Habertürk
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

ÖNÜNDEN geçtiğiniz koruluk, gözlerinizin gördüğü son ormanlık, havada uçan kuşlar, yaz anılarınızdaki beyaz kumlu koy...

O sincap...

O fıstık çamı...

Boş arsadaki anne köpek...

Tümü bu referandumdaki “gizli maddenin” içindedir...

*

Bilirsiniz, doğayı hiç sevmezler arkadaşlar...

Söz konusu çıkar, avanta, beleş olduğunda, çevre-mevre dinlemezler...

Ama bir sorun var:

Çoğu çevre-doğa yağmalarını, başvuran olursa Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay ve yüreği-vicdanı olan yargıçlar önlüyor:

- Ormanları, tarım alanlarını, doğal sit bölgelerini sanayiye açan yasa çıkarttılar, konu yargıda...

- Ormanlar kesilerek, yakılarak, açılarak kurulmuş dinci varoş mahallelerini ve oy deposu varoşları, üzerinde oturana verip (2B Yasası) seçimde büyük bir siyasi vurgun planlıyorlar, ama kanun altı kez Anayasa Mahkemesi’nden döndü...

- “Kentsel dönüşüm ve gelişim alanları” adı altında yeni rant bölgeleri açacaklar, Anayasa’ya ve yasalara uymuyor...

- Kaz Dağları’nın madencilere açılması yargıdan döndü, dinlemediler, yine yargıda...

- Törenlerle bir bir açılan HES’ler mahkemede...

- Kıyıları-koyları kendilerine yakın işadamlarına ve yabancı ortaklarına satacaklar, yüksek mahkemeler engelliyor...

- Arap emirleri, İstanbul’un ormanlarını koruluklarını- hazine arazilerini kapatmak için bekliyorlar, olmuyor...

Saymakla bitmez...

Kısacası; büyük rant var...

Para...

Oy...

Ama yargı izin vermiyor...

*

İşte; bu referandum doğanın da kaderidir...

Beyaz kumlu koyların, ormanların, ırmakların, çocukların oynadığı arsanın, ağaçlıktaki sincabın, önünden geçtiğiniz koruluğun...

O fıstık çamının öyküsüdür referandum...

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar