Abdülhamit'i okurken...

Artık çoğumuz, düşünmek, düşünmenin ve onu açık etmenin getireceği maddi manevi zararlardan kendilerini kurtarmış durumda yaşıyor. Şimdi anlatacağım alıntıyı lütfen dikkatle okuyun... Hikaye çok az buçuk kültürü olanlar için bile tanıdık, ama içindeki gerçek tüyler ürpertici...

“Emirlere düşünmeden itaat edenlerin büyük sorunları oluyor tabii... Aşırı sadakat da tehlikeli. Birkaç yıl önce Japonya’ya gönderdiğimiz (Kendisi göndermişti) Ertuğrul Fırkateyni’nin amirali, işte böyle bir denileni iki etmeyen biriydi. Yani sadık bir aptal!...

İstanbul’dan çekilen “haydi geri dönün!” emrini kelimesi kelimesine uygulayıp derhal hareket etti. Oysa büyük bir tayfunun yaklaştığını, hatta ufukta göründüğünü, Japon İmparatoru başta olmak üzere bütün deniz subayları anlatmış. Kesinlikle denize açılmaması gerekirken, “emir emirdir” deyip, fırtınanın geçmesi için birkaç gün beklememiş. 600 kişilik mürettebatıyla, en güçlü savaş gemimizi, “emre itaat” sebebi ile kaybettik.”

Bu satırları halen okumakta olduğum kitaptan; Ben Abdülhamit Han’dan aldım. Halil Bezmen’in, 50’den fazla yerli ve yabancı kaynaktan, hikaye, roman, biyografi, belgeselden derleyip toparladığı son kitabından.

Bugün son padişah Vahdettin’i atlayıp, bir önceki bir önceki Padişah Abdülhamit’i gündeme taşıyanlar kesinlikle okumazlar.; ama zihinlerinde Abdülhamit dönemi eleştirileri, “eserleri” ve acıları kalmış olanların, bu kitabı mutlaka okumasını öneririm.

Dünya, Avrupa devrim üzerine devrim yaparken, insan hak ve özgürlüklerinde büyük mesafeler kat ederken, Osmanlı Sarayı’nın derinliklerinde iyi şeyler düşünen, zaman zaman iyi şeyler de yapan, ancak kendisi gibi düşünmeyenleri yok etme duygularıyla kafayı bozmuş bir yalnız adam...

Devletin vergilerini, alacaklı yabancıların topladıkları, Anadolu pazarlarının, tarım ürünlerinin Fransızlar’a teslim edilmişliği, bazı azınlık grupların kendi mahkemelerini kendileri kurma savaşlarının yaşandığı, nice acıların, sürgünlerin, ülkeden kaçışların, yabancı ülkelerde vatan hasretiyle ölenlerin on binlerle ifade edildiği uzun bir dönemin padişahı...

Hepinize, sağlık içinde mutlu pazarlar dilerim...