Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Başkent gündemi günlerdir YAŞ krizine kilitlenmiş durumda.

        Hangi komutan nereye atanacak, kim emekli olacak;

        ‘Yakalama’ kararı çıkartılanların durumu ne olacak, ifadeye çağrılan generaller terfi edecek mi?

        Ankaralının sıkıntısı ise kaldırımlar…

        Şikayet hattımıza gelen mesajların çok büyük bölümü kaldırımlarla ilgili…

        HT Ankara da sık sık bu konuyu sayfalarımıza taşıyoruz.

        Büyükşehir Belediyesi Dikmen Yeşilvadi Sokak’ta sapasağlam kaldırımları söküp andezit yerine bazalt taşları döşüyor.

        Çankaya Belediyesi, Karanfil Sokak’ta yenileme çalışmalarını sürdürüyor.

        Ekime, yetişmezse Kasım’a tamamlanacak…

        xxx

        Aslında kaldırımlarla demokrasi, kaldırımlarla gelişmişlik arasında sıkı bir bağ var.

        Kaldırımlar bir ülkenin medeniyet göstergesi…

        Ancak medeniyetle kaldırım yüksekliği ters orantılı;

        Kaldırım ne kadar alçaksa o ülkenin o kadar uygar olduğunu,

        Ne kadar yüksekse medeniyetten o kadar uzaklaştığını gösteriyor.

        xxx

        Aslında Türk Standartları Enstitüsü kaldırım standardını yıllar önce belirledi.

        Kaldırımların genişliği en az 2.5 metre, iş bölgelerinde ise 5 metre olacak.

        Yüzeyinde ayakların takılacağı çıkıntılar ve delikli yüzeyler bulunamayacak.

        Yüksekliği ise 15 santim…

        İşlerinin büyük bölümünü kaldırım yenilemekle eşdeğer gören belediyelerin ise ya bundan haberi yok, ya işlerine gelmiyor ya da ihmal içerisinde…

        Aynı demokrasimiz gibi…

        Standart var, uygulama tartışmalı…

        xxx

        Haklara saygı gösterilmesi uygarlık göstergesidir.

        Başkasının hakkının çiğnenmesi cezayı gerektirir.

        Cezanın uygulanmasında, hakkın kullanılmasında imtiyaz olmaz, olmamalıdır.

        Uygar ülkelerde kaldırımlar alçaktır.

        Alçak olması, arabanın kolaylıkla çıkması oraya park etme hakkı tanımaz.

        Park eden ise cezasını öder.

        Biz de ise TSE’nin kaldırım standardına uyulduğu pek söylenemez.

        Kaldırımlar, genelde yüksektir.

        Alçak yapılsa bile aralara mantar konur ki, ‘dengesiz’ bir sürücü çıkıp park etmesin.

        Buna rağmen birileri mutlaka açığını bulur;

        Olmazsa engelleri yıkar, kaldırıma park etmeyi başarır.

        Cezası mı?

        Gücü olmayan cezasını öder.

        Aynı demokrasimiz gibi…

        xxx

        Gelişmiş demokrasilerde güçsüzün hakkı da güvenceye alınır.

        Özürlüler, yaşlılar koruma altındadır.

        Günlük yaşamlarının kolaylaştırılması için önlemler alınır.

        O nedenle kaldırımlar da yüksek değildir.

        Hatta bazı ülkelerde yol ile aynı hizadadır.

        Ama hiçbir sürücü kaldırımlardan geçmeyi aklına bile getirmez.

        Bizde ise genellikle kaldırım yükseklikleri 25-30 santim gibi, özürlü ve yaşlı insanlar için çıkılamayacak ölçülerde yapılır.

        Yüksek yapılır ki, son sürat gelen sürüceler kontrolünü kaybedip kaldırıma çıkıp yoldan masum insanlara çarpmasın.

        xxx

        Bizde sık sık haber olur, bozuk kaldırımda düşüp kolunu bacağını kıranlar, bileğini burkanlar…

        Kadınların topukların kırılması artık sıradandır.

        Hiçbir kadın bu nedenle hakkını aramayı düşünmez, belediyeyi mahkemeye vermeyi aklına bile getirmez.

        Demokrasi, hakkını arayanların rejimidir.

        Diğer Yazılar