Kaş yaparken...

Geçen hafta Ege İhracatçı Birlikleri’nin, uygulanan düşük döviz kurunu da sebep göstererek ‘Biz artık ithalatçı oluyoruz, varın ötesini siz düşünün’ diyerek yaptığı açıklama, aklıma yıllar önce bir iletişim dahisinin kullandığı bir sözünü getirdi. ‘Eğer ürünümüzü rakiplerinden farklılaştırabilecek bir yol bulamazsak, maalesef tüketici bizle ilgili dikkatini sadece fiyatımıza verecektir.’

O kadar yatırım yapın, en iyisini üretmek için gece gündüz demeden uğraşın sonra biri gelsin, tamam malın iyi ama fiyatın pahalı almam desin. Sıkıntılarına hak vermemek mümkün değil ancak çözüm önerilerinin üzerinde biraz daha dikkatli düşünmek gerek.

Gelin ihracatçılarımızın bu sözünü, şu şekilde tercüme edelim. ‘Bizim ürettiğimiz ürünlerin alıcılar gözünde tek satın alma değeri fiyatı. Bu fiyatı düşürebilmemiz için dövizi yükseltin, biz satılabilir fiyatı bulalım.’ Nereden bakarsanız bakın içler acısı bir durum.

İthalat yaptığımız ürünlere bu gözle bakarsak, ülkemizde üretimi mümkün olmayan mallar dışında, ithal malların tümünün en ucuz fiyatlı ürünler olması gerekir. İyi, güzel ama gerçek hiç de böyle değil. Daha pahalı olduğu halde neredeyse tüm sektörlerde pazar lideri hep onlar. Siz hiç, en ucuz olup da pazar lideri olabilen bir ürün gördünüz mü? Onların ihracatçıları, bizim beceremediğimiz neyi başarıyorlar ki, bu sıkıntıları yaşamıyorlar? Neden kendi paralarının değerini düşürüp daha çok satmayı düşünmüyorlar?

Elbette hiç kimse değerinin üzerinde bir bedel ödeyerek bir ürünü satın almak istemez. Ancak bu en ucuzunu alırım anlamına gelmez. Ürünün kabul edilebileceği değeri ile fiyatı arasında çok sıkı bir işbirliği vardır ve biz bu işbirliğine dikkat etmeyi hiçbir zaman bir türlü beceremedik. Eğer bu değer, maliyetlerinizin üstündeyse kazanç elde edersiniz aksi takdirde yandınız.

Konu gene döndü dolaştı geldi pazarlamaya. Ürününüzü markalaştırmaya, tüketicinin satın alma sebebini fiyat dışında başka noktalara taşımaya, daha değerli olduğuna ikna etmeye. Yani bizim özenle kaçındığımız, zorunlu olduğumuzda da özensizce yaptığımız pazarlama ve iletişimi çabalarına.

Teknolojinin ürünleri eşitlediği bir çağda, tüketicisi gözünde fark yaratmaya çabalamayıp, fiyat dışında söyleyebilecek hiçbir sözü olmayanlara kolay gelsin diyelim.

Yeter ki, atalarımızın çok güzel ifade ettiği gibi, kaş yaparken göz çıkarmasınlar.