Aday 13 Şubat'ta belirlenecek ama nasıl?
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu dün Halk TV’de katıldığı yayında 6’lı Masa'nın yeni adıyla Millet İttifakı’nın adayını açıklayacağını duyurdu.
Adayın kim olacağı ile ilgili masada bir uzlaşı eğilimi yok.
Daha doğrusu CHP ve İYİ Parti arasında yok.
CHP ve CHP’ye yakın medya Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için kesin konuşuyor.
İYİ Parti ise “Henüz kesinleşmiş bir aday yok” diyor. Dahası özel sohbetlerde açıkça Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan karşısında aday olmasının seçimi riske atmak olacağını söylüyorlar. Yani onun aday olmasını istemiyorlar. Cihan Paçacı’nın istifasına sebep olan demeci -zamanlaması talihsiz olsa da- partideki eğilimi ortaya koyuyordu.
Bu görüş farklılığı neredeyse bir yıldır devam ediyor.
Kılıçdaroğlu da Akşener de çok güçlü karakterler. İkisi de inandığından geri adım atmıyor.
Aylardır süren bu soğuk çekişme bugüne kadar çözülemeden geldi.
Masa yara almasın diye adeta ertelendi.
Önümüzdeki iki hafta içinde ikisinden biri pozisyonunu yumuşatmak zorunda kalacak.
Peki, aday belirlemede yöntem ne olacak?
İş liderlere kalacaksa oy birliğiyle mi yoksa oy çokluğuyla mı karar verecekler? Veto hakkı olacak mı? Bilmiyoruz.
6’lı Masa'nın ortak anket yapma önerisi CHP tarafından kabul görmedi, görmüyor.
“Ekrem İmamoğlu anketlerde çok gerideydi, hiç tanınmıyordu ama kazandı, ankete bakarak aday belirlenmez” diyorlar.
“İmamoğlu ve Yavaş denklemden çıksa Kılıçdaroğlu’nun oyları yükselecekti” diyorlar.
İYİ Parti ise “Halk kimi aday olarak görmek istiyorsa, kim kazanacaksa onu aday yapalım. Bugüne kadar yapılan anketler zaten ortada” diyor.
2 hafta içinde geniş çaplı ve ortak bir anket yaptırmak mümkün mü? Mümkün de böyle bir karar da almadılar ki?
Dahası yönteme dair kamuoyunu ikna edecek hiçbir formül üretmediler.
Sorunu erteledikçe ertelediler. Şimdi iki hafta kaldı.
6 farklı partinin Türkiye’nin demokratik standartlarını ileri taşımak için bir araya gelmesi çok kıymetli.
Fakat Türk siyasi tarihi bir kez daha gösterdi ki sağ partiler ile sol partiler arasında kurulan koalisyonları yürütmek kolay değil.
Sadece aday değil, genel başkanların kurulacak kabinedeki görev ve yetkileri konusunda da anlaşmazlık var. İYİ Parti çok başlılık görüntüsü oluşturacak bir model istemiyor.
Elbette masa dağılmaz, elbette her iki sorunu da çözerler ama mühim olan alınan karardan sonra oluşacak atmosfer. Zoraki “Evet” denen bir aday ile teşkilatları ve parti tabanlarını motive edememe riskleri var.
Bana kalırsa, madem “Yeter Söz Milletin” diyorlar, vakit kaybetmeden bir anketçi konsorsiyumu kursunlar. Güvendikleri kim varsa davet edip çok geniş katılımlı ve sağlıklı örneklem içeren bir kamuoyu araştırması istesinler.
Ayrıca dijital uygulamalar üzerinden parti üyeleriyle ikinci bir yoklama da yapabilirler.
Teknoloji çağında bu iş için iki hafta yeter.
Hedef demokrasi ise süreç de demokratik olmalı.
- Kılıçdaroğlu neden kaybetti?1 yıl önce
- Kılıçdaroğlu'nun Çanakkale ziyareti boşuna değil1 yıl önce
- Erdoğan'ın seçim vaatlerinin etkisi ne olur?1 yıl önce
- CHP oyları TİP'e kayabilir1 yıl önce
- Seçimin talihsizleri1 yıl önce
- Erdoğan "Değişim" dedi1 yıl önce
- Bakan Kurum: İstanbul'a iki yeni uydu kent kuracağız1 yıl önce
- İYİ Parti o bekçinin özrünü kabul etmeli1 yıl önce
- Etiket yapıştırana gözaltı niye?1 yıl önce
- Depremde ampüte kalan çocuklarımız sahipsiz değil1 yıl önce