Türkiye'deki Çinlilerin haklı çığlığı ve Hüsnü Mübarek
İran’da birkaç gün içinde hızla artan ölü sayısı, evden çıkmayın çağrıları, Türkiye’nin İran sınırını kapatması ve son olarak İran’ın Sağlık Bakan yardımcısının Corona pozitif çıkması, Avusturya’nın, İspanya’nın ve Hırvatistan’ın ilk vakayı tespit ettiklerini açıklamaları, İtalya’da giderek artan vakalar, Kanarya Adalarında bir otelin karantina altına alınması, Çin’de durma noktasına gelen hayat…
Dünya Kovid-19 ya da yaygın adıyla Corona virüsü nedeniyle adeta pause tuşuna bastı. Türkiye’de çok şükür henüz belirlenmiş bir vaka yok.
Bunda Sağlık Bakanlığı’nın titiz çalışması ve havaalanlarında alınan sıkı tedbirlerin payı kuşkusuz çok büyük ancak bu hızla devam ederse bizde de ilk vakaların görülme olasılığı epey yükseliyor.
Ben bu krizin dünya çapında çok kötü yönetildiği kanaatindeyim. Önceki hafta virüsten daha beterinin paranoyadan kaynaklı ayrımcılık ve panik olduğunu yazmıştım.
Elbette Corona korkutucu bir virüs ancak bence Dünya Sağlık Örgütü yaptığı açıklamalarla zaten korkmuş insanları daha da büyük bir korkuya sevk ediyor. Medya da topu alıp, dev boyutlara ulaşmış korkuyu artırdıkça artırıyor.
Etrafımıza duvarlar örerek havadan geçen bir virüsü yakalamaya çalışmayı hayalet avlamaya benzetiyorum.
Solunum yolu ile bulaşan bu virüsü durdurma paniği ile dünyadaki seyahat ve ticaret durma noktasına geldi.
“ÇİNLİYİZ AMA VİRÜS DEĞİLİZ!”
Dünya Sağlık Örgütü’nden yapılan açıklamalar paniği daha artırıyor. Bu panik maalesef insanların içindeki canavarı da uyandırmaya başladı.
Geçen hafta Wuhan’dan dönen ve içlerinde Ukraynalıların ve Çinlilerin olduğu otobüslerin Ukrayna’da nasıl taşlandığını gördünüz mü?
Şehre kendi vatandaşlarını sokmamak için saldırdı Harkovlular.
Maalesef bu virüsten daha beteri ve ondan daha hızlı yayılanı paranoya, ayrımcılık ve ırkçılık…
Çinlilere yönelik hurafeler ve ırkçı yönelimler artıyor…
Çok şükür bizde Ukrayna’daki gibi korkunç sahneler yok. Ancak Türkiye’de de tatsız olaylar yaşanıyor sevgili okurlar…
Buraya bir video koyuyorum. Bu videoyu burada yaşayan Çinli dostlarımız hazırlamış.
Çok zarif ve naif bir şekilde anlatmışlar ama son günlerde maalesef çok çirkin şeyler yaşıyorlar.
Ağabeyi bir Çinli ile evli olan bir arkadaşım var. Geçen gün canı çok sıkkındı, sebebini sorunca bana buradaki sosyal medya gruplarında yapılan iç tartışmaları ve yaşanan olayları anlattı.
ÇOCUĞUNU OKULDAN ALMAK ZORUNDA KALAN ANNE
Önceki hafta Çinli bir anne ilkokulda okuyan çocuğunu okuldan almış. Çocuğa herkes “Yarasa mı yiyorsun, yılan kanı mı içiyorsun” gibi sorular soruyor, onun dışında da hiç konuşmuyorlar, oynamıyorlarmış.
Çocuk korkudan okula gitmek istemez olmuş.
Alanya’da bir Çinli veli çocuğunu okula götürürken başka bir velinin tacizine uğramış.
Sokakta yürürken insanların kaldırım değiştirdiğini, alışveriş yaparken esnafın ters davrandığını, onlara mal satmak istemediğini hatta görünce kaçtığını anlatan var.
İşte bu yaşanan üzücü olaylar üzerine burada yaşayan 90 Çinli bir araya gelip yukarıdaki videoyu hazırlamışlar. “Çinliyiz ama virüs değiliz” diye haykırıyorlar.
Videonun post prodüksiyonunu Oscar ödüllü Roma filminin fragman tasarımını yapan grafik sanatçısı Doğan Can Gündoğdu yapmış.
Ben izlerken hem çok duygulandım hem de yaşananlar adına çok utandım. Önyargı cehaletten besleniyor, Corona’dan daha tehlikeli olan şey paranoya boyutlarına ulaşan korku…
MISIR’DAKİ BÜYÜK MAĞLUBİYET
Mısır’ın devrik diktatörü Hüsnü Mübarek dün 91 yaşında öldü.
Askeri darbenin ardından başa geçen Abdülfettah Sisi, Mübarek’in ardından “Askeri lider ve savaş kahramanı” sıfatlarını kullanarak yasının ülke çapında tutulduğunu duyurdu.
Ölüm haberini görünce aklıma Mübarek’i deviren Arap isyanının ardından yapılan demokratik seçimlerde iktidara gelen Muhammed Mursi’nin geçen temmuz ayında mahkemede ifade verirken düşüp ölmesi geldi.
Mursi ve Müslüman Kardeşlerin tüm yönetici kadroları büyük zulüm gördüler.
Mursi bu zulümlere dayanamayarak bütün dünyanın gözünün önünde çok acı bir şekilde vefat etti.
Maalesef Mısır makus talihini yenemedi.
91 yaşında vefat eden Mübarek “askeri lider ve savaş kahramanı” olarak anılıyor ve seçimle gelen hükümetin darbeyle devrilen temsilcileri halen idamla yargılanıyor. Tam bir Mısır trajedisi bu.