65 yaş üzerine hizmet veren bankacıya ceza mı??
Korona tedbirleri birbirine girmiş durumda. Sokakta 65 yaş üzerinde gördüklerine terbiyesizce had bildirenlerden tutun, önce kolonyalanıp sonra omuz omuza semt pazarlarında alışveriş yapanlara kadar bu işin de cılkını çıkarmaya başladık.
Önceki gün Konya’da bir banka şubesinde banka müdürü ve güvenlik görevlisi hakkında 65 yaş üzerindeki bir vatandaşı şube binasına aldıkları için Konya Valisi Cüneyt Orhan Toprak’ın talimatıyla işlem başlatıldı!
Buna ne denir bilemiyorum… 65 yaş üzerindekilerin sokağa çıkmaları kısıtlandı kısıtlanmasına ama bunun denetimi emniyet görevlilerinde. 65 yaş üzerine hizmet verilmesi suç kapsamına nasıl sokulabilir? O zaman her yerde kimlik mi gösterilecek? Yemekçiler yemek satamaz, marketteki kasiyerler işlem yapamaz bu mantığa göre!
O vatandaş bankaya kadar gelebilmişse “Sana hizmet vermiyorum” diyebilir mi bankacı? Ancak içerisi kalabalıksa boşalana kadar beklemesini söyleyebilir ki son iki gündür banka görevlileriyle konuştuğumda panikle birçok 65 yaş üzeri vatandaşın para çekmeye geldiklerini, bu soğuk havalarda şube kalabalık da olsa onları dışarıda bekletmeye kıyamadıklarını söylüyorlar.
Tabii soğukta beklemekten kalabalıkta beklemek çok daha riskli ancak herkesin bir anda tıp uzmanı olması imkansız…
Burada sorumluluk işlem yapan bankacıda olamaz. O vatandaşın bankaya kadar gelebilmesini sorgulamak gerekir…
*
Yaşlı, yaşlı diye diye insanları mahvediyoruz
Dün 69 yaşındaki annem aradı. “Kızım birçok arkadaşım adına arıyorum, artık yeter. Hiç durmadan 65 yaşındakilere yaşlı deyip duruyorsunuz, valla kendimizi ölüm döşeğinde hissetmeye başladık. Tamam evden çıkmamamız gerektiğini anladık da bize devamlı felaket senaryoları anlatmayın, bu gidişle psikolojik olarak hasta olacağız” dedi.
Bence haklı. Bu haber bombardımanı bu şekilde devam ederse salgın bittiğinde evlerinden çok daha yaşlanmış çıkacak 65 yaş üstü. Bu insanlara biraz da moral verelim.
Elbette Covid 19 özellikle bu yaş grubu için büyük risk. Ancak sürecin başından beri bu kategoriye giren vatandaşlar için sabah akşam topluca ‘yaşlılar da yaşlılar’ deyip duruyoruz.
“Yaşlılarda ölüm oranı çok yüksek”, “Hayatını kaybedenlerin tümü yaşlı vatandaşlarımız”, “İtalya’da yaşlılara bakmıyorlar”, “İspanya’da ölüme terk ediyorlar”…
65 yaşın üzerinde, evinde tek başına mütemadiyen böyle haberlere maruz kalan birini düşünün. Gayet sağlıklı ve dinç bile olsa bu felaket haberleri bombardımanı ile çöker insan…
*
Dağılım ve yaş çizelgesinin paylaşılması çok önemli
Önceki gün Covid 19 pozitif çıkan vakaların nerelerde hangi yoğunlukta bulunduğu bilgisinin verilmesinin önemine değinmiştim.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca dün akşamki basın toplantısında bundan böyle yapılan test sayısı, vakaların durumu, yoğun bakımdaki hasta sayısı gibi bilgileri paylaşacaklarını söyledi ve önümüzdeki günlerde yer bilgisinin de verilmeye başlanacağını ekledi.
Bunun ivedilikle yapılması çok önemli. Bakın buraya Almanya grafiklerini koyuyorum. Aynı şekilde birçok ülkede gün gün vaka ve ölüm rakamları harita üzerinden gösteriliyor. Böylece dağılım ve artış hızı gibi bilgileri çok daha net görüyorsunuz.
Nerede ne kadar vaka olduğunu bilmemiz özellikle yoğunluk bulunan bölgelerde çok daha fazla evde kalınmasını sağlayacaktır.
*
Manzarada değişen bir şey yok!
Üzerinden bir hafta geçti. Geçen hafta Çengelköy Güzeltepe semt pazarındaki kalabalığı yazmış ve Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’e “Bu pazarları kapatın” diye seslenmiştim.
Maalesef değişen bir şey yok. Bakın aynı pazarın dünkü görüntüsü. Yine kalabalık ve seçmece yok denmesine rağmen insanlar tezgahlarda sebze-meyveyi kendileri elleyerek alıyorlar.
Maske ve eldiven takınca tehlikenin bittiğini zannederek omuz omuza alışveriş ediyor, önce her şeyi elleyip sonra o eldivenlerle maskelerini düzeltiyorlar.
Bu iş böyle gitmez sevgili okurlarım! Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan yeniden ulusa sesleniş konuşması yaparak bir kez daha evde kalmanın önemini hatırlattı. Ancak belli ki tavsiyenin ötesinde önlemler gerekiyor…
Yalnızca 65 yaş üstü değil, genel bir sokağa çıkma kısıtlaması olmaz ve denetimler artmazsa dışarıda keyfi dolanan kalabalıkların bedelini hem büyüklerimiz hem de okula gidemeyen çocuklarımız ödeyecek!
