Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Geçen gün Sevr Andlaşması’ndan bahsettim ve Sevr’in bizim için nasıl bir belâ ve musibet olduğun anlattım.

        Yazımda “Türkiye” kelimesini defalarca kullandım ve bilerek, yani kasten böyle yaztım. Sevr’n resmî adı da zaten “Müttefik ve Ortak Devletlerle Türkiye Arasında 10 Ağustos 1920’de Sevr’de İmzalanan Barış Andlaşması” idi, yani Osmanlı İmparatorluğu, andlaşmada “Türkiye” diye geçiyordu.

        O günden buyana bazı okuyucularımdan dünya kadar mesaj aldım. Vay efendim, Sevr’den bahsederken “Türkiye” sözünü nasıl kullanırmışım! Andlaşmanın imzalandığı 1920’de “Türkiye” diye bir devlet yokmuş, Osmanlı Devleti asla Türkiye değilmiş, hattâ pek Türk bile sayılmazmış, “Türkiye” 29 Ekim 1923’te kurulmuşmuş ve dolayısı ile 1923 öncesinden bahsederken “Türkiye” ibaresini kullanmak memlekete, kurucularına ve Cumhuriyet’e hakaretmiş!

        Böyle cahilâne suçlamalarla önceki senelerde de karşılaşmıştım; gerek televizyondaki konuşmalarımda, gerek yazılarımda bu toprakların Cumhuriyet öncesindeki döneminden “Türkiye” diye bahsettiğim için birileri demediklerini bırakmamışlardı.

        “Türkiye, 29 Ekim 1923’te gökten zenbille indi” mealindeki böyle suçlamaları yapanların bir-ikisinin bile olsa birşeyler öğrenebilmeleri için “Türkiye” isminin geçmişini yazmıştım. Meğerse boşuna uğraşmışım, devletin geçmişini sadece 97 seneye sığdırmaya çabalayanlara bir şey anlatmak mümkün değilmiş!

        REKLAM

        Ama ümid dünyası işte! Şimdi, yine aynı şekilde bir-iki kişiye olsun işin doğrusunu anlatabilmek maksadıyla meseleyi tekrar izah ediyor ve konu ile alâkalı bazı görüntülerini de veriyorum:

        Bu topraklara 1085’ten, yani tâââ 11. asırdan buyana “Türkiye” denir. Türkler, Anadolu’ya 1071’deki Malazgirt Zaferi’nin ardından gelmişlerdir ama bu geliş kazanılan zaferin ardından resmî geliştir ve Malazgirt öncesinde de o devirlerde Bizans toprağı olan Anadolu’ya devamlı şekilde bir Türk göçü vardır. Anadolu’nun birçok yerinde Türk kolonileri kurulunca, Malazgirt sonrasında da “Türkiye” ifadesi kullanılır olmuştur. Avrupalılar’ın 11. asırdan itibaren çizdikleri haritalara bakarsanız, Anadolu’ya hemen heryerde “Türkiye”, sâkinlerine de “Türk” dendiğini görürsünüz.

        Bu isimlendirme 20. yüzyılın ilk çeyreğine kadar devam edegelmiş ve milletlerarası andlaşmalarda da kullanılmıştır. Yukarıda da söyledim, Birinci Dünya Harbi’nin ardından kabul etmek zorunda bırakıldığımız meşhur ve meş’um Sevres Anlaşması’nın resmî ismi “Müttefik ve Ortak Devletlerle Türkiye Arasında 10 Ağustos 1920’de Sevr’de İmzalanan Barış Andlaşması”dır. Sevres’de “Osmanlı” kelimesi hükümetten, bazı hükümet kurumlarından ve teb’adan, yani vatandaşlardan bahsedilirken kullanılır; metnin giriş kısmındaki andlaşmaya taraf olan ülkeler kısmında da ismimiz “Türkiye”dir.

        Aynı ifade, yani “Türkiye” sözü Lozan Anlaşması’nda da mevcuttur, Lozan imzalandığı sırada Türkiye Cumhuriyeti henüz kurulmamıştır ve meselenin aslı da zaten bu topraklara 1923’ten değil, 1085’ten buyana “Türkiye” denmiş olmasıdır.

        Sevr Andlaşması’nın imza nüshasının ilk sayfasında anlaşmaya katılan ülkelerin isimleri: Britanya İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Japonya, Ermenistan, Belçika, Yunanistan, Hicaz, Polonya, Portekiz, Romanya, Sırp-Hırvat-Sloven Devleti, Çekoslovakya ve TÜRKİYE.
        Sevr Andlaşması’nın imza nüshasının ilk sayfasında anlaşmaya katılan ülkelerin isimleri: Britanya İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Japonya, Ermenistan, Belçika, Yunanistan, Hicaz, Polonya, Portekiz, Romanya, Sırp-Hırvat-Sloven Devleti, Çekoslovakya ve TÜRKİYE.
        Sevr’in imzalı nüshasında isimleri geçen TÜRKİYE delegasyonu: Hâdi Paşa, Rıza Tevfik ve Reşad Halis Bey.
        Sevr’in imzalı nüshasında isimleri geçen TÜRKİYE delegasyonu: Hâdi Paşa, Rıza Tevfik ve Reşad Halis Bey.
        Sevr Andlaşması’nın Fransızca matbu nüshasında TÜRKİYE.
        Sevr Andlaşması’nın Fransızca matbu nüshasında TÜRKİYE.
        Lozan Andlaşması’nın imza nüshasının ilk sayfasında anlaşmaya katılan ülkelerin isimleri: Britanya İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Sırp-Hırvat-Sloven Devleti ve TÜRKİYE.
        Lozan Andlaşması’nın imza nüshasının ilk sayfasında anlaşmaya katılan ülkelerin isimleri: Britanya İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Sırp-Hırvat-Sloven Devleti ve TÜRKİYE.
        Lozan Andlaşması’nın İngilizce matbu nüshasının ilk sahifesi: “Türkiye ile Yapılan Andlaşma ve Diğer Belgeler. Lozan’da, 24 Temmuz 1923’te imzalanmıştır” deniyor.
        Lozan Andlaşması’nın İngilizce matbu nüshasının ilk sahifesi: “Türkiye ile Yapılan Andlaşma ve Diğer Belgeler. Lozan’da, 24 Temmuz 1923’te imzalanmıştır” deniyor.
        Mondros Mütarekesi’nin İngilizce orijinal nüshasının ilk sayfasında Rauf (Orbay), Reşad Hikmet ve Sadullah Beyler’in “Türkiye”yi temsil ettikleri söyleniyor.
        Mondros Mütarekesi’nin İngilizce orijinal nüshasının ilk sayfasında Rauf (Orbay), Reşad Hikmet ve Sadullah Beyler’in “Türkiye”yi temsil ettikleri söyleniyor.
        11 Ekim 1922’de imzalanan Mudanya Mütarekesi’nin orijinal metni. İsmet Paşa’nın “Türkiye Büyük Millet Meclisi”ni temsil ettiği yazılı.
        11 Ekim 1922’de imzalanan Mudanya Mütarekesi’nin orijinal metni. İsmet Paşa’nın “Türkiye Büyük Millet Meclisi”ni temsil ettiği yazılı.

        Diğer Yazılar