'Ameliyat bizi birbirimize daha sıkı bağladı'

'BU AMELİYAT BİZİ BİRBİRİMİZE DAHA SIKI BAĞLADI'

Brad Pitt, yapımcılığını üstlendiği "World War Z/Dünya Savaşı Z" filminin Londra'daki galasında öyle heyecanlı ve mutluydu ki, büyük bir olasılıkla eşi Angelina Jolie bu heyecana kayıtsız kalamadı ve olağanüstü sade şıklıktaki Yves Saint Laurent tuvaletiyle Leicester Square'deki siyah halıda belirdi. Çift adeta kral ve kraliçe gibi görünüyordu. Ve fakat sıradan insanlara karşı olağanüstü derecede sıcak, samimi bir kral ve kraliçe.

Angelina Jolie, kendisine uzatılan mikrofonlara "Brad için buradayım ve onunla çok gurur duyuyorum" dedi. Pitt ise eşinin ameliyatıyla ilgili sorulara (Ki, filmle ilgili olduğu kadar bu konuda da soru geldi) şöyle yanıt verdi: "Vermesi çok zor bir karardı. Angelina'nın kararına saygı duydum ve onu destekledim. Ameliyatın öncesi de sonrası da zordu ve bizim için bir macera oldu. Çünkü Angelina bu süreçte herkesin onun kadar şanslı olmadığını fark etti. Risk altındaki herkesin testlerini yaptırması ve gerekiyorsa bu ameliyatı yaptırması gerekiyor ama maalesef herkes için bu mümkün değil. Bu ameliyat bizi birbirimize daha sıkı bağladı."

'BU ÇOK EĞLENCELİ BİR İŞ'

Jolie'nin hayranlarından biri, ona beyaz bir oyuncak ayıcık hediye etti. Ayının elinde tuttuğu kalbin arkasına bir mektup sıkıştırılmıştı. Jolie ayıcığı canlıymış gibi özenle taşıyordu ki o sırada hayranlardan birinin 2-3 yaşlarındaki kızı ağlamaya başladı. Jolie, çocuğun yanına gidip ayıcığı ona verdi ve susturdu... Galanın en "Aaaaah" denen anlarından biri bu, diğeri de kameralara poz verirken çiftin birbirlerine bakışları, sarılışları, Pitt'in Jolie'nin elini öpüşüydü.

Galada'ki röportajda Pitt şunları söyledi: "Şu an Leicester Meydanı'ndayım. 3 boyutlu, Dünya Savaşı Z filminin dünya prömiyerini yapıyoruz. Bu çok büyük, global bir yapım. Bütün yaz boyunca izleyebileceğiniz en sıkı şey bu. Yola çok ilginç bir kitapla çıktık. Dünya çapında bir salgın, tüm dünyayı, herkesi etkileyen bir olay fikriyle oynadık. Günlük hayatınızı tamamen alt üst eden, kahvenizi, gazetenizi, işinizi, bir yere zamanında yetişme telaşınızı ortadan kaldıran bir olay. Sonra bundan kurtulmak konusunda kimin en iyi olacağını, ailenizi nasıl koruyacağınızı, hangi ülkelerin bunun üstesinden geleceğini düşündük. Şu anda herkesin bunu izleyecek ve zevk alacak olmasından dolayı çok mutluyum. Çünkü bu çok eğlenceli bir iş."

'MUSE İLE ANLAŞMAMIZ ZOR OLMADI'

Leicester Square'deki "siyah halı" töreninin ve Empire sinemasındaki film galasının ardından, Londra'nın onlarca muhteşem ve kocaman parkından biri olan St. James's Park'ın olduğu bölgede, zamanında VIII: Henry'nin düzenlediği turnuvaların yapıldığı Horse Guards Parade Ground'da bir konser ve parti düzenlendi. Gecenin yıldızı tabii ki, filmin müziklerinde imzası olan Muse grubuydu. Daha önce Türkiye'de de konserler vermiş olan, çok sevdiğimiz Muse, "Isolated System" şarkısıyla açılışı yaptı ve "Supermassive Black Hole", "Time Is Running Out" gibi efsanevi şarkılarını da söyledi.

Pitt, röportajımızda Muse'la işbirlikleri için şunları söyledi: "Exorcist filminde kullanılan Tubular Bells tarzı bir şarkı arıyorduk. Tam da o sırada Muse, yeni albümleri için '2nd Law' adlı enstrümental şarkıyı yapmıştı. Tam anlamıyla mükemmeldi ve bu sayede biraraya geldik." Pitt, grubun vokali Matthew Bellamy ile kameralara poz verirken şunları ekledi: "Dünya Savaşı Z filminin İngiltere'de prömiyerinin yapılmasının sebebi Muse. Geride kalacak ama gerilimi azaltmayacak bir müzik arıyorduk. Arkadaşlarımız, Muse World War Z kitabını okurken bir yandan da 2nd Law albümünü yapıyorlardı. Birbirimizle anlaşmamız zor olmadı."

'KENDİMİ ZOMBİ UZMANI OLARAK GÖRÜYORUM'

"Dünya Savaşı Z", Max Brooks'un World War Z: An Oral History of the Zombie War isimli kıyamet sonrası korku romanından uyarlama. Yapımcılar; Brad Pitt, Dede Gardner ve Jeremy Kleiner, kitabı dizgi aşamasında okumuşlar. Yapım şirketleri Plan B Entertainment'daki herkesle birlikte, çok etkilenmişler. "Beş yıl önce zombiler hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Şimdi kendimi bir uzman olarak görüyorum" diyor Pitt. "Max'in kitabı zombi janrını bizim SARS gibi virüslerin yayılmasına tanıklık ettiğimiz gibi global bir salgın olarak ele alıyor. Bu durum, ateş hattını geçerse ne olur... Günümüzde ilgilendiğimiz her şey işe yaramaz hale gelirse ne olur? Güç yapıları ve sosyal kurallar ortadan kalkarsa ne olur? Yaşamımızı nasıl devam ettiririz?"

'Bizim zombiler daha içten, daha gerçekçi'

Filmin yönetmeni, Marc Foster, bir Bond filmi olan Quantum of Solace ile tanınmıştı. Foster, Pitt ve oynadığı Gerry lane hakkında şunları söyledi: "Zombilerin arasında olsa da Gerry Lane, Pitt'in uzun zamandır oynadığı, gerçek karakterine en çok benzeyen rol. Sağlam ama yenilmez olmayan, insancıl bir baba. Bond kadar hızlı ve güçlü, en az onun kadar yetenekli. Savaş bölgelerinde bulunmuş, kriz yönetimini bilen biri. Ama aynı zamanda sıradan bir adam. Gerry, tüm dünyadaki, Ruanda, Bosna gibi müthiş tehlikelerin, patırtının ve krizin yaşandığı sıcak bölgelere gitmiş. Sonunda o tarz işlerden çekilerek ailesine odaklanmış ve daha normal bir hayat sürmeye başlamış. Ama zombi salgını görüldüğünde eski işvereni bu iş için uygun olan tek kişinin o olduğunu düşünerek, onunla temasa geçiyor. Aslında salgının başladığı ilk yerde, ilk hastanın kimliğini bulmaya çalışıyor ve bütün film onun bakış açısıyla anlatılıyor. Benim için bütün filmi bunun etrafında inşa etmek gerçekten önemliydi. Her şeyi onunla birlikte yaşıyoruz. Brad'le çalışmak olağanüstü bir tecrübeydi. Sadece filmin bir yıldızı olarak değil, aynı zamanda yapımcı olarak da kusursuz bir zevki olan büyük bir oyuncu ve gerçek bir sanatçı. Başarılı olan, gerçek olan, sahte görünenin ne olduğu konusundaki algısı çok doğru. Belgesel değil bir film yapıyoruz ama aynı zamanda gerçeklere dayanmasını istedik ve bu konuda algısı çok doğru. İkimiz de daha önce böyle bir iş yapmamıştık ve bu anlamda ikimize de uzak olan bu türde çalışmak, yeni ve iyi bir iş çıkarmak zordu. Bundan büyük keyif aldım. Daha iyi bir ortak düşünemezdim."

'DUYDUĞUM EN KÖTÜ KARAKTER ADLARINDAN BİRİ'

Pitt ise karakteri için gülerek şöyle dedi: "Gerry Lane adı, bugüne dek duyduğum en kötü film karakteri adlarından biri. Ama role uygundu. Neden bilmiyorum ama uygun... O bir anti-kahraman. İsmi de bir anti-süper kahraman ismi." Brad Pitt, filmle ilgili zombisel eleştirilereyse şu cevabı verdi: "Bugüne kadar çok kez ve çok iyi şekilde işlenmiş bir film türü ile uğraştık. Zombilerimiz hareketlerini Malezya arılarından esinlendi. Sürü halinde olmadıkları sürece zararsızlar. The Walking Dead dizisinin çakmasını yapmadık. Bizimki daha içten, daha gerçekçi. Bu zombiler inanılmaz korkunç ve film birçok düzeyde işliyor. Ama öncelikle tam bir yaz eğlencesi ve açıkçası oğullarımın keyif alması için yaptığım bir iş."

'Çocuklarım daha beterini izledi'

Filmdeki çocuk zombilerden biri Pitt ve Jolie çiftinin büyük oğlu Maddox tarafından canlandırılıyor. Ama Pitt oğluna torpil geçmemiş yani çok dikkatli bakmadıkça ufaklığı görmeniz mümkün değil. "Filmi çocuklarınız izledi mi, korkmadılar mı" sorusuna, Pitt "Daha beterlerini izlediler; onlar çocuk, siz korkutmazsanız korkmazlar. Bu film bazı çocuklar için gerçekten çok fazla şiddet içeriyor. +13 yaşa uygun zaten. Benim çocuklarım 13 bile değiller ama ben oğullarımı biliyorum ve önemli olan ebeveynin yönlendirmesi. Kızlarımsa filmi umursamıyorlar bile zaten. Bazıları beni baba olarak yuhalayabilir ama bence çocuklarım gayet iyi" cevabını verdi.

FİLM HİLELERİ

* Filmde Philedelphia olarak geçen yer aslında Glasgow. Bir iki vitrini, tabelayı değiştirip Glasgow'u Philedelphia haline getirmiş yapım ekibi. Lokasyon sorumlusu Harm, Glasgow'daki çekimleri şöyle anlattı: "Sahnenin başında daha küçük sokaklardayken, sokakları dolu göstermek için 200'ün üstünde insan vardı. Kargaşa sahneleri için meydana ilerlediğimizde 700 kişiye çıktık. Ama şanslı olduğumuz kısım, içi tamamen boş olan eski bir İskoç Bankası binasının olmasıydı. Arka plan oyuncularının çekim aralarında durabildiği yaklaşık 4.600 metre karelik bir alan sağladı. Katlarını makyaj, gardırop ve yemekhane amaçlı kullandık. Glasgow oldukça büyük bir operasyondu. Çok fazla büyük filme ev sahipliği yapmamış olsalar da şehrin o bölümünde sadece bizi ağırlamak için değil aynı zamanda işlerimizi kolaylaştırmaya çalışmak için de büyük bir istek vardı. Karşılama olağanüstüydü. Açılıştaki büyük zombi saldırısı sahnesinin çekimi için şehrin ana meydanını bizim için iki haftadan uzun bir süre kapattılar. İnsanlar da uyum sağladı. Pencerelerine bizi karşılayan pankartlar astılar. Gerçekten müthişti."

* Kudüs olarak izlediğimiz yer ise aslında Malta! Burada özellikle helikopterlerle çekim yapılmış.

* Filmin çekimlerinde 150'den fazla araba parçalanmış. Pitt'in kullandığı Volvo'yu bir ambulansla çarpıştırmışlar.

* Film yapımcıları zombilerin davranışlarını özellikle "sürü teorisi"ne dayandırmışlar. Yönetmen şöyle anlatıyor bunu: "Kuş, balık ya da karınca sürülerinin birlikte hareket etme şekli. Neredeyse bir "sürü zekâsı" var. Yürüyen ölüler olarak hiç akılları olmayan bu zombilerin de sürü bilinciyle tepki verdiklerini görmenin ilginç olacağını düşündüm. Gerçek bir yön yok. Çünkü zombiler ölümsüz. Ama genel olarak bilinçsiz bir bilinç var.

* Filmde Brad Pitt'in ailesi yani Lane ailesi, muazzam bir uçak gemisinde geçici güvenliğe kavuşuyor. Aslında Amerikan gemisi için İngiliz Donanma gemisi Argus kullanılmış. Geliş sahnesinin çekimleri, gerçek helikopterler, 500 figüran, düzinelerce askeri araç ve tabii ki büyük, güçlü ve zarif bir gemiyle oldukça büyük bir başarı olmuş.

* Zombilerin davranışlarının gerçekçi olması için birçok kişiye başvurulmuş. Zombi mitolojisi incelenmiş. Enfeksiyon hastalıklarından grup davranışlarına, fizyolojik savunma mekanizmalarından insanların ve hayvanların bir parazitle karşılaşınca kendilerini nasıl koruduklarına kadar her konuda ayrı bir danışman çalışmış.

* Tüm bunlara rağmen bütün ekibin en büyük yardımcısı Max Brooks'un yazdığı "The Zombie Survival Guide/Zombilerden Korunma Rehberi" kitabı olmuş.

GELECEK PLANLARI

Bu senenin sonunda Angelina Jolie, Laura Hillenbrand'ın çok satan romanı Unbroken'ı sinemaya aktaracak ve yönetmen koltuğunda olacak. Pitt ise tarihi bir drama olan Twelve Years a Slave filminin sonbaharda başlayacak tanıtımları ile uğraşacak. Bu filmin yapımcılarından biri de yine Pitt. "Aşırı derecede önemli bir hikâye bu. 1800'lerin ortalarında özgür bir Afrika-Amerikalı adamın kaçırılıp köle olarak satılmasını anlatıyor" diyor Pitt film hakkında.