Aslında hepiniz Fikret Orman'sınız!
Artık yeter! Biz kadınların kamusal ortamlarda ve popüler kültürde bu kadar aleni aşağılanmasından ve ezilmesinden bıktım ve bunaldım. İsyan ediyorum bu ülkenin erkeklerinin rezil zihniyetlerine…
Eminim hangi kimlikten ve görüşten olursa olsun tüm Türkiye kadınları isyan ediyor. Etmiyorsa da etmeli. Kadınlık onuru ve haysiyeti için isyan etmeli bu topraklarda yaşayan tüm kadınlar.
Fikret Orman’ın “Delikanlı yok burada. Ancak karı gibi arkadan konuşurlar” sözleri istisna mı sanıyorsunuz? Bu sözlerdeki cinsiyetçi ve kadın düşmanı zihniyet Türkiye erkeklerinin genel bakış açısı.
Kadınlar olarak bu gerçekle yüzleşmeliyiz. Kendimizi kandırmamalıyız…
Orman aslında gerçek zihniyetini itiraf etti orada. Sonra özür dilemiş olsa da “lapsus” olarak cinsiyetçi faşizan bilinçaltını ortaya döktü.
Yani Orman’ın sözleri, 80’lerde TRT hava durumu spikerinin bülten sonunda “Donsuz günler” deyip Türk dilinin azizliğine uğraması gibi kötü niyetli olmayan, talihsiz bir çıkış değil.
Bu sözlerde kadına karşı manevi şiddet var. Kadın kimliğini aşağılama var. Kadınlara yönelik cinsiyetçi ayrımcılık ve dışlama var.
BU SÖZLER GEÇİŞTİRİLMEMELİ
Ben bugünden tezi yok tüm kadın örgütlerinin ve bireysel olarak da kadın hukukçuların Fikret Orman hakkında suç duyurusunda bulunması gerektiğini düşünüyorum. Kesinlikle bu cinsiyetçilik olayı geçiştirilmemeli.
Bu dosya artık hukuken de emsal olmalı. Orman en azından savcıya gidip kadınları aşağılayan bu korkunç sözleriyle ilgili şüpheli sıfatıyla ifade vermek zorunda kalmalı.
Fikret Orman herhangi birisi de değil. Türkiye’nin en büyük spor kulüplerinden Beşiktaş takımının başkanı.
Milyonlarca erkeğin rol model aldığı biri. Ben bu olaya Beşiktaşlı bütün kadınların da ciddi reaksiyon vermesi gerektiğini düşünüyorum. Tepkiler son derece cılız kaldı.
Ayrıca dediğim gibi Orman’ın ağzından çıkan “karı gibi arkadan konuşmak” sözünün suç içerdiği de artık Türk yargısı tarafından sabit kılınmalı.
Sayıları binden fazla olan kadın savcılarımız ve yargıçlarımıza bu konuda özellikle iş düşüyor. Lütfen inisiyatif alın.
BİZ KADINLARI KUŞATAN CİNSİYETÇİ ÇEMBER
Burada hadise sadece Fikret Orman da değil. Kişilerle derdim yok. Problem Türkiye’nin genel erkek zihniyetinde. Biz kadınları kuşatan korkunç bir cinsiyetçi çember var.
İşte o yüzden “Aslında hepiniz Fikret Orman’sınız” diyorum. Elbette erkek tahakkümcülüğü ve cinsiyetçiliğini aşmış az sayıda istisnai erkek vardır. Ya da hadi var olduğunu hayal edelim…
Fakat istisnalar kaideyi bozmaz. Genel durum berbat. İşte Kaan Tangöze skandalı daha taptaze. Hem kadınları dövüyor. Hem de dövdüğü kadınlardan “Ben dayak yedim” diyerek hiç utanmadan şikayetçi oluyor. Hakikaten iğrenç.
Zamanında Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu da “Kadın gibi 100 sene yaşayacak yerde adam gibi bir sene yaşarım” diye alenen kadınlara karşı suç işlemişti.
Peki ne oldu? Onurlu bir savcımız bu sözlerden ötürü bu kişiye 1 yıl hapis istedi ama yine erkek tahakkümcü dayanışması galip geldi ve Hacıosmanoğlu beraat etti. Olamaz böyle bir adaletsizlik!
ORMAN GİBİLER YANILIYOR
Ayrıca Hacıosmanoğlu ve Orman gibiler yanılıyor. Yüzüne gülüp arkadan konuşmanın yani ikiyüzlülüğün en ustacasını erkekler yaparlar.
Her ortamda ezilen ve aşağılanan kadınlar ancak kendi varlıklarını korumak için bazı çocuksu oyunlar kurma gücüne sahiptirler.
Maalesef erkek söylemi “Esasen erkekleri ve dünyayı gizli numaralarla kadınlar yönetir” gibi büyük yalanlara biz kadınları da inandırmış.
Bu eril lugat aracılığıyla kadınlar üzerindeki erkek boyunduruğu düzenini ince ince sürdürüyorlar.
HAKARETLER BİLE KADINLARA DAYANIYOR
Erkek-egemen kültür bu ülkede öyle güçlü ki Türkçede sözünde durmamayı ve dönekliği yani kalleşlik ile hilekarlığı anlatan kahpelik ve kancıklık gibi sözcükler esasen kadınları ima eden kelimelerdir.
Oysa dediğim gibi bu anmak istemediğim çirkin cinsiyetçi sıfatların içini sonuna kadar doldurabilen hep erkekler olmuştur.
Orman’ın tabiriyle daha “delikanlı” olan yani mert ve korkusuz, içi dışı bir olan kadınlardır.
Riya ve hile işini yani iki yüzlülüğü ve alçaklığı kadınlar yapmaya kalktıklarında bile eline yüzüne bulaştırırlar. Beceremezler.
BÜYÜK SAHTEKAR VE DOLANDIRICILARIN TÜMÜ ERKEK
Tarihe bakın… İsmi ansiklopedilere geçmiş büyük sahtekarlar ve dolandırıcılar arasında bir tane bile kadın yok.
Görüldüğü gibi erkekler kendilerinin usta oldukları hilekarlık işlerinin sıfatlarını bile biz kadınları ima eden çirkin sözlere yansıtmışlar.
Hep yazdığım gibi biz her görüşten ve her kimlikten kadınlar ya Türkiye’de hep birlikte bir kadın devrimi yapacağız ya da birbirimizle didişerek erkek tahakkümü rejiminin sefa sürmesini izlemeye devam edeceğiz.
TÜRKİYE KADIN PARTİSİ
Bence 2023 seçimlerinden önce de sadece kadın hakları meselesinde uzmanlaşan bir “Türkiye Kadın Partisi” kesinlikle kurulmalıdır. Bakın bu parti modelinin dünyada örnekleri var hatta iktidar ortağı olanları bile var. Biz kadınlar bu mesele üzerine düşünmeliyiz.