Zülfü Livaneli hastalığını gizledi mi? Karantinadan kaçtı mı?
Ünlü sanatçı Zülfü Livaneli’nin ailesiyle beraber koronavirüs kaptığı ve virüsü mağlup ettiği haberi dün her yerde vardı.
“Eşim, ben ve arkadaşlarım tedavi gördük. Tamamen iyileştik. Türkiye’ye döndük. Şu anda test sonuçlarımız negatif ama yine de evden çıkmıyoruz” diyordu yayınlanan metinde.
Ancak aynı Livaneli 19 Mart günü koronavirüse yakalandığı yönündeki haberleri yalanlamış ve sağlık durumunun iyi olduğunu söylemişti.
Peki o halde ne zaman Kovid-19 oldu? Hangi tarihte ve nerede tedavi edildi? Livaneli’ye hiç test yapıldı mı ve herhangi bir şekilde hastaneye yattı mı? Bu süreçler ne zaman tamamlandı?
MUAMMALI TABLO
Bu soruların peşine düşünce ortaya muammalı bir tablo çıkıyor…
Medya camiasında iyi bilindiği gibi Zülfü Livaneli’nin hayattaki en yakın dostlarından biri önce Sabah sonra Vatan-Milliyet gazetelerini yönetmiş olan gazeteci Zafer Mutlu’dur.
ABD’deki programda kendisiyle birlikte olan Zafer Mutlu da Zülfü Bey’in 4 Mart günü gerçekleşen kitap tanıtım kokteylinde Kovid-19’a yakalanıyor.
11 Mart’ta Mutlu, eşi Nüket Hanım, Zülfü Livaneli, eşi Ülker Hanım ile kızı Aylin Livaneli de uçakla ABD’den Türkiye’ye dönüyorlar.
Zafer Mutlu ile Ülker ve Aylin Livaneli kendilerini iyi hissetmiyorlar. Koronavirüs semptomları gösterince hemen 11 Mart günü hastaneye gidiyorlar.
Zafer Mutlu’nun testleri pozitif çıkıyor ve tedavi altına alınıyor. 23 Mart günü hastalığı tamamen atlatarak hastaneden taburcu oluyor.
EŞİ VE KIZI HASTANEDE İKEN ZÜLFÜ BEY BODRUM’A GİDİYOR
Ülker ve Aylin Livaneli’nin testleri başta negatif çıkıyor. O arada bir-iki gün İstanbul’daki evlerine çekiliyorlar. Sonrasında semptomlar sürüyor. Bunun üzerine yeniden test yaptırıyorlar ve bu kez sonuç pozitif görünüyor. Böylelikle onlar da hastanede tedavi altına alınıyorlar. Birkaç gün sonra ise virüsü yenerek taburcu oluyor ve arabayla Bodrum’a gidiyorlar.
Peki tüm bu olanlar sırasında Zülfü Livaneli ne yapıyor?
Ünlü müzisyen 11 Mart günü ailesi ve arkadaşlarıyla ABD uçağından iner inmez hastanede herhangi bir teste tabi tutulmadan karayoluyla Bodrum’daki evine geçiyor.
Kendini çok iyi hissettiğini söylüyor. Eşi ile kızı ve en yakın dostu hastaneye giderken kendisi İstanbul’da kalmıyor.
Son açıklamasıyla koronavirüse yakalandığını ve hastalığı mağlup ederek iyileştiğini söyleyen Zülfü Livaneli 11 Mart gününden beri yani ABD’den döndüğünden beri Türkiye’de hiç hastaneye yattı mı? Hayır.
Kendine koronavirüs testi yaptırdı mı? Bilmiyoruz.
Dediğim gibi NY uçağından indiği gibi arabayla Bodrum Kayaköy’deki konutuna gitti.
Peki 74 yaşındaki Zülfü Livaneli ne zaman bu virüsü kaptı ve ne zaman bu virüsü yendi?
11 Mart günü İstanbul’a indiğinde virüsü taşıyor idiyse-ki yanındaki diğer vakalara bakınca öyle gibi gözüküyor- hemen karantina altına alınması gerekirdi, kaldı ki eşi ve kızı öyle yaptılar.
KARANTİNAYA GİRMEMEK ÇEVRESİ İÇİN BÜYÜK RİSK DEĞİL Mİ?
Eğer hasta olduğunu bile bile hastane, karantina vs ile uğraşmak istemediğinden doğrudan Bodrum’a gittiyse -ki umreden gelen kimi yurttaşlar da böyle davranarak yanlış yaptılar- bu hem Livaneli için hem de karşılaştığı herkes için büyük risk teşkil etmiyor mu?
Aydınlanma ile modernizmin değerlerine yani akla ve bilime sonsuz önem verdiğini söyleyen Sayın Livaneli’nin “Yok hastane yok karantina istemiyorum arkadaş” havasında olması kendisinin tabiriyle biraz Ortadoğulu bir davranış kalıbı değil mi?
Peki şimdi 11 Mart gününden daha geriye gidelim…
4 Mart’ta NY’da The Marmara Park Avenue’de yapılan Livaneli kitap tanıtım kokteylinde bu virüsün birçok insana bulaştığı Razi Canikligil’in Hürriyet gazetesinde yaptığı haberle ortaya çıktı.
Sadece Zafer Mutlu ile Livaneli Ailesi değil otelin sahibi Kaan Gürsel de virüse yakalanmış. Yine aynı şekilde Livaneli’nin kalabalık kokteyline katılan bir Türk işadamı da o gün orada olan 12 kişinin birden pozitif çıktığını Canikligil’e açıklamış.
NE ZAMAN KAPTI?
Zaten Livaneli bu haber yayınlandıktan hemen sonra kendisi ve ailesinin de Kovid-19’a yakalandığını ama iyileştiklerini beyan etmek durumunda kaldı.
Oysa 19 Mart günü yani Türkiye’ye döndüklerinden 8 gün sonra hastalandığını inkar etmişti.
Şu ana kadar yazdıklarımızdan 4 Mart günü NY’da o virüsün yayıldığı gibi bir manzara görülüyor. 4 Mart’tan itibaren virüsün kuluçka evresini düşünürsek 10-11 Mart gibi şikayetler başlamış durumda zaten.
DEMET SAĞIROĞLU İLE VERDİĞİ KONSER
Şimdi 4 Mart tarihinden biraz daha geriye gidelim… 1 Mart’ta Zülfü Livaneli ile Demet Sağıroğlu NY’da beraber konser verdiler.
Peki Demet Sağıroğlu’na koronavirüs bulaşmış mı? Evet Demet Hanım da test yaptırmamakla birlikte 4-5 gün ağır şekilde Kovid-19 belirtilerini yaşadığını ve tüm yakın çevresinin pozitif çıktığını ilan etti. Sağıroğlu sanırım ABD’de hastanelerin berbat durumundan ötürü kendisini evde karantinaya almış.
O halde 1 Mart’ta Livaneli Kovid-19 muydu? Demet Sağıroğlu’na ondan mı geçti?
27 Şubat günü ünlü müzisyenin rahatsızlandığını ve hastaneye kaldırıldığını biliyoruz. Hatta bu rahatsızlık sebebiyle birkaç programı iptal edildi.
Fakat hemen sonrasında taburcu oldu ve 1 Mart’ta Demet Sağıroğlu ile olan konserinde yine sahnedeydi.
27 Şubat’tan 10 Mart’a kadar Livaneli ailesi, Zafer Mutlu’nun evinde hep birlikte kaldılar.
Burada şu soru akla gelebilir: 27 Şubat günü Livaneli, Kovid 19 nedeniyle mi rahatsızlanıp hastaneye kaldırıldı? Hastalığına rağmen programını aksatmamak için 1 Mart’ta konsere ve 4 Mart’ta kitap tanıtım kokteyline mi gitti?
Ancak burada aykırı bir veri var. Aynı 4 Mart sabahı Livaneli’nin İpek Cem ile Columbia Üniversitesi’nde bir söyleşisi vardı. Eğer o sırada Kovid-19 taşıyıcısı olsaydı bu virüsün en başta İpek Cem’e ve o gün temas ettiği insanlara da geçmiş olması gerekirdi.
Öğrendiğime göre ne İpek Cem ne de Cem’in yakın çevresinden herhangi birinde virus görüldü.
O halde bence makul senaryo şu: Tıpkı Zafer Mutlu, Kaan Gürsel, Ülker ve Aylin Livaneli gibi Zülfü Livaneli bu virüsü 4 Mart gecesi yapılan kokteylde kaptı.
11 Mart günü İstanbul’a dönerken belirtilerini hissediyor muydu bilmiyoruz ama hissetse bile kimseye haber vermeden kendi başına bu işi çözmeye karar verdi ve arabayla Bodrum Hebil Koyu’na gitti. Hastane ve testten uzak durdu.
İNKAR EDERKEN REÇETE YAYINLADI
19 Mart günü ise tüm ailesi ve çevresi hastayken de virüs taşıdığını inkar etti. Fakat tam da muhtemelen kendi kendine Bodrum’daki evinde hastalığı yenmeye çalıştığı günlerde o stresle 21 Mart günü korona ile mücadele için sosyal medyasından alenen tedavi reçetesi yayınladı.
Bir sanatçı, hangi ilacın günde kaç defa hangi saat alınması gerektiğini dahi detaylı belirten tam anlamıyla bir hekim reçetesi paylaştı.
Bu sebeple tıp ve bilim camiası tarafından çok ağır tenkit edildi Livaneli. Bilim insanları Zülfü Bey’i bilinçsizlik ve sorumsuzlukla suçladılar.
O reçetede tüm takipçilerine “Eğer bu virüse yakalanırsanız doktorunuzdan bu ilaçları yazmasını özellikle isteyin” diye de belirtiyordu. Hekimler bu kısma çok tepki gösterdiler.
Bir de bunun üstüne Zülfü Livaneli kendisini kınayanları çok ağır sıfatlarla itham etti.
Oysa Livaneli’ye kızanlar bilim ve tıp çevreleriydi. Aynı çevreler onun bu ithamlarına daha da öfkelendiler ve Livaneli’yi şarlatan olmakla suçladılar.
İYİ NİYETLİ AMA…
Peki öyle mi hakikaten?
Ben bu kronolojiye bakınca Bodrum’daki evinde hastalıkla mücadele etme stresini yaşayan Livaneli’nin kendisine iyi gelen reçeteyi herkese önermek gibi iyi niyetli ama elbette çok şuursuz bir iş yaptığını görüyorum.
Öte yandan Livaneli’nin eskiden beri ilaçlar ve tıp meselesine meraklı olduğu biliniyor.
Acaba bu önerdiği ağır ilaçları nasıl elde etti? Kimselerden habersiz evine doktor çağırıp koronavirüs testi mi yaptırdı? Bilmiyoruz….
Fakat şunu biliyoruz: Livaneli tıpkı eşi, kızı ve arkadaşları gibi ABD’de koronavirüs kaptığı halde ülkeye dönünce hastaneye gitmedi. Test yaptırmadı.
Döner dönmez 14 gün karantina altında yaşamak zorunda olmasına rağmen bunu da yapmadı ve Bodrum’a gitti. Çok sayıda insana temas etti ve görünüyor ki hastalığını sakladı. Bu kabul edilebilir bir durum değil.