Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        TÜRK futbolunun içinde boğuştuğu bataklıktan kurtulabilmesinin en önemli adımı yeni Kulüpler Yasası olacaktır. Geçmişte hep günü veya kişileri kurtarmak üzerine kurgulanan ya da son dakikada değiştirilen örneklerinin aksine bu kez Türk sporunun geleceği düşünülerek karar verilmesi zorunluluğu vardır. Çünkü geçmişte ne dün kurtulmuştur, ne Türk sporu...

        Mevcut dernekler yasasının yetersizliği üzerine çok konuşulup yazıldığı için detaya girmeyeceğim ancak yeni yasada kulüpler denetlenebilir, yöneticiler bireysel olarak sorumlu hale getirildiğinde Türk futbolunda mevcut sistemin ürettiği yönetici, yorumcu, taraftar ve hatta sporcu profili mecburen değişmek zorunda kalacaktır. Bu değişikliğe olan ihtiyaç gün gibi açıktır.

        Bizler sistemden hep şikayet eder ama sistemi değiştirmek adına hiçbir taşın altına elimizi sokmayız. Hep bir "Godot" beklentisinde uyuklarken aslında mevcut sistemi ve onu kullananları korur, kollarız isteyerek ya da istemeyerek. Halının altına süpürmektir bazılarının işi, bazılarınında halının altındaki birikintiyi saklamak.

        Ey futbol ailesi! Gelin artık şu halıyı kaldıralım. Ülke sporu, gençliği, kulüpler umrunuzda olmayabilir -ki birçoğunuzun umrunda da değil farkındayım- bari denizin bittiğini görün, marka değeri, futbol ekonomisi, futbol ülkesi, dünya derbisi gibi boş söylemlerle sömürdüğünüz futbolda artık para yok. Aç kalacaksınız!

        Futboldan gelenler

        Geçtiğimiz haftalarda yazdığım bazı yazılar hem toplumda, hem futbol ailesi içinde karşılık bulmuş olacak ki futbolun kimler tarafından yönetilmesi gerekliliği ile ilgili tartışmalar yapılıyor medyada.

        Bu noktada eski futbolculara bir eleştirim olacak. Büyük paralar kazandınız, şöhret sahibi oldunuz bunu devam ettirmek için çoğunuz teknik direktörlük peşinde koşuyor ki çok azınızın bu şansı var. Bazılarınız da Türkiye'de bir teknik direktörün ulaşabileceği en üst noktalara geldi. Paraya ve şöhrete doyamıyorsunuz. Biraz da dava adamı olun, size bu şansı yaşatmış ülkenize, insanlarınıza karşı farklı bir sorumluluğu üstlenin.

        Salı'ları yazmak

        Genelde önemli spor olayları haftasonları yaşanıyor. Dolayısı ile salı günü çıkan yazınızda gündeme dair eleştiri yapıyorsanız yandınız, tüm tepkiler size geliyor. Bir önceki haftasonu WTA'daki protestoyu eleştirdiğimde almadığım tepki, yemediğim hakaret kalmadı. Bu konu hakkında benimle aynı görüşte olup yazı günleri salıdan sonra olan spor veya siyaset yazarlarına ve Halil Özer'e selam olsun.

        Diğer Yazılar