Ayıptır... Yazıktır... Günahtır...
Ey savcılarımız,
Ey yargıçlarımız,
Bugün sizlerin vicdanlarına seslenmek istiyorum…
Yapmayınız…
Etmeyiniz…
Turgut Tarhanlıları, Betül Tanbayları hapse atmayınız…
Sizlere yalvarıyorum…
Lütfen bu adaletsizliğe imza atmayınız…
Ayıptır…
Yazıktır…
Günahtır…
Lütfen üç dakika kendi kendinizle kalınız ve aynaya bakınız sayın hukukçularımız…
Bu tutuklama kararlarını verebilecek misiniz?
Devletler hukuku profesörü olan hepinizin hocası Turgut Tarhanlı’yı ve arkadaşlarını fabrikasyon suçlarla içeri atabilecek misiniz?
Biber gazının Türkiye’ye ithalatını durdurmak istemek diye bir suç isnadı olabilir mi?
Hukuksuzluk alanında dünya rekoru kırmak isteyen birileri yargı teşkilatına mı sızdı?
Bu ülkede sağcı solcu dindar laik herkesin saygı duyduğu nadir hukukçulardan olan Turgut Tarhanlı’yı sabahleyin yaka paça almak bir savcıya ya da bir hakime ne kazandırır?
Ben tam bu satırları yazarken, Tarhanlı gibi hayatını meşruiyet ve hukuk üzerine kurmuş bir ismin serbest bırakıldığını öğrenerek çok mutlu oldum ama sabaha karşı gözaltına alınması bile büyük bir hukuk skandalıdır…
Zannediyorum yargımız içindeki sağduyulu sesler bu durumun farkına vardı…
Turgut Tarhanlı, Hakan Altınay, Betül Tanbay ve arkadaşlarının tutuksuz yargılanmasını savunmayı bile zul addediyorum…
Böyle imalat suçlarla bu insanların yargılanması ve mahkeme karşısına çıkması bile zulümdür…
Bu yapılan hem büyük bir adaletsizliktir hem de Türkiye’nin FETÖ ve PKK terör örgütü ile haklı mücadelesine zarar vermekten ve bu iki terör örgütünün ekmeğine yağ sürmekten başka hiçbir işe yaramaz…
Söyleyecek başka sözüm yok.
Canım çok sıkkın.
Ülkemizde ve yargımızda sağduyu ve insaf duygularının galip geleceğine inanmak istiyorum…