Oyunla atletizm
Uluslararası Amatör Atletizm Federasyonu IAAF bir süre önce başlattığı Kid's Athletics (Çocuk Atletizmi) projesiyle, atletizmi tüm dünyada en çok yapılan okul sporu haline getirmeyi ve atletizmde erken özelleşme ve aşırı yüklenmeye engel olmayı hedefliyor. Atletizmi cazip, ulaşılabilir ve eğitici kılan programlarla, çocukların sağlık, eğitim ve kendini gerçekleştirme gereksinimlerini karşılamasına katkıda bulunuyor. 7-8 yaş, 9-10 yaş ve 10-11 yaş guruplarına ayrılan çocuklar her yerde bulunabilecek basit gereçlerle koşu, atlama ve atma hareketleri içeren oyunlar oynuyorlar.
EĞİTİCİLERİN EĞİTİMİ
7-10 yaş arası çalışmaların tamamı takım halinde yapılıyor. Özel saha gerekmiyor, herhangi bir boş alanda düzenek kuruluveriyor. Projenin bana göre en önemli ve zor kısmını ise eğiticilerin eğitimi oluşturuyor. Ülkemizde de Naili Moran Atletizm Vakfı yıllardır üzerinde çalıştığı Bebestad projesiyle benzer bir uygulamayı okullarda yaygınlaştırmaya çalışıyor.Ülkemiz sporu ile ilgili "ağır" sohbetlerde sıkça dile getirdiğim bir görüşüm var: bir işi ne kadar büyük, yaygın, dört başı mamur yapmaya kalkarsak o kadar yavaşlıyor ve etkisiz kalıyoruz. Çocuklara atletizm yaptırma konusundaki bu elit projeler de maalesef hantal mevzuat nedeniyle yavaş ilerliyor. Diğer yandan konunun temel felsefesini kavramış, pratik çözümler üretmeye yatkın bir avuç idealist beden eğitimi öğretmeni ve antrenör ise, kendi alçak gönüllü dünyalarında başarılı işler yapıyorlar. Kızımın devam ettiği işte böyle bir program. Eski atlet, beden eğitimi öğretmeni, atletizm antrenörü Hakan Beceren, oğluna verdiği sözü tutarak, oğlunun da içinde olduğu 75.Yıl İlköğretim Okulu öğrencilerinden 7-10 yaş arası 30 kişilik bir guruba bir yıldır Oyunla Atletizm yaptırıyor. 1 saatlik çalışmada Kid's Athletics ve Bebestad projelerinden esinlenerek hazırlanmış 3 veya 4 oyun oynanıyor. Basit gereçlerle oluşturulan parkurlarda koşu, atlama, engel geçme ve atmalar yapıyorlar. Bir yandan koşu tekniği, ritm, koordinasyon öğrenirken diğer yandan arkadaşlık, takım ruhu, kazanma-kaybetme duygularını yaşıyorlar. Sözle tarifi zor, bir kez olsun izlemek gerek. Çocuklar mutlu, veliler onlardan daha mutlu. Her çalışmayı kan ter içinde sesi kısık tamamlayan Hakan Hoca da herhalde mutlu ki "ne pahasına olursa olsun devam edeceğiz" diyor ve ekliyor "eminim bu programla yetenekli atletler keşfedip yetiştireceğiz, ama bunun yanında atletizm temeli almış, atletizmi seven ve izleyen voleybolcular, basket-bolcular, futbolcular da kazanacağız!".
KATKI SAĞLAYIN