Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HALİS Özkahya, Meireles'e tükürseydi ne olurdu? Ya Erol Ersoy, Hagi'ye ya da Süleyman Abay, Fatih Terim'e hakaret etse araya kimse girer, raporlar değiştirilir, gözlemciler gözlerini kapatır mıydı?

        Ya hakemler soyunma odası koridorlarında Aziz Yıldırım'a veya onları tehdit eden bilumum başkan ve yöneticiye aynı sözlerle hakaret veya gider yapsalardı. Kim onların arkasında dururdu?

        Kendi hakeminin raporuna rağmen, tükürük yok diyen kurullar mı? Koltukta oturmasına sebep olan büyük kulüp başkanlarının edilgen federasyon başkanları mı?

        Futbol hatalar oyunudur, futbolcu hata yapar, gol yedirir, gol kaçırır, lüzumsuz oyundan atılır. Teknik direktör hata yapar, oyuna zamanında müdahale etmez, yanlış tercihler yapar, vs... Başkan hata yapar, yüz milyonlarca doları çöpe atar, kulübü zarara uğratır ama kimse onların yüzüne tükürmez, kimse onlara küfür etmez çünkü 6222'ye göre suçtur.

        Futbol ailesinin en donanımlı, en eğitimli grubu hakemlerdir, içlerinde fetbazı, sahtekarı yok mudur? Elbette vardır ama futbolcu, teknik direktör veya başkanlar kadar çoğunlukta değildir. Fakat en çok hakarete hakemler maruz kalır.

        Kulüplerin, futbolcuların, teknik direktörlerin ve başkanların taraftarları vardır. Hakemlerin ise MHK'sı, hani büyük kulüplerin çıkarları doğrultusunda seçilen federasyonun alt kurulu. Üstü doğru duramazken, altı fıldır fıldır oynayacak elbette. Adalet değildir, asal görev dengedir en nihayetinde.

        Benim anlamadığım bu yazdıklarım değil, bunlar yüzyıldır aynı tiyatro.

        Anlamadığım hakemler. Bir insan neden hakem olmak ister, böyle bir futbol ortamında. Yüzüne tükürülsün, hakaret edilsin diye mi? Bunu şundan soruyorum; hakarete, tacize, saldırıya ve bolca haksızlığa maruz kalan hakemlerden çıt çıkmaz onlarca yıldır. Tek kelam etmez, tek tepki göstermezler, bu yüzden tükürük hokkasına dönerler.

        Anaları, babaları bunun için mi yetiştirdi bu pırıl pırıl insanları, bunların çoluğu çocuğu yok mu? Tüm bu yaşananlar onları nasıl etkiliyor, kimse empati yapmaz ama hakemler de tepki koymaz bu acınacak hallerine, işte buna çok içerliyorum.

        Hakemler hakkında konuşmamak için bir tek MHK konuşur yıllardır, onun da cürümü yaktığı yer kadar. Her MHK doğası gereği her dem mülayim, sert olsa ne yazar.

        Kendi arkadaşlarına atılan tükürüğe, yapılan hakaretlere ve tabii onların hakkını korumayıp, onları iyice itibarsızlaşman kurullara tepkilerini koyacak cesaretleri olabilse hakemlerimizin. Mesela tüm liglerde maçlara çıkmasalar eş zamanlı ve kimseye duyurmadan. Bakın nasıl hizaya gelir herkes.

        Bir hakemin çocuklarına bırakacağı en büyük miras adaletidir. Oynattığı derbi sayısı, FİFA kokartı falan değil. O yüzden FİFA kokartı takmak için kendi karakterinizden, arkadaşlarınızın haklarından vazgeçmeyin. Haykırın, sizlere yapılan yargısız ve ahlaksız tüm infazları, gerçek suçluların yüzüne.

        Yok, bunları beceremiyorsanız kardeşim, tükürük hokkasının süngeri olursunuz

        sadece.

        Birileri düdüğünüzü astırana kadar kokartınızla hava atarsınız ancak eşe dosta ki değmez kardeşim, inanın değmez.

        Diğer Yazılar