Gençler uzaylılara karşı

J Blakeson’un yönettiği “5. Dalga” (The 5th Wave) gençlere seslenen ve seri olmayı hedefleyen bir bilimkurgu filmi. Başrolünde Chloe Grace Moretz’in oynadığı filmde, uzaylılar dünyayı istila ederken genç Cassie kardeşini kurtarmaya çalışıyor.

FİLMİN NOTU: 5.5

“Açlık Oyunları” serisinin açtığı yoldan gelen yeni filmlerden biri olan “5. Dalga”, genç seyircilere hitap eden bir bilimkurgu. Geleceğin baskıcı toplumlarında geçen “Labirent” (Maze Runner), “Uyumsuz” (Divergent) serilerinden ya da tek filmde kalan “Seçilmiş”ten (The Giver) en önemli farkı, bir uzaylı istilasını anlatıyor olması. Ama o filmlerle birçok ortak noktası var. Sözgelimi, ana karakterin çok genç yaşta ağır sorumluluklar altına girmesi ve ailesinin koruyucu kanatlarından kopması gibi.... Cassie (Chloe Grace Moretz) gezegene, doğaya hiçbir zarar vermeden insanları ortadan kaldırmaya çalışan uzaylıların dalga dalga gelen saldırıları sırasında tek başına kalan ve ayrı düştüğü küçük erkek kardeşini bulmaya çalışan bir genç kız... Filmin başında uygarlığın devre dışı kaldığı bir dünyada, eli silahlı “vahşi bir kız” olarak çıkıyor karşımıza. Sonra saf bir lise öğrencisi olduğu günlere dönüyor ve istilanın nasıl başladığına onunla birlikte şahit oluyoruz. Aniden gökyüzünde beliren uzaylılar insanlığı taş devrine götürecek hamlelerini peş peşe gerçekleştiriyorlar. Filme adını veren beşinci dalga ise insanlığın tümüyle ortadan kaldırılacağı aşamanın adı... Cassie bütün bu süreçte, kendisi ve kardeşinin hayatıyla ilgili kararlar almak zorunda kalıyor, zorlu bir yaşam mücadelesi veriyor.

FARKLI TÜRLER UYUM İÇİNDE

Rick Yancey’nin aynı adlı romanından uyarlanan “5. Dalga”, sadece bir uzaylı istilası filmi değil. İlk bölümü itibarıyla, özellikle tsunami sahneleriyle felaket filmlerini hatırlatıyor. Öte yandan, insan uygarlığının sona erdiği “kıyamet sonrası” filmlerinin geleneğinden de besleniyor. İkinci yarısında ise savaş filmleri janrına geçiyor... Öykünün akışı içinde bütün bu farklı türler, birbirlerine uyum sağlamakta pek zorluk çekmeseler de filmde olup biten her şey seyirciye tanıdık geliyor. Uzaylıların gökyüzündeki büyük aracı “Kurtuluş Günü”nü (Independence Day); mekanik ve elektronik cihazların bozulması “Dünyalar Savaşı”nı (War of the Worlds) getiriyor akla. Film, hiçbir anında kendine özgü bir dünya kuramıyor. Gençlik filmlerinin “aşk ve iki erkek arasında kalma” gibi vazgeçilmez motifleri de klişe durumlardan öteye gidemiyor.

MESELELERE ODAKLANAMIYOR

“5. Dalga”, benzerleri gibi aslında bir büyüme, olgunlaşma hikâyesi anlatıyor ama ilk film itibarıyla Cassie karakterinin yaşadığı değişimi pek hissedemiyorsunuz. “Açlık Oyunları” gibi filmlerden farkı, bir isyan hissiyatından ziyade hayatta kalma mücadelesine odaklanması ve gençleri tecrübeli büyüklerin, bilge insanların olmadığı bir dünyada kendi kaderleriyle baş başa bırakması... Özellikle son bölümünde dipten dibe anti-militer bir bakış açısına sahip olduğu, gençlere otoriteyi sorgulamayı önerdiği de söylenebilir. Ancak üçlemenin ilk ayağı olması nedeniyle ele aldığı hiçbir meseleye tam olarak odaklanamıyor. Öykü açısından bütünlüğe sahip olsa bile bir tatminsizlik hissi yaratıyo