Dün 6'lı Masa'da ne oldu? İşte perde arkası...
6’lı Masa'nın bugüne kadar gerçekleştirdiği en kritik toplantı şüphesiz dün İYİ Parti ev sahipliğinde gerçekleşen 11. görüşmeydi.
Sonuç bildirgesinde dikkat çeken 3 nokta vardı.
Bir: İlk kez Millet İttifakı diyerek 6’lı Masa'nın resmen ittifaka dönüştüğünü dolaylı olarak açıkladılar.
İki: Ortak adayın 6 liderin istişaresinin yanı sıra halkın tercihlerini yansıtacak şekilde belirleneceği vurgusu yaptılar.
Üç: Geçiş Sürecinin Yol Haritasını, Cumhurbaşkanı adayını belirleme süreciyle beraber nihai değerlendirme sonrası kamuoyuyla paylaşacaklarını söylediler.
Bu üç önemli kararın arkasında yatan nedenlere bakalım…
İTTİFAKIN ADINI SLOGAN BELİRLEDİ
Öncelikle, 6’lı Masa’nın ittifaka dönüşmesi kimse için sürpriz olmadı. Bugüne kadar “Henüz ittifak değiliz” demelerinin en büyük sebebi geçiş sürecine ilişkin çalışmanın beklenmesiydi. Çünkü özellikle DEVA Partisi o noktada anlaşmadıkça ortak adayı desteklemeyeceklerini deklare etmişti. Belli ki artık uzlaşma sağlanmış.
Millet İttifakı adının korunması ise bir nevi gecenin sürpriziydi. Bu konuda da geçmişte Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu’nun itirazı vardı. Bundan tam bir yıl önce, 25 Ocak 2022’de kendisiyle yaptığım röportajda "Millet İttifakı’nın yeni bir yapıya kavuşturulması lazım" demişti. Yeni partilerin katılımı nedeniyle ittifaka yeni bir isim konulmasını talep ediyorlardı.
Fakat seçimin 14 Mayıs’a alınması ile "Yeter Söz Milletin" sloganı muhalefet için çok elverişli hale geldi. Sloganda ‘Millet’ sözcüğünün öne çıkması nedeniyle Millet İttifakı adının çok uygun olacağında uzlaşmışlar.
GEÇİŞ SÜRECİ ADAYLA DA İSTİŞARE EDİLECEK
Geçiş sürecinin yol haritasının 30 Ocak’ta açıklanması bekleniyordu. Fakat Ortak Politikalar Metni ile aynı günde yayınlanırsa ilkinin etkisini azaltabilir diye endişe etmişler.
Erteleme kararının bir başka önemli nedeni de Cumhurbaşkanı adayı ile geçiş süreci protokolünü istişare etme ihtiyacı.
Ortak aday seçimi kazanacak olursa geçiş süreci yol haritasına uygun davranmayı peşinen taahhüt edecek. Daha isim belirlenmeden, önden onu bağlayacak bir metin açıklamak yerine önce adayı belirleyip sonra onun da görüşlerini alarak bir yol haritası açıklamaları daha sağlıklı olur diye düşünmüşler. Eğer ki aday Kılıçdaroğlu dışında bir isim olursa bu tercih daha anlamlı hale gelecek.
AKŞENER POZİSYONUNU KORUYOR
Son ve en önemli nokta ise adayın halkın tercihlerini yansıtacak şekilde belirlenmesi vurgusu. Bu kararda doğrudan İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in izdüşümü var.
Edindiğim kulis bilgisine göre Sayın Akşener aday belirleme sürecinde halkın görüşünün sorulmasının bir kriter olmasını masaya getirmiş.
Bu durum "Kılıçdaroğlu’nun adaylığı kesinleşti" tezini çürütüyor.
Yani CHP’den gelen tüm baskılara rağmen İYİ Parti Lideri pozisyonunu koruyor. Bugüne kadar hep "kazanacak aday" vurgusu yapmıştı, şimdi de bu kritik süreçte halkın iradesinin karara yansıtılmasını istiyor.
Bunun sebebi CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına ön yargılı bir biçimde karşı olması değil, sahadan gelen çağrılara kulak vermesi.
Meral Hanım bunu daha önce seçmenin kendisine yüklediği bir sorumluluk olarak tarif etmişti.
Tabii mühim olan bunun yönteminin ne olacağı… Maalesef bizde ABD’deki ön seçimler gibi bir sistem yok. Anketler ise yeterince güvenilir değil. Partiler sahaya inip oradan aldıkları izlenimi genel merkeze mi yansıtacak? 6'lı Masa geniş katılımlı bir anket mi yaptıracak? ya da her parti kendi anketini mi masaya getirecek? Dahası CHP, Kılıçdaroğlu’nun adaylığında ısrarcı olmayı sürdürürse düğüm nasıl çözülecek? Önümüzdeki günlerde bu sorulara yanıt arayacağız.
PAÇACI’NIN SÖZLERİNDEN ZİYADE ZAMANLAMASI SORUN YARATTI
Kuşkusuz dünün en çarpıcı gelişmesi Cihan Paçacı’nın Nagehan Alçı’ya yaptığı açıklamalar ve sonrasında Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifa etmesiydi.
Aslında Paçacı’nın sözleri İYİ Parti kurmaylarının genelinin görüşünü yansıtır nitelikteydi. Zaten pek çok isim benzer açıklamaları farklı tarihlerde yapmıştı. Fakat röportajın liderlerin buluşmasına dakikalar kala yayınlanması “İYİ Parti CHP’ye mesaj mı veriyor?” şeklinde algılanarak CHP cephesinde tepkiye yol açtı. Oysa Akşener’in haberi yoktu. Paçacı toplantıya saatler kala Akşener’in bilgisi ve izni dışında bu açıklamaları yapmıştı. Öğrendiğime göre Meral Hanım’ın yazıdan tam toplantıya girerken haberi olmuş. Zaten Akşener’in Kılıçdaroğlu’nu karşılamaya Cihan Bey’le birlikte inmesi de bu durumu doğruluyor.
Sonuçta Paçacı’nın açıklamaları Akşener’in masadaki stratejisini olumsuz etkileyebilirdi. Bunun üzerine Paçacı, Genel Başkan Akşener’in elini rahatlatmak için istifa kararı aldı.
İYİ Parti Sözcüsü Prof. Dr. Kürşad Zorlu, Paçacı’nın istifa kararını kendi tercihi olduğunu vurgulayarak "Sayın Paçacı kendi iradesiyle partimizdeki Kurumsal İlişkiler Başkanlığı görevinden istifa ederek saygıdeğer bir sorumluluk örneği sergilemiştir" dedi.
İYİ Parti Kılıçdaroğlu’nun adaylığına temkinli bir mesafe içinde. Fakat bunu masayı dağıtacak bir krize dönüştürmemeye de gayret ediyor. Meral Hanım halkın arzusunu masadaki karar alma mekanizmasına yansıtmakta kararlı. Hem seçimin başarısı hem de demokrasinin tekamülü açısından bunun kıymetli bir duruş olduğunu unutmamak gerekir.
- Kılıçdaroğlu neden kaybetti?1 yıl önce
- Kılıçdaroğlu'nun Çanakkale ziyareti boşuna değil1 yıl önce
- Erdoğan'ın seçim vaatlerinin etkisi ne olur?1 yıl önce
- CHP oyları TİP'e kayabilir1 yıl önce
- Seçimin talihsizleri1 yıl önce
- Erdoğan "Değişim" dedi1 yıl önce
- Bakan Kurum: İstanbul'a iki yeni uydu kent kuracağız1 yıl önce
- İYİ Parti o bekçinin özrünü kabul etmeli1 yıl önce
- Etiket yapıştırana gözaltı niye?1 yıl önce
- Depremde ampüte kalan çocuklarımız sahipsiz değil1 yıl önce