Soner Yalçın'ın diline düşmekten kurtarın beni
Son dönemde dev ilaç şirketlerine ve kapitalist sağlık hegemonyasına karşı savaş açan Soner Yalçın, birkaç hafta önceki yazısında "Virüs hızla mutasyona uğrarken, yani sıradan nezleye, hadi bilemediniz gribe dönüşecekken, aşının alelacele bulunup piyasaya sunulması arasında nasıl bir ilişki var?” diye sormuştu.
Ben de bunun sorumsuzca bir açıklama olduğunu ifade etmiş, “Virüsün hızla mutasyona uğradığından ve sıradan bir nezleye dönüştüğünden emin miyiz? Binlerce insanın canını alan bu kadar ciddi bir konuda, dünyanın en önemli bilim insanları şeffaf bir şekilde, bilimsel kriterlerle uğraşırken kahvehane sohbeti kıvamında kuşkular yaratmanız doğru değil” demiştim.
Virüsün mutasyona uğradığı haberleri çıktığından beri Yalçın’dan esprili mesajlar alıyorum.
“Bana inanmıyordunuz ama gündemde virüsün mutasyona uğradığı haberleri var. Köşe komşunuz Muharrem Sarıkaya da yazdı, ona da kızacak mısınız bakalım?” diye soruyor.
Öncelikle bu kıyaslamanın doğru olmadığını söylemeliyim zira Yalçın aşıya son derece şüpheyle yaklaşırken, Muharrem Abi aşı seferberliğinin öncülüğünü yapıyor. Hatta Türkiye’de faz 3 çalışmaları için gönüllü aşı yaptıran ilk gazeteci o oldu.
Öte yandan Yalçın’ı haklı çıkarabilecek açıklamalar da geliyor. Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ve Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, virüsün mutasyona uğramasıyla daha çok bulaşıcı ancak zararsız hale gelebileceğini söylemiş.
Bu durumda sorulması gereken tek soru var; geçirdiği mutasyon virüsün etkini azaltacaksa yine de aşı olmamız gerekecek mi?
Yetişin sevgili doktorlar, bilim insanları… Soner Yalçın’ın diline düşürmekten kurtarın beni!
- Kılıçdaroğlu neden kaybetti?1 yıl önce
- Erdoğan'ın seçim vaatlerinin etkisi ne olur?1 yıl önce
- Kılıçdaroğlu'nun Çanakkale ziyareti boşuna değil1 yıl önce
- Seçimin talihsizleri1 yıl önce
- CHP oyları TİP'e kayabilir1 yıl önce
- Erdoğan "Değişim" dedi1 yıl önce
- Bakan Kurum: İstanbul'a iki yeni uydu kent kuracağız1 yıl önce
- İYİ Parti o bekçinin özrünü kabul etmeli1 yıl önce
- Depremde ampüte kalan çocuklarımız sahipsiz değil1 yıl önce
- Etiket yapıştırana gözaltı niye?1 yıl önce