Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        SUUDİ Arabistan’ı kuran, 1876 ile 1953 arasında yaşayan ve “İbn Suud” diye bilinen Kral Abdülâziz’in 60’tan fazla çocuğu vardı, bunların 35’ten fazlası erkekti ve öldüğünde oğullarının 21’i hayatta idi.

        1953’ten buyana, yani İbn Suud’un ardından tahta geçen yedi kralın tamamı, onun oğullarıdır...

        Kralın bilinen hanımlarının sayısı ise 22 idi, çocukları bu 22 kadının on yedisinden dünyaya gelmişlerdi, karılarının sayısına cariyeler dahil değildi ve 22 hanım arasında birinin hem İbn Suud’un, hem de Suudi Arabistan’ın tarihinde önemli bir yeri vardı: Hassa binti Ahmed El-Sudayri’nin, yani Sudayri ailesinden Ahmed’in kızı Hassa’nın...

        1900 ile 1969 arasında yaşayan Hassa, İbn Suud’un en sevdiği karısı idi; kraldan 11 çocuk dünyaya getirmişti ve bu çocukların yedisi erkek idi.

        Suudi geleneklerine göre en çok erkek çocuk doğuran kadın eşler arasında en saygını olur, ailede ayrı bir yer elde ederdi ve Hassa binti Ahmed El-Sudayri de Suudi Arabistan’ın kuruluşundan sonraki senelerde memleketin en güçlü kadını olmuştu.

        KENETLENMİŞ KARDEŞLER

        Hassa’nın Fahd, Sultan, Abdurrahman, Türki, Nayif, Selman ve Ahmed isimli yedi oğlundan, sonraki yıllarda Suudi Arabistan’ı konu alan çalışmalar ile diplomatik raporlarda “Sudayri Yedilisi” diye bahsedilecekti...

        Birbirleri ile kenetlenmiş gibi olan bu yedi kardeş, en büyükleri olan Fahd’ın 1982’de tahta geçmesinin ardından, ülkenin gücünü yıllar boyunca ellerinde bulundurdular. Fahd yine Sudari’den doğan ve kendinden sonra gelen en büyük kardeş olan Sultan’ı Savunma Bakanı yaptı; Nayif’i İçişleri Bakanlığına getirdi. Dünyanın önde gelen şirketlerinin temsilciliğini alan Abdurrahman memleketin en zengin işadamlarından oldu, Selman da uzun yıllar içerisinde başkentin de bulunduğu Riyad’ın valiliğini yaptı.

        Sudayri Yedilisi’nin bu gücü, Kral Fahd’ın 2005’teki vefatına kadar devam etti ama dengeler tahta baba bir anne ayrı kardeşi Abdullah’ın geçmesi ile değişti.

        Kral Abdullah, İbn Suud’un Fahda el-Şuraym isimli karısından dünyaya gelmişti ve tahta geçer geçmez Sudayri Yedilisi’nin seneler boyunca ellerinde bulundurdukları gücü ailenin diğer branşlarına dağıtmaya çalıştı. Ama, tahta geçme hakkı geleneklere göre İbn Suud’un hayatta bulunan en büyük çocuğuna ait bulunduğu için, Kral Abdullah’ın veliahdları hep Sudayri Yedilisi’nden oldular. İlk veliahdı Prens Sultan’ın 2011’de ölmesinin ardından yediliden bir başka kardeş, Prens Nayif veliahd oldu ama bir sene sonra onun da ölmesi üzerine veliahdlığa bu defa yine Hassa’nın oğullarından Selman getirildi.

        Önceki hafta Kral Abdullah’ın da göçüp gitmesi ve yerini Selman’ın alması üzerine, Suudi tahtı on senelik bir aradan sonra tekrar Sudayri Yedilisi’ne geçti ve yine gelenekler uyarınca İbn Suud’un hayattaki son oğullarından biri, Prens Mukrin veliahd oldu.

        HERŞEYİN ÜSTÜNDEKİ BÜROKRAT

        İbn Suud’un Bereket el-Yemenî isimli bir başka hanımının oğlu olan Prens Mukrin’in Sudayri Yedilisi ile bir alâkası bulunmaması dolayısı ile kral herşeyi garantiye almak istediğinden olacak; ikinci veliahdlığa hem Suud, hem de Sudayri soyundan gelen bir prensi, İbn Suud ile Hassa el-Sudayri’nin torunlarından Prens Muhammed’i getirdi.

        Riyad’daki kraliyet sarayında, önceki Perşembe günü çok önemli bir başka değişiklik daha oldu: Kral Abdullah’ın çok yakını olan ve kralın seneler süren hastalığı sırasında devleti tek başına idare eden, hanedan mensuplarının bile söz geçiremedikleri Saray Nâzırı, Kraliyet Başdanışmanı ve Abdullah’ın özel kalem müdürü Halid bin Abdülâziz el-Tuvayciri’yi görevinden aldı; yerine kendi oğlu Prens Muhammed’i tayin etti ve oğlunu aynı zamanda savunma bakanı yaptı.

        Suudi sarayında iki haftadan buyana yaşananların bizde yazılıp söylendiği gibi öyle “reform hazırlıkları” yahut “büyük değişiklikler üzerindeki son çalışmalar” ile bir alâkası yoktur, Riyad’da olanlar Sudayri Yedilisi’nin gücü yeniden elde etme çabasından ibarettir, o kadar...

        Diğer Yazılar