Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Yerel seçimlere bir yıl kala, kulisler de hareketleniyor... Ülkemizin en taze siyaset kurumu İyi Parti’nin ne yapacağını bilmiyorum ama, milletvekili adaylarında olduğu gibi belediye başkan adaylarını da merkezden belirleyen İktidar Partisi’nde sessizlik hakim...

O adayın, ilçelerle birlikte adayların kim olacağı, sadece genel merkezde belirlenecek, halkın onayına sunulacak. Tabii ki gözler CHP’de...

Yerel yönetimleri uzun yıllardır sosyal demokratların hakimiyetinde olan İzmir’de, önümüzdeki seçimler geçmiş 38 yılın (1980 darbesinden bu yana) seçimlerinden farklı olacak.

Çünkü, belediye başkanı aday adayı sıralamasını partinin delegeleri yapacak. Geride bıraktığımız iki milletvekili seçimlerinde olduğu gibi...

*

İzmir Büyükşehir Belediyesi 14 yıla yakındır (üç seçim dönemi eder) CHP’li Aziz Kocaoğlu tarafından yönetilmektedir. İktidar Partisi’ne muhalif bir belediye olmanın tüm dezavantajlarına, baskılarına, engellemelerine rağmen. Kocaoğlu, genel anlamda başarılı (bence) bir belediye başkanıdır.

Dürüstlüğüne, tarafsızlığına, samimiyetine, liyakata değer vermesine kimsenin bir diyeceği olamaz...

İhaleleri şeffaftır, belediyenin borçlanabilirlik itibarı yüksektir. Dolayısıyla diğer belediyelere göre daha düşük faizle borçlanabilmekte, aynı para ile daha çok yatırım yapabilmektedir.

*

Geçtiğimiz günlerde Aziz Kocaoğlu, dördüncü dönem için adaylık sinyali verdi... Ben katılamadım ama, o İzmir tanıtımını izleyenleri izlenimi bu yönde... CHP gibi bir partide aday adayı olma, ön seçime katılma, sıralamaya razı olma, kimsenin engelleyemeyeceği doğar bir süreç olduğundan, Aziz Kocaoğlu istediği sürece bu böyle yürüyecektir. Ancak, büyükşehir belediye başkanı sıfatı ve elinde bulundurduğu olanaklar, diğer aday adayları aleyhine bir durumdur.

Dolayısıyla Kocaoğlu’nun ilk sırayı kapması kuvvetle muhtemeldir. Bu durum, diğer aday adayları için mutlak dezavantajdır. Ancak Aziz Bey’in, delege avına çıkması, belediyeden ekstra hizmet sözü vermesi, yakınları işe alma gibi “ahlaksız demokrasi” söylem ve eylemlerine itibar edeceğini sanmıyorum... Ancak, kendisinin iyi bir “siyasi stratejist-seçim uzmanı” olduğunu da akıldan çıkarmamak lazım. Hal böyle olsa da, bu kentin bir sakini, belediye hizmet ve standartlarını çok yakından takip etmiş bir medya mensubu olarak görüşüm “Artık İzmir’e yeni bir yüz gerektiği” noktasındadır. Dolayısıyla, Aziz Kocaoğlu’nun, çok emek verdiği bu kente, böyle bir fırsatı vermesi gerekir diye düşünüyorum.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar