Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        YILMAZ Özdil geçen gün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Vatikan ziyareti hakkındaki yazısında on sene boyunca İstanbul’da yaşayan, 1958 ile 1963 arasında “23. John” adı ile papalık yapan Kardinal Angelo Giuseppe Roncalli’den bahsetti; Roncalli’nin mihrabında Hazreti Ali’ye ait bir sözün bulunduğunu ve buna benim de tanık olduğumu yazdı.

        2014 Nisan’ında “aziz” ilân edilen Papa’dan Hazreti Ali’ye ve hat sanatımızın büyük bir üstadına uzanan bu hikâyeyi seneler önce yazmıştım, şimdi tekrar anlatayım:

        Vatikan’ın İstanbul Temsilciliği, 12 Şubat 2006’da Notre Dame de Sion Lisesi’ndeki “Saint-Esprit” yani “Kutsal Ruh” Katedrali’nde, İkinci Mahmud zamanında Türkiye’ye Avrupa Müziği’ni getiren İtalyan bestekâr Giuseppe Donizetti’nin ölümünün 150. yıldönümü münasebetiyle bir âyin ve anma toplantısı yapmıştı.

        KATEDRALDEKİ TÖREN

        Donizetti’nin mezarı, katedralin altındaki Katolik mezarlığında idi, kabrinin başında düzenlenen âyinin ardından Vatikan Büyükelçiliği’nin İstanbul Temsilcisi olan Georges Marovitch beni, eşimi ve diğer dostlarını Papa 23. John’un hemen ileride, eski ismi “Ölçek” olan ve daha sonra “Papa Roncalli”ye çevrilen sokaktaki evini ziyarete davet etmiş, Kardinal’in özel “şapel”ini, yani küçük kilisesini de göstermişti.

        Marovitch çocukluk senelerini Kardinal Roncalli’nin yanında, onun himayesi altında geçirmişti ve Papa 23. John’u “baba” olarak görüyordu...

        Georges Marovitch, ziyareti tamamlayıp ayrılacağımız sırada “Sana kıymetini anlayacağın bir hatıra vermek istiyorum” dedi, üzerinde Hazreti Ali’ye ait olduğu söylenen “Rutbetu’l-ilmi ale’r-ruteb”, yani “Rütbelerin en yücesi, bilgin kişinin rütbesidir” sözünün yazılı olduğu Kâmil Efendi imzalı nefis bir hattı bana uzattı, sonra levhanın yetmiş küsur sene önceki hikâyesini anlattı.

        RESSAMDAN KARDİNALE

        Kardinal Roncalli, İstanbul’da Papalık temsilcisi olarak bulunduğu sırada Türk devlet adamlarının yanısıra entellektüel çevre ile de yakın münasebetler kurmuş; yazarlardan, şairlerden ve ressamlardan hayli dost edinmişti.

        Dostları arasında Türk resminin önemli isimlerinden olan ve 1899 ile 1972 seneleri arasında yaşayan Şeref Akdik de vardı. Şeref Akdik, “Reisü’l-Hattâtîn”, yani “Hattatların Reisi” ünvanını taşıyan ve Türk hattatlarının son resmî “reisi” olan Kâmil Efendi’nin oğluydu; babasının hattını Roncalli’ye hediye olarak vermiş, kardinal Hazreti Ali’nin bu sözünü Elmadağ’da, Vatikan’a ait temsilcilik binasındaki mihrabına asmış, dualarını senelerce bu levhanın önünde etmişti.

        Kâmil Efendi’nin hattını bana hediye eden Georges Marovitch’i de 2012’nin 22 Mart’ında, 81 yaşında iken kaybettik; toprağı bol olsun!

        Benim, Papa’nın mihrabındaki hat ile alâkam işte böyle... Sonraki senelerin 23. John’u ve bugünün “Aziz Yohannes”i olan Kardinal Roncalli’nin mihrabında seneler boyunca duran hat şimdi çalışma masamın hemen önündeki duvarda asılı ve bana her an hem Hazreti Ali’yi, hem Kâmil Efendi’yi, hem Roncalli’yi, hem de Marovitch’i hatırlatıyor!

        Diğer Yazılar