Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı'yı kaybettik. Geçtiğimiz Pazar sabaha karşı kalp krizi sonucu getirildiği hastanede 2 günlük yaşam savaşını maalesef kazanamadı.

        Başkanın ölümü, Bursa'yı ve Türkiye futbol camiasını derinden sarsan bir olay olarak tarihteki yerini aldı.

        Yazıcı'nın Bursa ve Bursaspor için önemi çok büyüktü. Zira Efsane Başkandı. Bursaspor'un ilk kez yaşadığı ve belki de uzun süre bir daha göremeyeceği şampiyonluğu kente getiren ekibin başıydı.

        Siyaset adamıydı. Aileden sporcuydu. Babası, kardeşi, oğlu gibi kendisi de sporun içindeydi. Hastalığı neden gösterilerek "Yapma, etme, heyecanlanma. Gitme şu maçları izleme" deseler de kanına işlemiş, ruhuna işlemiş bir Bursaspor aşkı vardı ve bu aşk da sonu oldu.

        Allah Rahmet eylesin. Bursa O'na layık bir uğurlama töreni düzenledi.

        Artık yeri gönlümüzde. Bursa Atatürk Stadyumu başkanın cenaze töreniyle tarihi bir gün yaşadı. Nice sevinç gözyaşının döküldüğü tribünlerde acı, gözyaşı ve hüzün vardı.

        Akıllardan çıkmayacak bir törendi. Aklımızdan çıkmayacak bir de protesto yaşandı.

        Vali Şahabettin Harput'a yönelikti protesto. Neredeyse konuşmasına izin verilmedi, bir iki dakika sürebilen konuşması boyunca ıslıklandı Harput.

        Bu arada bir başkan daha veda etti.

        Aman yanlış anlaşılmasın. Bu bir ölüm değil. Allah gecinden versin.

        Göreve veda...40 yıldan beri Borsa Başkanlığı görevini başarıyla yürüten Rıza Aydın seçimi kaybetti. Bir çoğumuz için şok oldu.

        Şokun nedeni alışkanlıktan. 40 yılın alışkanlığından.

        1973 yılında seçilmişti. Bir ömür dile kolay. Ben muhabirliği bile başlamadan 10 yıl önce oturmuştu o koltuğa. Tamı tamına kırk yıl. Guinneslik bir rekor. Ama bana göre de artık değişim zamanıydı. Rıza Aydın görevi layıkıyla yapamıyordu da onun için mi?

        Asla. Ama bir kan değişikliği, vizyon değişikliği daha da iyi gelebilir Borsa'ya.

        13 Ocak 2013 günü yazdığım yazımda da belirtmiştim ve şöyle demiştim:

        "Bu tip örgütlerin başkanlığını çok uzun süre yapanlar, bir yerden sonra o makamları işyerleri, yaptıkları işi de meslekleri sanabiliyor. Borsa Başkanımız Rıza Aydın başkanlığa 1973 yılında seçildi. Dile kolay tam 40 yıl... Keza Celal Sönmez. Hani derler ya ‘bildim bileli' başkandı diye o hesap... 1995 yılında BTSO Yönetim Kurulu başkanı oldu. Şöyle de düşünebilirsiniz ‘Bu kişilere isim olarak kim karşı çıkabilir ki? Şimdiye kadar yaptıkları ortada'.. Amaa yapamadıklarını da bilmiyoruz. Niye? Çünkü başkası göreve gelmedi. Karşısındaki isme bakarak gelmek istemedi, hatta gelemedi."

        Evet şimdi bir başkası göreve geliyor. Rıza Aydın arkasında çok sağlam bir yapı bıraktı. Özer Matlı'ya düşen de bu yapıyı daha da sağlamlaştırıp, daha ileri taşımak. Zira arkasında hep Rıza Aydın'ın gölgesi ve Bursalılar olacak.

        BTSO'da seçim zamanıydı. Burada da 43 yıl süren Sönmez hakimiyetinin ardından iki adaylı seçim oldu.

        Bir yanda İlhan Parseker, diğer yanda İbrahim Burkay...

        Başkanı seçecek olan meclis üyelerinin seçimine yapılan itirazlar nedeniyle sonucu seçim kurulu belirleyecek.

        İki aday da üstünlüğü sağladığını iddia etse de bu durum resmen kesinlik kazanmadı. Bekleyip göreceğiz. Yeni başkanın mührü eline alması için iki günü var.

        Sonuçta çok sağlam bir yarış oldu. İki aday da öyle birbirine fark atamadı.

        Salı günü yeni başkan koltuğa oturacak. Artık seçim bitti, şimdi iş zamanı ...

        Diğer Yazılar