Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Futbol dâhil Türkiye’deki pek çok federasyon, Cumhuriyetimiz’in kuruluşu ile yaşıt. Hatta daha yaşlı federasyon ve bolca kulübümüz var. Bir asrı deviren spor kulüpleri, 100 yaşına yaklaşan federasyonlar! Spor ülkesi haline gelmek için oldukça fazla bir süre.

        Çok geriye gitmeyelim, daha 10-15 yıl öncesine kadar adam gibi statlarımız, salonlarımız yoktu. Antalya deniz kıyısında, nasılsa yüzücü yetişir diye olimpik yüzme havuzu yapmayan bir zihniyet düşünün. Ya da tenis, voleybol, basketbol, kayak, sutopu, buz pateni vs.. Birçok branşı, ağırlıklı üç büyük kentin gençliğine sıkıştırmış spor mantığı!

        60’larda kurulan Anadolu şehir kulüplerine rağmen hala İstanbul takımlarının hâkimiyetinde futbol. Sporun fırsat eşitliğinin ve rekabetçiliğinin uzağında geçen yaklaşık elli küsür yıl.

        80’lerin başında Beşiktaş küme düşmemeye oynarken bile stadyumu 40 bin kişi doldururdu. Göztepe-Karşıyaka, efsane Eskişehirspor’un İstanbul takımları ile oynadığı maçlar, Trabzonspor’un şampiyonluklar yaşadığı yıllarda İstanbul’da oynadığı maçlar... Trabzon’daki maçları saymıyorum bile. Yine Bursa’nın 80’lerdeki seyircisi.. Geçtim onları. TOFAŞ’ın basketbol seyircisi ve Süper Lig’e çıkarken Olimpiyat Stadı’nı dolduran Sivaslılar nerede?

        Passolig veya 3 Temmuz bahane. Şampiyonluk kovaladıkları sezon birkaç Anadolu takımı, Fenerbahçe ve son yıllarda Galatasaray’ın tribün doluluklarına bakıp aldanmayın. Türk futbolu yaklaşık 30 yıldır seyirci kaybediyor. 15 yılda dijital platformların toplamda satılan futbol paketleri 2 milyonun biraz üstüne ulaşabildi ancak asıl 20 yıldır azalan tirajlarına bakın gazetelerin. Spor gazeteleri veya yok olup giden spor mecmualarına.. Milli maçlara bakın! 50’lerden 90’lara tribünde yer bulamazdınız. Şimdi vasatın biraz üstü diziler kadar reyting alıyorlar ancak.

        Spor ve futbol ile ilgili hemen her şey bu kadar ölçülebilirken hala ölçüsüzce konuşmak, yazmak, harcamak, yıkmak ve inanmak çok ahmakça geliyor bana. Hele bir de toplama çıkarma yapmadan çözüm üretenler var ya! Onlara acil şifa dilemekten başka yapacak bir şey yok.

        Bir tarafınızı yırtsanız da olmuyor, olmayacak. Yıllardır yazıyor söylüyorum. Yeniden yapılanma filan değil. Çürük binayı yıkmaktan başka çare yok. Sistem ters. Bizim gerçeklerimize, insanımıza, coğrafyamıza ve evrensel spora uygun kurgulanmamış. Bizde spora dair olan her şey eğreti. İşin özü bu. Gerisi laf-ı güzaf.

        Diğer Yazılar