Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçen hafta çiçeği burnunda YouTuber bir sunucumuzun kadınlara “erkek arkadaşınız yanınızdaysa cüzdana ihtiyacınız olmayabilir” demesiyle patlak veren hesap ödeme tartışmasına bir feminist olarak ben de bu hafta bulaşayım dedim.

        Son 50 yılda feminizmin ve kadın hakları hareketinin de etkisiyle kadınlar daha fazla haklara, gelire ve bilince sahip oldular. Değişmeyen belki de nadir olaylardan biri hala erkeklerin üzerindeki maddi beklentiler.

        2008 yılında sosyoloji profesörü Janet Leven ve psikoloji profesörü David Chapman’ın yaptığı bir araştırmada ABD’de bile erkeklerin yüzde 82’sinin belirli bir süre beraber oldukları kadınlarla eğlence masraflarının tamamını hala ödediklerini, kadınların ise yaklaşık yarısının bu masrafların sadece küçük bir kısmına katkıda bulunduklarını göstermiş.

        Yıllar içinde kadınların işgücüne katılımı artmış olsa da kadınların erkeklerden beklentileri çok da değişmemiş.

        Bunun altında yatan sebeplerden biri de sosyal roller değiştikçe bireylerin hayatlarını kolaylaştıran değişiklikleri kabul ettikleri, hayatlarını zorlaştıran değişimlere ise direnç göstermeleriymiş. Yani kadınlar hesap ödemekten, erkekler de ev işlerinden bu yüzden kaçıyormuş.

        Böylece kadınlara zaman değişse de yine ev içi sorumluluklar yükleniyor ve erkekler de hesap ödeyerek bu konuda kendilerini aklanmış hissediyorlar.

        Üstelik araştırma erkeklerin bu tür ödemeleri yaptıkça cinsellik dahil pek çok hizmete hakları olduğunu düşündüklerini de göstermiş.

        CÜZDANINIZI UNUTMAYIN

        Araştırmadaki erkeklerin bir kısmı eğer hesap ödüyorlarsa kadının arkadaşları yerine kendi arkadaşlarıyla görüşmeyi, kadın istemese bile cinselliği yaşamayı bir hak olarak gördüklerini itiraf etmiş.

        Uzun lafın kısası kimin hesap ödediğine göre ilişkide bir hiyerarşi, beklentiler ve sorumluluklar belirmekte.

        Bu yazıyı yazarken fark ettim ki bekar bir kadın olarak özellikle son on yıldır hiç çekinmeden ve gayet içten bir şekilde karşı cinsle yemeğe gittiğimde hesap ödüyorum.

        Bunun en önemli sebeplerinden biri de masaya bir eşit olarak oturuyor olmam, ilerde daha derin bir ilişkide de hesap/ev işi sorumlulukları dağılımında kendimi evde bütün gün fasulye ayıklayan, mantı açan taraf haline getirmeme isteğim.

        Üstelik erkeklere de sadece bir “kart finans” gözüyle bakmayacak kadar saygım var.

        Yani diyeceğim odur ki sevgili okuyucum feminizmle tanışmam erkek düşmanlığını değil erkeklerin de haklarını savunmamı sağladı – özellikle de hesap ödeme meselelerinde.

        Daha da ötesi bir ilişki hiyerarşik olarak değil eşit koşullarda var ise sağlıklı olabilir, bu yüzden sevgili kız kardeşlerim evden çıkarken telefonlarınızı ve rujlarınızı unutabilirsiniz ama siz siz olun cüzdanlarınızı asla unutmayın...

        Diğer Yazılar