onları (cennete giren kadınları) yepyeni bir yaratılışla yaratmışızdır.
36. Böylece onları hep bakire kızlar yapmışızdır.
37. Eşlerine düşkün ve hepsini bir yaşta nazeninler kılmışızdır.
38. Bütün bunlar Ashab-ı yemin (sağcılar) içindir.
39. Onların bir çoğu önceki ümmetlerdendir.
40. Bir çoğu da sonrakilerdendir.
41. Amel defterleri soldan verilenler! Onlar ne uğursuzdurlar!
42. İnsanın içine işleyen ateşin alevi ve kaynar su içindedirler.
43. Onlar kapkara dumandan bir gölge altındadırlar.
44. Ki ne serindir, ne de hoş!
45. Çünkü onlar bundan önce (dünyada iken) varlık içinde şımartılmışlardı.
46. Büyük günah işlemekte direnir dururlardı.
47. Ve diyorlardı ki: "Öldüğümüzde, toprak ve kemik yığını olduğumuzda mı, biz mi tekrar dirileceğiz?"
48. "Önce gelip geçmiş atalarımız da mı?"
49. De ki: "Hem öncekiler, hem sonrakiler."
50. "Bilinen bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır."
51. Sonra siz ey sapıklar, yalanlayıcılar!
52. Doğrusu siz zakkum ağacından yiyeceksiniz.
53. Karınlarınızı onunla doyuracaksınız.
54. Üzerine de kaynar su içeceksiniz.
55. Hem de susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz.
56. Ceza gününde işte onlar böyle ağırlanacaklardır.
57. Ey inkar edenler! Sizi biz yarattık. Hala tasdik etmeyecek misiniz?
58. Gördünüz mü (rahimlere) akıttığınız meniyi?
59. Onu (siz mi düzgün bir insan suretine getirip) yaratıyorsunuz, yoksa yaratanlar biz miyiz?
60. Aranızda ölümü takdir eden biziz ve biz önüne geçilebileceklerden değiliz.
61. Sizi ortadan kaldırıp da sizin yerinize benzerlerinizi getirmeye ve sizi bilmeyeceğiniz bir biçimde yaratmaya da gücümüz yeter.
62. Her halde ilk yaratılışınızı bilirsiniz, (fakat tekrar yaratılacağınızı) düşünmeli değil misiniz?
63. Şimdi bana ekmekte olduğunuz (tohum işini) haber verin!
64. Onu yerden siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitirenler biz miyiz?
65. Eğer isteseydik onu (o ekini tohumsuz) bir ot kırıntısı yapardık da siz şaşakalırdınız.
66. (O zaman şöyle derdiniz): "Doğrusu biz çok zarara uğratıldık."
67. "Hatta umduğumuzdan mahrum kaldık."
68. İçmekte olduğunuz suyu da söyleyin bana!
69. Onu buluttan indiren siz misiniz, yoksa indirenler biz miyiz?
70. Eğer dileseydik, onu (içilmeyecek) tuzlu bir su yapardık. Hala şükretmez misiniz?
71. Söyleyin şimdi bana, çakmakta olduğunuz ateşi!
72. Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa biz miyiz yaratan?
73. Biz onu bir ibret ve çöl yolcuları için bir fayda yaptık.
74. Çok büyük olan Rabbinin adını tesbih et!
75. Hayır! Yıldızların yerleri üzerine andolsun ki!
76. Bu, eğer bilirseniz, gerçekten büyük bir yemindir.
77. Muhakkak ki o, elbette çok şerefli bir Kur'an'dır.
78. Koruma altında olan bir kitaptadır.
79. Temizlenmiş olanlardan başkası ona el süremez.
80. Alemlerin Rabbinden indirilmiştir.
81. Şimdi siz bu sözü mü küçümsüyorsunuz?
82. Rızkınıza karşılık şükrü, onu yalanlamakla mı yerine getiriyorsunuz?
83. Can boğaza dayandığında,
84. Siz (o can çekişen kimseye) bakar durursunuz.
85. Biz ona sizden yakınız, fakat siz görmezsiniz.
86. Eğer siz hesap ve ceza görmeyecekseniz,
87. Onu (çıkmak üzere olan canı) geri çevirsenize! İddianızda doğru sözlü iseniz.
88. O (ölen kişi Allah'a) yaklaştırılanlardan ise,
89. Ona rahatlık, güzel rızık ve Naim cenneti var.
90. Eğer sağcılardan ise,
91. "Ey sağcı! Sağcılardan sana selam!" denir.
92. Amma yalanlayıcı sapıklardan ise,
93. İşte ona kaynar sudan bir ziyafet,
94. Ve cehenneme atılma vardır.
95. Kesin gerçek budur işte.
96. Çok büyük olan Rabbinin adını tesbih et!
Vakıa Suresi Konusu
Kıyamet gününün gerçekliğinde asla kuşku duyulmaması gerektiği uyarısıyla başlayan surede geniş biçimde cennet ve cehennem tasvirleri yapılmakta; Allah Teala’nın kudretinin kanıtlarından örnekler verilmekte, Kur’an’ın Allah katından indirilmiş bulunduğuna ve bunun insanlar için büyük bir nimet olduğuna dikkat çekilmektedir.
Mushaf sırasına göre bundan önce yer alan rahman suresiyle bu sure arasında konu birliği açısından şöyle bağlar kurulmuştur: a) Önceki sure Allah Teala’nın celal ve ikram (azamet ve kerem) sahibi olduğu belirtilerek sona ermiş, bu surede onun bu sıfatlarının tecellileri açıklanmıştır. b) Önceki surede Allah’ın nimetleri hatırlatılıp bunları yalan sayma tavrı ısrarla kınanmış, bu surede de kıyametin kopmasıyla artık bu gerçeğin inkar edilemeyeceği bildirilip orada verilecek karşılıklardan söz edilmiş ve iş işten geçmeden bu gerçeğe uygun davranılması uyarısı yapılmıştır.
c) Önceki surede yükümlüler inkarcılar ve müminler şeklinde iki ana gruba ayrıldıktan sonra müminlere de derecelerine göre farklı nimetler (cennetler) verileceği bildirilmiş, bu surede de buna paralel üçlü bir tasnif yapılmıştır. d) Önceki surede göğün yarılmasından söz edilerek kıyamet tasvirine başlanmış, bu surede yerin sarsılması ve dağların toz duman olması haline değinilerek bu anlatım sürdürülmüştür (Razi, XXIX, 139; Elmalılı, VII, 4699).
Vakıa Suresi Nuzül
Mushaftaki sıralamada elli altıncı, iniş sırasına göre kırk altıncı suredir. Taha suresinden sonra, Şuara suresinden önce Mekke’de nazil olmuştur. Sadece 81-82. ayetlerinin Medine’de indiği rivayet edilmiştir; fakat bunların önceki ve sonraki ayetlerle konu ve üslup açısından bir bütün oluşturması bu rivayetin gerçekliğinde tereddüt uyandırmaktadır (Derveze, III, 100). İbn Atıyye de bu suredeki bazı ayetlerin Medine’de veya bir sefer sırasında indiğine dair rivayetlerin sağlam olmadığını belirtir (V, 238).
Vakıa Suresi Fazileti ve Özellikleri
Vakıa suresini okumanın fazileti hakkında birçok özellik beyan edilmiştir. Özellikle de Mecmau’l-Beyan tefsirinde, Hz. Muhamed’den şöyle bir Hadis-i Şerif nakledilmiştir: Her kim Vakıa Suresi'ni okursa, bu şahıs gafillerden değildir diye yazılacaktır. Yine aynı şekilde, bazı rivayetlerde şu şekilde beyan edilmiştir: Her kim Vakıa Suresi'ni okursa, dara düşmez, sıkıntı çekmez, fakirleşmez.
İmam Sadık’tan (a.s) nakledilen bir başka rivayete göre ise, Vakıa Suresi İmam Ali’nin (a.s) suresidir ve her kim Vakıa Suresi'ni okursa, İmam Ali’nin (a.s) dostlarından olacaktır.
Vakıa Suresi Tefsiri (Kur’an Yolu)
Kıyamet sahneleriyle ilgili çarpıcı bir tasvire yer verildikten sonra, ahirette insanların üç gruba ayrılacakları belirtilmektedir. Bu gruplardan ilki, 8. ayette “ashabü’l-meymene”, 27, 38, 90 ve 91. ayetlerde “ashabü’l-yemin” olarak adlandırılmış olup, Kur’an’daki başka açıklamalardan anlaşıldığına göre bu, “amel defteri sağ tarafından verilenler” demektir (bk. İsra 17/71; Hakka 69/19; İnşikak 84/7). İkinci grup 9. ayette “ashabü’l-meş’eme” ve 41. ayette “ashabü’ş-şimal” olarak adlandırılmış, ayrıca 51 ve 92. ayetlerde “yoldan sapmış inkarcılar” diye anılmıştır. Bunlar amel defteri sol tarafından veya arka tarafından verilenlerdir (bk. Hakka 69/25; İnşikak 84/10). Üçüncü grup ise 10. ayette “es-sabikūne’s-sabikūn” (önde olanlar, o önde olanlar), 11 ve 88. ayetlerde “mukarrebun” (Allah’a en yakın olanlar) şeklinde nitelenmiştir; bunların, amel defteri sağından verilenlerin önde gelen, mertebesi yüksek olan kesimi oldukları anlaşılmaktadır. Birinci grup için kullanılan “ashabü’l-meymene” tamlamasındaki meymene kelimesi “uğur, bereket”, “ashabü’l-meş’eme” tamlamasındaki meş’eme kelimesi “uğursuzluk” anlamına gelmekle beraber esasen bunlar da Araplar’da hayrın sağdan ve şerrin sol taraftan geldiği telakkisiyle bağlantılıdır. Yine, Arapça’da bu mana ile ilişkili olarak söz konusu tabirlerden birincisi değerli ve yüksek mevkideki insanları, ikincisi de düşük mertebede bulunanları ifade etmek üzere kullanılır. Bazı müfessirler Hadid suresinin 12 ve Tahrim suresinin 8. ayetlerine dayanarak burada birinci gruptakilerin sağ yanlarının Allah’ın nuruyla aydınlanacağına işaret bulunduğu yorumunu yapmışlardır (Zemahşeri, IV, 56; Razi, XXIX, 142–145). Bu bilgiler dikkate alınarak, –bağlama göre farklı tercümeler yapılabilirse de– ashabü’l-meymene ve ashabü’l-yemin tamlamaları için “Allah’ın hoşnut olduğu tavırları benimseyen, O’nun katında değerli kimseler” anlamını yansıtacak bir tercüme yapılması uygun olur. Bu sebeple, belirtilen ayetlerin meallerinde bu deyimler “hakkın ve erdemin yanında olanlar” şeklinde çevrilmiştir. Aynı anlayışla, ashabü’l-meş’eme ve ashabü’ş-şimal deyimleri de ilgili ayetlerde “batılın ve erdemsizliğin yanında olanlar” şeklinde karşılanmıştır.
1. ayette geçen vakıa kelimesi “meydana gelen, vukuu kesin olan önemli hadise” demektir. Kıyametin geleceğinde kuşku bulunmadığı için bu kelimeyle anılmıştır. Müfessirlerin bir kısmı, “büyük olay gerçekleştiği zaman” ifadesinin devamında “göreceksiniz neler olacak!” gibi bir mananın bulunduğunu düşünmüşlerdir. Buna göre 2. ayete “Ki onun meydana geleceğini kimse yalan sayamaz” şeklinde mana vermek uygun olur. Yine bu ayetteki kazibe kelimesinin cümledeki görevini farklı değerlendirerek “onun oluşu asla yalan değildir” anlamı da verilebilmektedir (Zemahşeri, IV, 55-56; İbn Atıyye, V, 238).
Bazı müfessirlere göre 3. ayette söz konusu edilen “alçaltma ve yükseltme” kıyametle birlikte evrende meydana gelecek fiziki değişikliklerle ilgili olup mevcut düzen ve dengenin altüst olacağı anlamındadır; bu yorum 5-6. ayetlerdeki tasvire uygun düşmektedir. Diğer bir yaklaşıma göre alçaltma ve yükseltme insan unsuruyla ilgilidir. Bu da iki farklı yorum ortaya çıkarmaktadır: a) Kıyametin kopması ahirette inkarcıları cehennemin aşağılarına düşürecek ve müminleri cennetin yukarılarına yükseltecektir; b) Kıyametin kopması bu dünyada büyüklenen nice kimseleri ve toplumları alçaltacak, rezil rüsva edecek, horlanan veya tevazu gösteren nicelerini de yüceltecektir (Taberi, XXVII, 166-167; Zemahşeri, IV, 56; İbn Atıyye, V, 239).
Vakıa Nedir, Ne Anlama Gelir?
Vakıa, gerçekleşen ve meydana gelen olay anlamına gelmektedir.
Hadise, olay gibi anlamlara da gelen bu kelime, Kur'an'da kıyamet anlamında kullanılmıştır.
Vakıa Duası Ne Zaman İnmiştir?
Mekke döneminde inmiştir.
Birkaç ayetinin Medine’de nazil olduğu söylenmişse de (Kurtubi, XVII, 126; Alusi, XXVII, 182) müfessirlerin çoğunluğuna göre Mekke’de inmiştir (İbn Atıyye el-Endelüsi, V, 238).
Vakıa Suresi Kaç Ayet?
Vakıa suresi, 96 ayetten oluşmaktadır.
Vakıa Suresi Kaçıncı Sayfa ve Cüzde Yer Alıyor?
Vakıa suresi, Kur'an-ı Kerim'in 27. cüzünde bulunuyor. Vakıa duası, 533. sayfadan başlayıp 536. sayfada sona eriyor.
Vakıa Duası Neyi Anlatıyor?
Vakıa suresi, şu konuları anlatmaktadır:
Kıyametin kopmasından önceki ve sonraki dehşetli haller,
İnsanların amellerine göre içinde yer alacağı gruplar konu edilmektedir.
Vakıa Suresine Neden Bu İsim Verilmiştir?
Vakıa suresi, adını ilk ayette geçen “vakıa” kelimesinden almıştır.
Vakıa Suresi Ne İçin Okunur?
Vakıa suresi, belirli durumlarda okunmalıdır. İslam alimlerine göre Vakıa suresi şu durumlara karşı okunmalıdır:
Vakıa suresini düzenlik ve aksatmadan okuyan kişiler fakirlikten kurtulur ve zenginlik ayaklarına kadar gelir, yaşamları boyunca sorun ve sıkıntı çekmezler.
Bu surenin her sabah ve her akşam okunması gerekir. Bu şekilde okumaya devam eden kişiler hayatları boyunca susuzluk ve açlık yaşamazlar.
Vakıa suresinin 40 gün boyunca 40 kez okunması fakirliği def etmek için birebirdir.
40 gün boyunca aksatmadan 40 kez okuyan kişilere Allah’u Teala helal rızık nasip eder.
Vakıa Suresi Ne Zaman Okunmalıdır?
Hz. Peygamber’in sabah namazlarında Vakıa suresini okuduğuna dair rivayet sahih kabul edilmiştir. “Her gece Vakıa suresini okuyan kimse fakirlik çekmez” mealinde (Zemahşeri, VI, 40; Beyzavi, IV, 240) Resul-i Ekrem’e nisbet edilen hadisin sahih olmadığı belirtilmiştir (Zemahşeri, VI, 40-41 [neşredenin notu]; M. Nasırüddin el-Elbani, I, 45-46, hadis nr. 290; İbrahim Ali es-Seyyid Ali İsa, s. 323-324).
Vakıa Suresi Zenginlik Suresi Mi?
Vakıa suresi, halk arasında zenginlik duası olarak da değerlendirilir. Bu sureyi düzenli okuyan kimse dünyada zenginliğe erişir ve onun hanesine fakirlik gelmez. Bu surenin okunduğu evden helal lokma, bolluk ve bereket eksik olmaz.
Vakıa Suresi Abdestsiz Okunur Mu?
Vakıa suresi, 79. ayette “Temizlenmiş olanlardan başkası ona el süremez.” şeklinde emredilir. Bu nedenle, cünüp olan ya da abdestsiz birisinin Kur’an-ı Kerim’e el süremeyeceği gibi herhangi bir ayeti de okuyamaz.
Özetle, abdesti olmayan birisi, Kur’an-ı Kerim’e el dokundurmadan ezberinden bildiği ayet ve sureleri okuyabilir. Bu caizdir; ancak abdestsiz olan birisi Kur’an’a dokunarak Vakıa suresini okuyamaz. Ayet el-Kürsi, Fatiha ve İhlas gibi ayet ve sureleri okumak isteyen kimse, bunları dua niyetiyle okursa caizdir. (Elmalılı Hamdi YAZAR, Tefsir, Vakıa 79. ayet in izahı; Celal Yıldırım, İslam fıkhı, IV/157)
Keza, başörtüsü olmadan da Vakıa suresi okunabilir; ancak Kur'an'a saygıdan dolayı başörtülü olmak daha iyidir.
Vakıa Suresi Adetliyken Okunur Mu?
Vakıa suresinin adetliyken Kur'an-ı Kerim'den ya da ezberden okunması caiz olmamaktadır.
EZBERLEMENİZ İÇİN DİĞER DUALAR VE SURELER