Bu ülkenin bazı değerlerini, yeteneklerini koruyup kollamamız, alkışlamamız gerektiğini savunanlardanım. İşte Cem Yılmaz da onlardan biri. Ve fazlasıyla alkışlanmayı hak ediyor.
Yıllardır hakkında sayısız yazı yazdım; fakat üzerine yazı yazmak artık çok zor. Çünkü adam 30 yıldır, her yaştan, her statüden insanı güldürmüş, düşündürmüş ve her zaman çıtayı bir üste taşımış. Zirvede başladığı yolda, hala zirvede yürüyor. Başkalarıyla kıyaslamak bana göre abesle iştigal. Hele ki, son yıllarda çıkan isimlerle kıyaslamak bence dünyanın en saçma şeyi!!! Fakat bizim insanımız için kıyas, eleştirmek, yermek, alkışlamamak, kabahatini yüze vurmak bir alışkanlık. Bazıları acayip zevk alıyor bu alışkanlığından. İş edinmiş. Hele ki, kendi o sahnede değil ve ünlü değilse vay ki ne vay!!! Bayılıyor eleştirmeye.
Cem Yılmaz gösterisini izleyenlerden de bazı şeyler duydum, ama önceki gün kulaklarımla şahit oldum. Gösterinin ilk yarısı olmuş dışarıya çıkıyoruz. Salon tıklım tıklım. Yavaş yavaş ilerlerken arkamda yürüyen iki kadın bıdı bıdı konuşuyor. Kadınlardan biri; "Geçen Hale gelmiş. O zaman çok nefes nefese kalmış. Bugün şahane mesela, hiç öyle bir şey olmadı. Demek Hale'ye denk geldi!" diye anlatıyor.
Tövbe ya... Kadın Cem Yılmaz izleyip keyiflenmeye değil, sanki nefes alıp veriyor mu onu kontrole gelmiş. Açık peşinde...
İnanın arkamı dönüp, "Ne diyorsunuz Allah aşkına. Nefes mi yarıştırıyorsunuz. Nedir yani gelmişsiniz, bilet bulmuşsun otur koltuğuna iki saat izle, keyfini çıkart. Anı yaşa. Neden açık arıyorsun?" dememek için zor tuttum. İnanın o konuşan kadın ve arkadaşı Hale, Cem Yılmaz ile karşı karşıya gelse "Ay biz sizi çok seviyoruz, tüm gösterilerinizi izledik. Şöyle şahanesiniz, böyle şahaneydiniz" diye başlar. Ki inanın bu zaman zarfında çooook şahit oldum bu tür olaylara. Ve artık böyle tiplerden tiksiniyorum. Yapmayın arkadaş yapmayın!
Gerçekten yeter!!! Bu eleştirmek değil açık aramak. Kabahat bulup, konuşarak zevk almak.
Yapmayın ne gerek var!!! Ya da neden!!! Ne eksik sizin bünyenizde, bedeninizde, kafanızda, ruhunuzda neden hep eleştirmek, yermek için bir şey arıyorsunuz.
Bakın bu durum sırf Cem Yılmaz için geçerli değil, inanın her ünlü için yapılıyor. Ve bazıları bundan acayip zevk alıyor.
Bakın, dile kolay 30 yıldır sahnede, er meydanında Cem Yılmaz.
Bu yüzdendir ki, "Eski performansı yok", "Yok nefes nefese kalıyor" sözleriniz çok saçma. Ki hala yer bulmakta zorlanıyor birçok kişi Cem Yılmaz gösterilerine. İnanın 30 yıl, o sahnede kalmak hiç de kolay değil!!! Güldürmek, eğlendirmek, düşündürmek gibi ciddi bir görev üstlenmiş ve bunu da her zaman en zirvede sürdürüyor.
Kaç kez Cem Yılmaz gösterisi izledim, kaç kez sohbet ettim artık hatırlamıyorum. Ki ilk sahneye çıktığı gün de oradaydım. 1995 yılında Beyoğlu Leman Kültür'de küçük bir sahnede karşımızdaydı. O gece ilk izleyicileri arasında Levent Yüksel ve Sertab Erener de vardı. İlk kez tanıştığımız bu zeka küpü o gün "Bu nasıl bir zeka" dedirttiyse, önceki gün Zorlu PSM sahnesindeki gösterisini izlerken yine aynı düşüncelere sürükledi. Adam zeka!!! Tartışmasız... Hazır cevap ve bu iş için dünyaya gelmiş. Nokta!!!
Tamam zaman zaman ters düştük, zaman zaman eleştirdim ki sinema filmleri konusunda hala fikrim aynı. Fakat yine de başkasının cesaret edemediği filmlere imza atmış. Bu yadsınamaz. Ve o da ayrı bir tartışma konusu. Fakat stand-up gösterileri konusunda üstüne yok. Düşünün er meydanındaki adam iki saat boyunca bizi dış dünyaya kapatıp tüm algıyı sahneye yoğunlaştırıyor. Hiçbir şey düşünmüyorsunuz. Sıkılmıyorsunuz ve kopmuyorsunuz. Bu hiç kolay bir şey değil inanın. Hele ki, günümüzde hiç!!!
Çoğunluk bir an olsun sosyal medyadan kafasını kaldırmıyor, kopamıyorken Cem Yılmaz sizi iki saat sahneye bağlıyor. Bakın günümüz dünyasında bu artık ciddi zorlaştı. Ama Cem Yılmaz bu işi çok iyi yapıyor. Sırf bunun için bile alkışı hak ediyor. Daha ne olsun, inanın doğal ilaç...
Bu yüzden tüm yargılardan uzaklaşarak Cem Yılmaz ve bazı değerleri alkışlamak gerek. Tamam memleket başarıyı pek sevmez, kıskanır, illa ki bir çomak sokmak gerek. Ama inanın bunun bir faydası yok. Benden söylemesi.
Ben çok keyif aldım, güldüm, düşündüm, eğlendim. En azından iki saat bu çirkin dünyadan uzaklaştırdığı için kendisini ayrıca alkışladım. Çünkü artık şu dönemde inanın bu bir lüks. Teşekkürler Cem...
***
-Adam artık aşmış.
-Yaşadıklarını dostlarıyla paylaşıyor tadında şov yapıyor.
-Kendi de eğleniyor, eğlendiriyor.
-Seyirci ile göz temasını kesmiyor. Kim ne yapıyor, nasıl izliyor takipte.
-Kendine yapılan eleştirileri de anlatıyor, fikrini dile getiriyor.
-Bittiği zaman, "Gayet keyifli" ayrıldığınız fark ediyorsunuz.