Ekşisözlük'te neler oluyor?
Işıl Cinmen'le Boş Ders'in bu haftaki konusu: Ekşi Sözlük'ün sırrı!
ABONE OLIŞIL CİNMEN
HABERTURK.COM
Ekşi Sözlük ilk açıldığında 15 yaşındaydım.
O zamanlar da yazı yazmaya pek meraklıydım.
İlk “yazar” ünvanımı sözlükten aldım.
Bu ünvanın hakkını vermek için çalışırdım.
Bir “entry” girmeden önce araştırma yapar, düşüncelerimi “kutsal bilgi kaynağı”na aktarmadan önce iyice tartardım.
Değerliydi.
Değer vermeyen uçar giderdi zaten.
İlk yıllarındaki yazarlarının gösterdiği itinayla büyüdü, yayıldı, bir referans noktası haline geldi.
Artık sözlük yazarı olan olmayan herkes, bir kişi, bir marka, bir olay hakkında araştırma yaparken her yerden önce Sözlük’e bakar olmuştu.
Sözlük büyüdükçe, büyüyen her şeye olan ona da oldu.
Yazar sayısı artıkça eski kalitesini koruyamaz oldu.
Biraz acımasızlaştı, biraz kirlendi.
Ama tüm bunlara rağmen ne önemini kaybetti, ne de popülerliğini...
Kimler geldi kimler geçti...
Ne Facebook’a, ne Twitter’a yenildi.
Hala Türkiye’de en çok ziyaret edilen 3. site ve dünya sıralamasında 397. sırada.
Her ay 21 milyon tekil ziyaretçi alıyor.
Neden dersiniz?
Çünkü farklı bir ihtiyacı karşılıyor.
O artık ülke tarihinin vakanüvisi...
Kişilerin nereden nereye geldiğinin katibi.
Koca koca yazarların, ünlü ünlü oyuncuların, büyük büyük siyasetçilerin “hakkımda bugün ne yazmışlar” diye merakla baktıkları yer.
Güncel tartışmaların demokratik alanı.
O biriktiriyor, depoluyor.
Diğerleri “akar”ken, onunkiler kalıyor.
Söz uçar yazı kalır ya...
Twitter söz’se Sözlük yazı’dır.
O yüzden ona bir şey olmuyor.
Asıl şaşırtıcı olan şu: Tasarlandığı tarihe bakarsak, daha “sosyal medya” diye bir tanım dahi yokken kuruldu Ekşi Sözlük.