Medya Aziz Yıldırım'dan korkuyor palavrası

Spor medyası için “Aziz Yıldırımcı” demiyorlar mı, medyanın Yıldırım’dan korktuğunu iddia etmiyorlar mı, aklım ermiyor! Bunları üretenler, gündemde tutanlar Yıldırım’a alerjisi olanlar, işi artık nefrete dökenler aslında...

Aziz Yıldırım’dan korktuğu iddia edilen o medya bugün Ali Koç’un toplantılarında sadece Ali Bey’in konuşmalarını haberleştiriyor. Kulislerde neler olup bitmiş, bir tatsızlık çıkmış mı, es geçiliyor. Ya da Alex’in 1907 Derneği’nde yaptığı konuşma sadece Habertürk’te yer bulabiliyor.

Aykut Kocaman’ın kendisini oynatmaması üzerine o dönemde attığı tweetler için aynen şunları söylüyor Alex:

“Bu yaptığım doğru değildi. İçeride kalması gerekenleri dışarı taşımış oldum. O yıllarda sosyal medya kullanımında yanlışlar yaptım. Bu şekilde davranmamalıydım, daha sorumlu davranabilirdim.”

Çok geç kalmış olsa da dürüstçe açıklıyor gerçeği. Ama bu gerçeği görmek, Alex’i yıllardır kullananların, Aziz Yıldırım’ı yıpratma argümanlarından biri olarak görenlerin işine gelmiyor.

Onların işine gelmiyor da basının geliyor mu?

Sanıyormusunuz ki bu haberi sadece Ahmet Selim Kul biliyor, duyuyor. Asla.. Birçok gazeteci biliyor ama yazmıyor, yazmaya kalksa bile o haber gazetesinde yer bulmuyor.

*******

Aykut hoca kendi taraftarını sorgulamalı

Yöneticilerin yıllardır ortamı geren açıklamalarına alışmıştık. Şimdilerde ise eskiye oranla çok çok azaldı. Son oynanan derbilere bakıyorum.. Neler neler yaşandı sahalarda da kulüp yöneticilerin neredeyse sesi bile çıkmadı. Disiplin Kurulu’nun kestiği hayli de yüksek miktarlardaki cezaları artık ceplerinden ödüyorlar ya.. Belki de sebep budur!

Ama kavga bitti mi? Bitmedi elbette.. Yöneticilerin yerini teknik direktörler aldı bu kez. Aykut Kocaman haftalardır ya direkt olarak ya da satır aralarında Beşiktaş’ı hedef alıyor. Ağırlıklı olarak da hakemleri. Şenol Güneş’in ise artık herkesin malumu olan bir F.Bahçe takıntısı var. Trabzon Havalimanı’nda yaşadığı tatsız olayı bile F.Bahçeliler’e bağlayabiliyor.

Evet, Aykut Kocaman’ın hakem kararları konusunda pek çok tespiti doğru. Ama ‘Senin takımın ne top oynuyor?’ diye de sorarlar insana. ‘Senin taraftarın nerede?’ diye de devamını getirirler. Beşiktaş’ın, Galatasaray’ın sahasında rakipler için de hakemler için de ciddi bir baskı ortamı var. Ülker Stadı’nda o baskı sıfır. Hatta rakibin lehine.

Geçmişe dönün. Öyle miydi o Saracoğlu? Fenerbahçe’nin stadındaki atmosfer hiçbir statta yoktu. Bugün Vodafone Arena’dan çıkmak ne kadar zor ise o günlerde de Saracoğlu’nda öyleydi. Aykut hoca biraz da kendi taraftarını sorgulamalı. Taraftar da kendisini.

Fenerbahçe öyle ya da böyle şampiyonluk yarışının içinde hep varoldu. Bomboş tribünlere rağmen. O tribünler takıma sahip çıksa bugün Fenerbahçe’nin puan hanesinde en az 8 puan artı yazıyordu.

*******

Terim’in huyu mu değişti!

Teknik adamlar içinde beni en çok şaşırtanı ise Fatih Terim. Saha kenarında neredeyse gıkı çıkmıyor.

Konya maçından sonra Sergen Yalçın’ın suçlamalarının sorulması üzerine “Her kulübün yedek kulübesinin ufak tefek presleri oluyor. Bizim takım burada sıralamaya girmez. İnşallah bir şeye mecbur kalmayız (!)” demişti.

Mecbur kaldıkları yılları iyi biliriz. Şaşkınlığımız da zaten bu yüzden. Acaba bu durum hakem hatalarından en az muzdarip kulübün Galatasaray olması ile mi alakalı, yoksa Fatih Hoca’nın bu yaştan sonra huyu mu değişti?

Ya da federasyondan ayrılmasına neden olan kavganın etkileri mi? Çünkü 13 milyon liralık dava halen sürüyor. Ve yeni yeni öğreniyoruz ki yumruk yumruğa girdiği kebapçı Selahattin Aydoğdu’nun 2007 yılında Galatasaray Kulübü’ne verdiği üyelik dilekçesinde Terim’in imzası var. Ve o imzaların bugünlerde değiştirildiği iddiaları..