Kemal Kılıçdaroğlu cephesi ne diyor?
Dünkü yazım üzerine Kemal Kılıçdaroğlu’na yakınlığıyla bilinen CHP’li önemli ve kritik bir isim aradı ve şunları söyledi:
"Nagehan Hanım yazınızda Muharrem İnce’ye destek vermişsiniz ve CHP Genel Merkezi’ne haksızlık etmişsiniz. Muharrem İnce sadece şahsi gösteri yaparak kendini ön plana çıkarmaya çalışıyor. Takım oyunu oynamıyor. Bireysel şov yapıyor. Talat Atilla adlı kişinin ismini biz CHP’lilerin yüzde 99’u ilk defa duyduk. Kim olduğunu, ne yaptığını bilmeyiz. Bize göre Atilla bizzat kendisi uyduruyor. Asla partimiz içinden bir kaynağı yok. Varsa açıklasın. Açıklayamaz. Çünkü yalan söylüyor. Hele Sayın Genel Başkanımız ile Talat Atilla’nın hiçbir şekilde bir diyaloğu yok. Güya Genel Başkanımızı aramış da teyit etmiş. Yalan bunlar Nagehan Hanım. Muharrem İnce ise sık sık partisine olan bağlılığından bahsediyor fakat açıklamaları ile CHP’ye büyük zarar veriyor. Üzülerek söylüyoruz ki Muharrem Bey şu an iktidara hizmet ediyor. Bilerek isteyerek değil ama sonuç olarak iktidarın işine geliyor İnce’nin açıklamaları. Zaten dün tüm havuz medyası Muharrem İnce’nin yanında saf tuttu. Parti örgütümüz ve tabanımız bunları görüyor. Kendisi ne derse desin 24 Haziran 2018 gecesi hepimiz umut içindeyken ne yaptığını ve niye ortadan kaybolduğunu da hâlâ halkımızı tatmin edecek şekilde açıklayamamıştır Sayın İnce.”
Bu ismin bana aktardıklarını dinledikten sonra Kemal Bey’e yakın birkaç isimle daha konuştum.
O cepheye göre İnce meseleyi fırsata çevirip yaklaşan kurultayda Kılıçdaroğlu’nun karşısına yeniden çıkmak için kamuoyunu hazırlıyor.
Konuştuğum kaynaklara Kemal Kılıçdaroğlu’nun mevcut tartışma ile ilgili tavrını da sordum.
Salı günkü grup konuşmasında cevap vereceğini ve parti içine yönelik bir karmaşa çıkarılmasının hedeflendiğini düşündüğünü dile getirdiler.
Yalnız şunu söyleyeyim: Kemal Bey’e yakın isimlerde bile hava İsmail Küçükkaya’ya Genel Başkanlarının yaptığı açıklamanın yanlış olduğu ve komplo teorilerine yol verdiği yönünde. Bu bence önemli bir detay.
Benim kanaatim Sayın Kılıçdaroğlu’nun da FOX TV’deki açıklamalarından pişman olduğu yönünde. Ama dediğim gibi bu benim şahsi görüşüm.
Yukarıda alıntıladığım gibi CHP Genel Merkezi'nde Talat Atilla’nın bu yalan haberi tamamen kendi uydurduğu söyleniyor. Böyle bir CHP kaynağının olmadığını düşünüyorlar. Atilla’nın bu yüzden kaynağını asla açıklayamayacağını ifade ediyorlar.
KILIÇDAROĞLU NEDEN BÖYLE BİR ŞEYİN PARÇASI OLSUN?
Ben CHP Genel Başkanı’nın FOX TV’ye yaptığı açıklamanın çok acele ve
duygusal yani önü arkası hesaplanmamış ve kendi elini zayıflatan bir açıklama olduğunu düşünüyorum.
Ama aynı zamanda Kılıçdaroğlu’nu bu kumpasın bir parçası gibi göstermenin de aynı oranda yanlış olduğu kanaatindeyim.
Kemal Bey en fazla İsmail Küçükkaya’ya söyledikleri üzerinden eleştirilebilir. Ancak buradan bu komplonun parçası haline getirilemez.
Zaten bunun bir mantığı da yok. Neden CHP Genel Başkanı durduk yere Muharrem İnce’ye böyle bir operasyon yapmak istesin?
İnce şu an Kılıçdaroğlu için bir tehdit mi? Mevcut delege yapısına baktığımızda zaten İnce’nin o kurultayda genel başkan seçilme olasılığı yok.
Kılıçdaroğlu’nun şu aşamada parti içinde bir iktidar zaafiyeti de yok.
Aksine özellikle Ekrem İmamoğlu zaferinden sonra iktidarını pekiştirmiş ve parti içi desteğini artırmış durumda.
BU TARTIŞMA MUHARREM İNCE'YE YARAR MI?
Ben emin değilim zira Muharrem Bey Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alarak stratejik bir hata yaptı.
Genel Başkan’a dünkü Yalova açıklamasıyla meydan okumak yerine karşısına sadece İnce’nin önünü tıkamak isteyen ve sık sık işaret ettiği bir grubu alsaydı doğrusunu yapardı.
Kılıçdaroğlu’nu hedef alarak onu ‘çete’ olarak tanımladığı gruba yakınlaştırmış oldu.
İnce’nin çıkışı mevcut CHP yönetiminde ciddi bir rahatsızlık, CHP tabanının üzerinde en çok etkisi olan Sözcü ve Halk TV’de de İnce’ye yönelik bir ambargo refleksine yol açtı.
Nitekim Yalova’da yaptığı basın toplantısını hükümete yakın kanallar kesintisiz verirken Halk TV’nin yarıda kesmesi çok ciddi bir tepkiye işaret ediyor. Bu CHP’li
bir siyasetçinin elini önemli oranda zayıflatır.
Nasıl ki Kemal Kılıçdaroğlu ‘Saraya giden CHP’li’ iddiasını alelacele kabul eder bir tavır sergileyip yanlış yaptıysa Muharrem İnce de bu konu üzerinden Kemal Kılıçdaroğlu’na meydan okuyarak yanlış yaptı.
Kısacası iki cephe de hatalı taktiklerle bu tartışmayı kötü yönettiler.
Ancak arada bir fark var: Kılıçdaroğlu’nun eli böyle bir krizden etkilenmeyecek kadar kuvvetli.
Halbuki İnce, Ekrem İmamoğlu ile sönen rüzgarını yeniden fırtınaya çevirebilecekken bu fırsatı kaçırma riski ile karşı karşıya…