Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kartal’da düşünülmesi, hattâ hayâl edilmesi bile akıllara ziyan bir hadise yaşandı…

        Belki gelen misafirleri ile sohbet ediyorlardı, yahut mutfakta birşeyler hazırlamakla meşguldüler veya televizyonda sevdikleri diziyi seyre dalmışları; derken menhus kader ağını işte tam o anda ördü! Ne olduğunu nereden geldiğini anlayamadıkları ve bundan böyle hiç anlayamayacakları muazzam bir çatırtı, bir anlık korkunç gümbürtü koptu ve ardından uzun, upuzun bir karanlık başladı!

        Yeşilyurt Apartmanı’da can verenler bütün bunlarını beterini yaşadılar, ifadeye kalemin kifayet edemeyeceği bir facianın kurbanı oldular…

        Faciayı işittiğimde ve “Kartal” sözünü duyunca, bir anda çocukluk günlerime gittim ve Kartal’da yaşanan ama seneler boyunca iç çekişleri ile bahsedilen bir başka faciayı hatırladım: Neşe Sineması faciasını…

        Neşe Sineması şimdi İstanbul’un Maltepe ilçesine ama eskiden Kartal’a bağlı olan Küçükyalı semtinde 24 Ocak 1959 gecesi çöktü ve 35 kişi hayatından oldu!

        Faciada sebep olarak ne ararsanız, hepsi vardı: Alanı genişletmek için kolon kesme, inşaatta deniz kumu kullanma, kaçak inşaat, siyasî güç vasıtası ile işletme ruhsat alma, herşey…

        Neşe Sineması’nda 24 Ocak gecesi başrolünü Marlon Brando’nun oynadığı “Çayhane” isimli film oynuyordu..

        Orijinal adı “The Teahose of the August Moon” olan film aslında üç sene önce, 1956’da çevrilmiş bir komedi idi. Ama yabancı filmler o senelerde Türkiye’ye bir, hattâ iki sene sonra gelebiliyordu ve “Çayhane” de İstanbul’da ancak 1959’da, yani iki buçuk sene sonra gelip vizyona girmişti.

        Marlon Brando rol arkadaşı Glen Ford ile şakalaştığı ve seyircilerin ardarda yapılan esprilere kahkahalarla güldükleri sırada, Yeşilyurt Apartmanı’nda işitilenden çok daha büyük bir gümbürtü koptu. Gece saat onu onu yirmi geçe Neşe Sineması’nın önce tavanı, birkaç saniye sonra da tavandan düşen parçaların ağırlığına dayanamayan balkonu o anda salonda bulunan 215 kişinin üzerine çöktü!

        Filmin bitmesine on dakika kalmış ama ecel beklememişti!

        O zamanlar böyle facialarda devreye girebilecek kurtarma ekipleri, gönüllü teşkilâtlar yahut AFAD gibi uzman kuruluşlar yoktu. Olay yerine önce itfaiye, onun ardında da askeriyeden istihkâm birlikleri ve demiryolu işçileri sevkedildi ve beraberce enkazın kaldırılmasına çalışıldı.

        HAPİSHANEDE ÖLÜP GİTTİ!

        Üç gün boyunca uğraşıldı ve Neşe Sineması’ndan 35 ceset çıkartıldı! Kurbanlar tavanın ve balkonun ilk anda çöken kısmının altında kalmışlardı. Tavanın geri kalan kısmı sonraki dakikalarda peşpeşe ve birkaç parça halinde çökmüş ve salondaki diğer seyirciler kendilerini o arada dışarıya atabilmişlerdi.

        Soruşturma kazanın hemen ertesi günü başladı ve ortaya neler neler çıktı!

        Sinema olarak kullanılan binaya tek bir kapısı bulunduğu için belediye işletme ruhsatı vermemiş, binanın sahibi Hakkı Gündüz bunun üzerine Ankara’ya gitmiş, yakın olduğu Demokrat Partililer’i araya koymuş ve ruhsatı almanın yolunu bulmuştu. Rezalet bu kadar da değildi: Hakkı Gündüz sinema salonunun üzerine iki kat çıkmak istemişti. O senelerde ruhsat vermeye yetkili olan Küçükyalı Muhtarlığı talebi reddetmiş ama Hakkı Gündüz ruhsatı yine Ankara’yı araya koyarak Maltepe Belediyesi’nden almaya muvaffak olmuş ama bina üzerine yüklenen katların ağırlığına dayanamamıştı…

        Bilirkişiler, Neşe Sineması’nın çökmesini dört sebebe bağladılar: Salonunu genişletmek için sütunlar kesilmişti, kötü malzeme kullanılmış ve yüzde kırk olması gereken çimento oranı yüzde on beşte tutulmuştu, binanın bazı bölümlerine daha o gün beton dökülmesine rağmen aynı gece film oynatılmıştı, üstelik inşaat yönetmeliklere tamamen aykırı şekilde yapılmış, üstelik deniz kumu kullanılmıştı!

        Binanın sahibi, mühendisi ve inşaatın kalfası gözaltına alındılar. Mühendis binayı sinema değil depo olarak kullanılacak şekilde inşa ettiğini söyleyip malsahibini suçladı, kalfa “mühendisin inşaata hiç gelmediğini” söyledi, Hakkı Gündüz ise sadece “düzgün bir insan” olduğunu tekrarlayıp tahliyesini istedi.

        Senelerce devam eden mahkemeden çıkan kararı bilmiyorum, bildiğim sadece Hakkı Gündüz’ün kapatıldığı Sultanahmet Cezaevi’nde birkaç ay sonra, dâvâ devam ederken öldüğünden ibaret!

        Haydi gelin, şimdi basit bir bulmacayı çözmeye çalışalım ve Kartal’ın Küçükyalı Mahallesi’nde bundan tam 60 sene önce yaşanan facia ile yine Kartal’da birkaç gün önce meydana gelen diğer facianın sebepleri arasındaki beş benzerliği hep beraber ortaya çıkarmaya çalışalım…

        Eski senelerde Kartal’a bağlı olan Küçükyalı’daki Neşe Sineması’nın 1959’un  24 Ocak gecesi çökerek 35 kişiye mezar olması, günlerce gazetelerin manşetlerindeydi.
        Eski senelerde Kartal’a bağlı olan Küçükyalı’daki Neşe Sineması’nın 1959’un  24 Ocak gecesi çökerek 35 kişiye mezar olması, günlerce gazetelerin manşetlerindeydi.

        Diğer Yazılar