Homeopati nedir, nasıldır?
HOMEOPATİ. Söylemesi zor, anlaması zahmetli ama gittikçe daha sık duyulan bir kelime... Kısa bir araştırmayla karşınıza ilk olarak "Benzerin benzerle tedavisi" diye bir kalıp çıkıyor. Tamam da ne yani? Ben anladığım kadarını anlatayım:
Homeopati bir tedavi yöntemi. Hasta insan konunun uzmanı kişiye (homeopat) başvuruyor; homeopat da o insana bir ilaç veriyor. Buraya kadarı bildiğiniz Batı tıbbı gibi. Batı tıbbından ayrışan kısmı şöyle:
■ Homeopati, Batı tıbbı gibi uzmanlıklara ayrılmıyor. Mesela hasta olan kişi çocuk da olsa yetişkin de, depresyonu da olsa alerjisi de fark etmiyor. Homeopat, her çeşit insana ve her türlü hastalığa bakabiliyor.
■ Homeopatla danışanın görüşmesi 2 saat civarı sürüyor. Bu görüşme sırasında danışanın kişilik özellikleri belirleniyor. Nasıl doğdu, nasıl yaşadı, neler sever, nasıl davranır, nasıl uyur ve daha bir sürü detay soru.
■ Bu kadar detaylar hastanın yapısal ilacının tespit edilebilmesi için gerekli.
■ Yapısal ilaç, insanın içinde zaten var olan iyileşme enerjisini ortaya çıkarıyor. (Eliniz kesilse bir şey yapmasanız da o yara zamanla iyileşmez mi? İşte homeopati bu iyileşmeyi hızlandırıyor.)
■ Homeopatik ilaçların yapımında doğal özler binlerce kez seyreltiliyor ve çalkalanıyor. Dolayısıyla ilacın içinde yan etkiye sebep olabilecek bir madde kalmıyor.
Homeopatiyi anlayabilmek için en iyi örneklerden biri şu: Üç kişinin üçünde de ülser var. Batı tıbbı ülser için bir ilaç yazar ve üçüne de aynı ilacı verir. Homeopati bu hastalığı oluşturan süreci inceliyor. Mesela, ben üzgün olduğumda mideme vuruyor, diğeri fasulye yediğinde, ötekisi uykusuz kaldığında. Dışarıdan aynı gözükse de aslında farklı dertlerden mustaribiz. Danışan kişi aynı anda astım sıkıntısı da çekiyor diyelim. Sadece bir kere alacağı homeopatik ilaç aynı kişinin hem ülserini, hem astımını, hatta varsa depresyonunu da tedavi ediyor... Çünkü insanın iyileşme gücü devreye girdiğinde hastalık ayırt etmiyor (bütüncül).
*
Gerçekten ilginç bilgilerden biri de bu tedavinin dünyanın çoğu ülkesinde yaygın ve
tanınmış olmasına rağmen bizde neredeyse hiç bilinmemesi... Avrupa'da eczaneden homeopatik ilaç alabilir ya da homeopatik hastaneyi tercih edebilirsiniz. Bunun yanı sıra birçok ülkede tıp fakültelerinde uzmanlık olarak okutuluyor. Ama bizde yok. Neden? Homeopati Derneği Başkanı Günnur Başar, bu soruma şöyle cevap verdi: "İlaç sektörü silah sanayiinden sonraki en kârlı sektör. Homeopati ise ucuz bir tedavi yöntemi, ayrıca ilaçlar gibi yan etkileri yok. Türkiye ilaç lobilerinin avucunun içinde; bu yüzden burada tanıtılmadı şimdiye kadar."
Türkiye genelinde sadece bir avuç homeopata ulaşabiliyoruz. Bunların bazıları klasik tıp eğitimi görmüş ve bunun üzerine yurtdışında homeopati öğrenmişler. Bazıları ise tıp eğitimi almamışlar. İzmir'de Klasik Homeopati Derneği ve İstanbul'da demin bahsettiğim Homeopati Derneği var.
Bizim evin homeopatisi
HOMEOPATİ araştırmalarım sırasında oğlan pek beter hasta oldu. Burnu tıkandı, ateşi çıktı, öksürük, uykusuzluk, iştahsızlık derken dünya hepimize dar oldu. Günnur Başar'la konuşmamızdan bu tedavinin çocuklar üzerindeki başarısını biliyordum. Madem öyle, gidip bir homeopata danışalım dedim. Gittik. Danışan 1.5 yaşında olunca geçmişini anlatmak çok uzun sürmedi. Hamileliğimin nasıl geçtiğinden, oğlanın yatarken üstünü örtüp örtmediğine kadar genişleyen bir sorgudan sonra homeopatımız, Uzay'ın ilacını verdi. (İlaçlar burada bulunmadığından yurtdışından temin ediliyor.)
Sonuç gerçekten ilginçti. Homeopatinin semptomları bastırmamak üzerine kurulu mantığı, bizim hasta oğlanı burnu akar, öksürür, ateşli ama mutlu bir çocuk yaptı. Yani bunlara rağmen yemeğini de yedi, uykusunu da uyudu, oyununu da oynadı ve şans mıdır bilmem ama o gün bugündür bir daha hasta olmadı... Bunun üzerinden 3 aydan fazla zaman geçti...