Değişim rüzgarları

Türkiye, sporda müthiş bir değişim dalgasına tutuldu... Bir fırtına esti ve yıkılmaz denen kaleleri savurdu attı... Değişimin yaşandığı kulüplerin başında futboldaki 5 şampiyondan 3’ünün olması, çokça düşünmeye değer...

Dört Büyükler’den Beşiktaş’ta, içerideki şampiyonlukları, Şampiyonlar Ligi’ndeki başarılarıyla. Başkan Fikret Orman, görevinin başında... 5. büyük ve şampiyon Bursaspor Başkanı Ali Ay da, futbol takımının son iki yılda geçirdiği büyük sarsıntılara rağmen, delegenin güveniyle seçimi kazandı ve görevini sürdürdü...

ÖZBEK GİTTİ, CENGİZ GELDİ

Değişim Galatasaray’la başladı ve kendini en güçlü hissettiği anda, listesini güncellemek ve güven tazelemek için seçime giden Dursun Özbek, hem de favoriyken, kimsenin de karşısına çıkmayı göze alamadığı bir dönemde, hiç şans verilmeyen Mustafa Cengiz’e karşı kaybetti...

Futbolda yaşanan şampiyonlukla ve mali yapidaki iyileştirmelerle güven duyulan Cengiz, olağan seçimde Özbek’i büyük farkla bir kez daha mağup ederek başkanlığını perçinledi... Tabii bunda her kesimin, özellikle de taraftarın çok sevdiği, Abdurrahim Albayrak faktörünü de unutmamak lazım...

USTA’NIN YERİNE AĞAOĞLU

Trabzonspor, son yıllarda en çok tartışılan kulüplerden biriydi... Büyük vaadlerle gelen ve devlet desteğinin de pompaladığı Muharrem Usta dönemi, her şeyde, dibin göründüğü bir dönem oldu...

Aşırı tepkiler, başarısız sonuçlar, mali yapının felakete sürüklenmesi değişimi kaçınılmaz kıldı ve olağanüstü kongrede, Ahmet Ağaoğlu’nu direksiyonun başında bulduk... Deneyimli yöneticilerle kadronun güçlenmesi, sabrı tükenen Trabzonspor’u, yeni bir ümitli bekleyişe bıraktı...

YILDIRIM’DAN KOÇ’A

Fenerbahçe’nin 20 yıllık başkanı Aziz Yıldırım... Her seçimi, devlet destekli adaylara karşı bile güle oynaya kazanacak kadar, delegeye, camiaya ve taraftara hakim bir isimdi...

Bir başkan döneminde bir kulübe yapılabilecek bütün büyük projeleri başardı, Avrupa şampiyonu yaptığı başta basketbol ve voleybol olmak üzere, bütün branşları zirveye taşıdı...

Ali Şen’den sonra geldiğinde “Herkesle barışık bir Fenerbahçe” vadetmişti ancak, arasınının bozuk olmadığı kulüp kurum ve müessese kalmadı...

2010’dan sonra, özellikle şike süreci, onun inişi oldu, sonra da bir türlü toparlayamadı. Bu sefer de Ali Koç’a karşı, hiç de beklemediği, büyük bir hezimet yaşadı...

Camianın yıllardır beklediği isim ise, sabırla bugünleri bekleyen, iş dünyasının önemli ismi, Ali Koç, bakalım yeni, bir sayfa açıp da Fener’i, kulüplerle ve Türk futboluyla barıştırabilecek mi?

Yıldırım’ın hem de kendi kesin hakim olduğu camiasının oylarıyla başkanlıktan düşmesi, Türk futbolunda değişim rüzgarının ne kadar sert estiğini gösteriyor...

SIRA TFF’DE Mİ?

Şimdi bu değişim rüzgarlarının Futbol Federasyonu’na yansıyıp yansımayacağı merak konusu... Bu kadar güçlü yöneticilerden ve güven duyulan isimlerden oluşmasına rağmen, hiçbir varlık gösteremeyen, adaleti sağlayamayan, herkesin şikayet eder hale geldiği Futbol Federasyonu’nun, değişimden nasibini alması artık kaçınılmaz...

Ya kendilerini değiştirecekler, ya da Türk sporu onları... Türkiye, artık bu kirliliği ve başarısızlığı, daha fazla taşıyamıyor çünkü...

Türkiye’nin geçmişe, hizmet edenlere karşı vefalı olmaya, şeffaf ve tertemiz yönetimlere, şikesiz, şaibesiz, lekesiz, şiddet ve ırkçılıga karşı sınavını verebilmiş, adaleti sağlamış bir sisteme, sevgi, dostluk ve barışa ihtiyacı var... Bunu kısa zamanda başarmalı...