Ben bu akşam bu 'Aile'deyim

Dizi demişken, son zamanlarda hangi masaya otursam Show TV'nin diğer en gözde dizisi 'Kızılcık Şerbeti' var.

Ben de merakla izliyorum dizide olan biteni. Çünkü dizi tam da Türkiye'yi anlatıyor aslında. İki farklı aile yapısı ekranlarda. Ve haliyle her hafta 'Kızılcık Şerbeti' kendinden söz ettirmeyi başarıyor maşallah. Bu hafta da öyle bir olaya imza attılar ki, izlerken "Al işte tam da yeni Türkiye" diyorsunuz.

Başrollerini Sıla Türkoğlu,Doğukan Güngör, Evrim Alasya, Barış Kılıç, Sibel Taşçıoğlu, Settar Tanrıöğen ve Ceren Karakoç'un üstlendiği dizinin geçen cuma akşamı ekrana gelen bölümünde, eve gelen misafirlerin ellerine kolonya döküleceği sırada "Alkollü" mü muhabbeti yapılıyor. Yani böyle bir soru yöneltiliyor. Evet evet izlemeydiyseniz şaşırmayın. Bu soru geliyor.

Ve ardından da, seküler bir aileden gelen evin gelini "Tüm kolonyalar alkollü olmuyor mu zaten?" diye şaşırmış bir halde soruyor. Ki sanırım ben de olsam aynı soruyu yöneltirdim. Ardından da, "Yok alkolsüzü de var"yanıtı geliyor. Ve soruyu soran gelin, "Ben bilmiyordum,alkol olunca ne oluyor ki?" deyince gelen yanıt, "Alkol dinimizde haram, ha içmişsin ha eline sürmüşsün. Alkolsüzü varken ne hacet" yanıtını geliyor. Evin muhafazakar hanımı,"İçiniz rahat olsun, biz alkolsüz kolonya sipariş etmiştik ama gelemedi henüz. Ama bunun da alkolünü sıfırladık. Tuz bastık içine yani. Rahat rahat dökün." ifadelerini kullanılıyor.

Ve evdeki herkes gelin hariç kolanyaya tuz basıldığı için rahat rahat ellerine sürüyorlar.

Öncelikle ben olsam evet gelin gibi tepki verir, ardından da, "Eeee biz memlekette bir covid dönemi yaşadık. O dönem mikropları öldürüyor diye bol bol özellikle alkol oranı yüksek kolonya kullandık. Kolanyalar yok sattı. O zaman da, 'Alkollü mü, alkolsüz mü?' diye sordunuz mu?" diye tepki verebilirdim.

Çünkü bu memlekette pandemi dönemlerinde özellikle alkol oranı yüksek kolonyalar yok sattı.

Ve yeni Türkiye'de böyle şeyler konuşuluyor ancak şöyle bir gerçek var ki, elhamdülillah Müslüman bir ailede büyüdüm. Etrafım da iyi ve gerçek Müslüman olduklarına inandığım insanlarla dolu. Ve hayatımda kolonya ile ilgili böyle bir muhabbet duymadım.

Yani diyeceğim şudur, "Yeni Türkiye" mantığında bunlar yaşanıyor. Ve işte 'Kızılcık Şerbeti'nde de özellikle bu olaylara parmak basılıyor. Bu yüzdendir ki, herkesin ilgisini fazlasıyla çekiyor. Keza süperstarımız Ajda Pekkan da tam bir 'Kızılcık Şerbeti' fanı.

Daha önce de bu yazıyı yazmıştım. Yine bahsetmek istiyorum.

'Kızılcık Şerbeti' dizi izlemeyen, ilgisini çekmeyen, farklı dünyaların insanlarının bile dikkatini çekiyor. Çünkü çok doğru konulara parmak basılıyor.

En son 4 Şubat akşamı sahnesinden sonra kuliste sohbet ettiğim Ajda Pekkan'a izlediği diziyi sorduğumda bana Show TV'de reyting rekorları kıran 'Kızılcık Şerbeti'ni hiç kaçırmadığından bahsetmişti.

Ajda Pekkan "Muhteşem bir dizi bayılıyorum. Her oyuncusu inanılmaz oynuyor. Tam bir paradoks. Senaryo müthiş. Oyuncular o kadar doğru seçilmiş ki, doyamıyorum. Hatta dizi bitikten sonra arkadaşlar ile birbirimizi telefon ile arayıp saatlerce dizi hakkında kritik yapıyoruz" dedi.

Evet gerçekten yayınlandığı günden bu yana gerek sosyal medya gündeminden gerekse topluluk içinde dillerden düşmeyen 'Kızılcık Şerbeti' birçok kişiyi olduğu gibi Ajda Pekkan'ı da etkisi altına almış. Dizi, aynı doğrularla fakat farklı kültürlere sahip iki ailenin çocukları Doğa ve Fatih'in evlenmesiyle yaşanan çarpıcı olayları konu ediniyor.

Yani seküler bir ailenin kızıyla, muhafazakâr bir ailenin oğlu arasında yaşanan aşk hikayesinin anlatıldığı diziyi izlemediyseniz kaçırmayın derim.